5607 sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/10260 Esas 2021/3850 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/10260
Karar No: 2021/3850
Karar Tarihi: 30.03.2021

5607 sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/10260 Esas 2021/3850 Karar Sayılı İlamı

19. Ceza Dairesi         2019/10260 E.  ,  2021/3850 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet, Nakil Aracının İadesi


    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
    I-Katılan Vekilinin 24.06.2014 tarihli ek karara yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
    Katılan vekiline hükmün 25.03.2014 tarihinde tefhim edildiği halde katılan vekili tarafından 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 310. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süresinden sonra 12/05/2014 havale tarihli dilekçesi ile hükmü temyiz ettiği anlaşılmakla, yasal süresi geçtikten sonra vaki temyiz isteminin reddine dair yerel mahkemenin 09/06/2014 tarihli ek kararda bir isabetsizlik görülmediğinden, tebliğnameye uygun olarak EK KARARIN ONANMASINA,
    II- Sanığın temyiz talebinin incelenmesinde;
    1-Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 61. maddesi ile 506 sayılı Kanun"un 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklinde düzenlemenin sanık lehine hükümler içerdiği, yine aynı Kanun"un 62. maddesi ile değiştirilen 5067 sayılı Kanun"un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası mucibince ilgili hükümlerin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yerel mahkemece yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
    2-34 PLE 23 plakalı aracın kayden maliki olan ..."ın mahkemece dinlenilmeden, aracın iyiniyetli 3. Kişiye ait olduğundan bahisle müsaderesine yer olmadığına dair karar verilmiş ise de; sanığın beyanına göre aracı, araç kiralama şirketinden kiraladığını söylemesi karşısında, ..." isimli kişi dinlenilerek konuya ilişkin beyanı alınıp, dava konusu aracın kayıt maliki tarafından kiraya verilip verilmediği, suç tarihi ve öncesinde dava konusu aracın fiilen kim tarafından kullanıldığının kolluk marifetiyle belirlenmesi ile tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle aracın iyi niyetli üçüncü kişiye ait olup olmadığı belirlenerek müsaderesi ya da iadesine karar verilmesi yerine eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. Maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 30/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara