Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/1580 Esas 2019/298 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1580
Karar No: 2019/298
Karar Tarihi: 21.01.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/1580 Esas 2019/298 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı banka, davalıların icra takibine haksız olarak itiraz ettiklerini ileri sürerek davanın kabulüne ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etti. Ancak mahkeme, davalıların yapmış oldukları itirazın yerinde olmadığı sonucuna vardı ve davalı ... yönünden davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına hükmetti. Diğer davalılar yönünden ise davayı kabul etmedi ve icra inkar tazminatı talebinin yasal şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle reddetti. Davacı ve davalı ...'nın temyiz başvuruları sonucunda, yazılı şekilde kararın bozulmasına karar verildi. Mahkeme öncelikle davacı tarafından ödenen borcun miktarının tespit edilerek gerekli araştırma ve inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğini belirtti.
Kanun Maddeleri:
- 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 587-588. maddeleri uyarınca gerekli araştırmanın yapılması gerektiği vurgulanmıştır.
19. Hukuk Dairesi         2017/1580 E.  ,  2019/298 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - KARAR -

    Davacı vekili, müvekkilinin, davalı ..."ın ... Barkası ... Şubesinde bulunan borçlarını ödemek suretiyle alacağın temlik alındığını, borçlu ve kefiller aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalıların icra takibine haksız olarak itiraz ettiklerini ileri sürerek davalıların yapmış oldukları haksız itirazın iptaline ve takibin devamına, %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... ve ..., davacının ... Bankası"na yaptığı ödemenin tamamen kefillik nedeniyle olup temlik ödemesi olmadığını, karşı tarafa borçlarının olmadığını belirterek davanın reddi ile kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
    Davalı ..., borcun 87.000 TL"sini eşi ..."in adına ödediğini, 23.000 TL"sini ödeyeceğine dair sözleşme imzaladığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili, davacının da kredi borcunun müteselsil kefillerinden olduğunu, kullanılan kredinin 30.000 TL"sinin davacı tarafından kullanıldığını, bu durumu kendisi de bildiği için borçlu ve müteselsil kefillerden gerçek miktar olan 110.00 TL"yi tahsil ettiğini, davacı asıl borçlunun diğer kefillerden tahsil ettiği miktarların bir kısmını kendi adına bir kısmını da sahip olduğu şirket adına yatırarak dürüstlük kuralına aykırı temlik ettiğini, ödenmiş olan borca istinaden yapılan icra takibine müvekkilinin itirazının haklı olduğunu savunarak, davanın reddi ile %20"den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, yapılan yargılamaya göre, Ürgüp İcra Müdürlüğünün 2014/156 esas sayılı dosyası ve ... Bankasından gelen kayıtlar incelendiğinde davalıların yapmış oldukları itirazın yerinde olmadığı, davalı ..."ın borca itiraz etmediğinin icra dosyasından anlaşıldığı, davacının bunu duruşmada belirttiğinden davalı ... yönünden davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalılar yönünden davanın kabulüne ve icra inkar tazminatı talebinin ise yasal şartlar oluşmadığından reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.

    Dava, kredi sözleşmesinden kaynaklanan, borcun ödenmesi nedeniyle rücu istemine ilişkin itirazın iptali davasıdır. Davacı dışında, davaya konu kredi sözleşmesinde davalılar ..., ... ve ... da müteselsil kefil konumundadır. Davacı kefil, ancak bizzat söz konusu kredi borcu için yapmış olduğu ödeme ile ilgili olarak, kendi payından fazlasını diğer kefillerin paylarına göre rücu hakkına sahiptir. Mahkemece öncelikle davacı tarafından söz konusu borç için dava dışı bankaya ne kadar ödeme yapıldığının tespit edilerek, 6098 sayılı TBK.nın 587 – 588. maddeleri uyarınca gerekli araştırma ve inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harçların istek halinde temyiz eden davacı ve davalı ..."e iadesine, 21/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara