Esas No: 2021/2376
Karar No: 2022/2056
Karar Tarihi: 16.03.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/2376 Esas 2022/2056 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2021/2376 E. , 2022/2056 K."İçtihat Metni"
7. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi
...
...
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 16.03.2016 tarihinde verilen dilekçe ile mirasçılık belgesinin iptali talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17.05.2018 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından talep edilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR
Dava mirasçılık belgesinin iptali istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, nüfusa kaydedilmeden ölen muris ... oğlu ... ...’ya ait Gebze Sulh Hukuk Mahkemesinin 2000/863 Esas, 2004/1283 Karar sayılı mirasçılık belgesine göre murisin mirasçılarının çocukları ..., ..., ... ve kendisinden önce ölen kızı ...’den olma torunu ... olmasına rağmen Körfez Sulh Hukuk Mahkemesinin 2004/668 Esas, 2005/63 Karar sayılı mirasçılık belgesinde mirasçılarının ... ve ... olarak gösterilip murisin kızı ... ve kendisinden önce ölen kızı ...’den olma torunu ...’nin mirasçılığının ketmedildiğini belirterek Körfez Sulh Hukuk Mahkemesinin 2004/668 Esas, 2005/63 Karar sayılı mirasçılık belgesinin iptaline, Gebze Sulh Hukuk Mahkemesinin 2000/863 Esas, 2004/1283 Karar sayılı mirasçılık belgesinin yasaya uygun olduğunun belirlenmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili ve bir kısım davalı ayrı ayrı verdikleri cevap dilekçelerinde ... ve ...’nin kök muris ... oğlu ... ile bir ilgisinin bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüyle Körfez Sulh Hukuk Mahkemesinin 2004/668 Esas, 2005/63 Karar sayılı mirasçılık belgesinin iptaline karar verilmiştir.
Davalı ... vekilinin istinaf talebi, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesince esastan reddedilmiştir.
Davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 598. maddesine göre, başvurusu üzerine yasal mirasçı oldukları belirlenenlere, sulh mahkemesince veya noterlikçe mirasçılık sıfatlarını gösteren bir belge verilir.
Mirasçılık belgesi verilmesine ilişkin davada irs ilişkisi kural olarak nüfus kayıtları ile ispat olunur. Nüfus kayıtları belgeledikleri olguların doğruluğuna kanıt oluşturur. Bunların içeriğinin doğru olmadığının ispatı kanunlarda başka bir hüküm bulunmadıkça herhangi bir şekle tabi değildir (TMK m.7). Hakim çekismesiz yargıda re'sen araştırma ilkesi uyarınca, davanın ispatı için gerekli bütün delillere başvurabilir.
Hukukumuzda çekişmeli yargıya tabi davalarda taraflarca hazırlama ilkesi geçerli olup, hakim tarafların talepleri ile bağlıdır. Hakim, talepte bulunan tarafların iddia ettiği olaylar ve ileri sürdüğü delillerle yetinerek karar vermek zorundadır. Çekişmesiz yargıya tabi davalarda ise re'sen araştırma prensibi egemendir. Hasımsız açılan ve çekişmesiz yargıya tabi olan davalarda verilen kararlar kesin hüküm teşkil etmediği gibi bu kararlar açılacak bir iptal davası sonucunda değiştirilebilir veya ortadan kaldırılabilir.
Mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkin davalarda davacı, mirasçılık belgesi verilmesini isteyebilmek için murisin öldüğünü ve ölüm tarihini, muris ile kendisi arasındaki irs bağını kanıtlamak zorundadır. Bu tür davaların reddine karar verilebilmesi için murisin hiçbir şekilde yaşamadığının, böyle bir kişinin mevcut olmadığının belirlenmesi veya davacının murisin mirasçısı olmadığının tespiti gerekir.
Somut olayda, mahkemece hiçbir araştırma yapılmadan denetime elverişli olmayan bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüyle Körfez Sulh Hukuk Mahkemesinin 2004/668 Esas, 2005/63 Karar sayılı mirasçılık belgesinin iptaline dair karar verildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece Gebze Sulh Hukuk Mahkemesinin 2000/863 Esas, 2004/1283 Karar sayılı mirasçılık belgesinin esas alındığı bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmiş ise de dosyada ... ve ...’nin muris ... ...’nın mirasçısı olduğunu gösteren delil bulunmamaktadır ve irs ilişkisi kanıtlanabilmiş değildir. ... ve ...’nin nüfus kayıtları ilgili nüfus müürlüğünden, iptali istenilen mirasçılık belgesine dayanılarak intikallerin yapıldığı gerekçesiyle Körfez 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/7 Esasına kayıtlı tapu iptali ve tescil dosyası mahkemesinden, murise ait olduğu iddia edilen taşınmazların tedavüllü tapu kayıtları ilgili tapu müdürlüğünden getirtilmemiş, davacı taraf tanık deliline dayandığı halde mahkemece tanık ismi bildirme ve dinletme imkanı sağlanmadan eksik incelemeyle karar verilmiştir.
O halde mahkemece; ... ve ...’ye ait nüfus kayıtları ilgili nüfus müdürlüğünden gerekirse Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünden istenilmelidir. Körfez 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/7 Esasına kayıtlı tapu iptali ve tescil dosyası mahkemesinden, murise ait olduğu iddia edilen taşınmazların denetime elverişli olarak tüm geldi ve gitti kayıtlarıyla birlikte tedavüllü tapu kayıtları, dayanak eski tapu kaydı varsa vergi kayıtları ilgili yerlerden getirtilerek incelenmeli, davacılardan tanık da dahil olmak üzere bu konuda göstereceği tüm deliller sorulup araştırılmalıdır. Lüzumu halinde murise ait olduğu iddia edilen taşınmazlarda keşif yapılıp tarafların tanıkları, mahalli bilirkişiler keşifte dinlenilerek taşınmazları muristen sonra kimin kullandığı tespit edilmelidir. Tüm yazı cevapları mirasçılık belgeleriyle birlikte titizlikle incelenmeli, tarafların ileri sürdüğü deliller toplanmalı, re'sen araştırma ilkesi gereğince bütün araştırmalar yapılmalı, konusunda uzman bilirkişiden denetime elverişli, kimden kime ne kadar pay gittiğini açıklayan rapor alındıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece belirtilen hususlar üzerinde durulmadan eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi, Bölge Adliye Mahkemesince de yerel mahkemenin gerekçesinin doğru olduğu belirtilerek davalı ... vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile HMK 373/1. maddesi gereğince temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yerel mahkeme hükmünün BOZULMASINA, karardan bir örneğin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesine, dosyanın İLK DERECE MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 16.03.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.