15. Hukuk Dairesi 2011/2111 E. , 2012/2833 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davalılar vekili tarafından duruşma istenmiş olmakla taraf vekilleri yapılan tebligata rağmen gelmediklerinden ve incelemenin evrak üzerinden yapılmasına karar verilmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan kira alacağının tahsili için yapılan icra takibine davalılar tarafından yapılan itirazın iptâli ile icra inkâr tazminatının tahsili istemine ilişkin olup, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle icra takibinde talep edilen dönemde davacı yüklenicinin dava dışı kiracılara karşı kiralayan sıfatının bulunmaması ve tapu kaydının henüz kendisine intikâl etmemiş bulunmasına göre davacı vekilinin tüm, davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davacı icra takibinde 127.434,85 TL asıl alacağın tahsili istemiyle davalılar hakkında icra takibinde bulunmuş, mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulü ile 10.573,72 TL üzerinden itirazın iptâli ile takibin devamına karar verilmiştir.
İcra İflas Kanunu’nun 67/II. maddesi uyarınca, icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için davalı borçlunun icra takibine itirazında haksız olması gerekmektedir. Oysa, dava konusu alacak likid olmayıp yargılama sonucu belirlenebilir niteliktedir. Bu sebeple, davalı icra takibine karşı yapmış olduğu itirazında haklı olduğundan davacının icra inkâr tazminatına yönelik isteminin reddine karar vermek gerekirken, kabulü yolunda hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Kararın bu nedenle bozulması gerekirse de, düşülen yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, kararın HMK’nın geçici 3. maddesinin yollamasıyla HUMK’nın 438/VII. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin tüm, davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile kararın hüküm fıkrasının bir numaralı bendinde yer alan “10.573,72 TL’nin %40 oranında tazminatın davalıdan alınıp davacıya verilmesine” ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine “davacının koşulları oluşmayan icra inkâr tazminatı talebinin reddine” ibaresinin eklenmesine, hükmün değiştirilmiş bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunmayan davalılar yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine, 26.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.