Esas No: 2012/151
Karar No: 2012/2438
Karar Tarihi: 12.04.2012
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2012/151 Esas 2012/2438 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı-k.davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı-k.davalı vekili gelmedi. Davalı-k.davacı vekili Avukat ... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı-k.davacı avukatı dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Asıl dava, iş bedelinin tahsili istemiyle girişilen icra takibine itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatı istemine, karşı dava borçlu olmadığının tesbiti istemine ilişkin olup, mahkemece asıl davanın kısmen kabulüyle %40 icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline, karşı davanın reddine karar verilmiş, karar davalı ... karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı ... karşı davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Mahkemece davalı-k.davacının %40 icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmiştir. Oysa itirazın iptâli davası sonucu alacaklı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için İİK"nın 67/II. maddesi uyarınca borçlunun takibe karşı yaptığı itirazın haksız olması ile birlikte alacağın da likit (muayyen) olması gerekir. Somut olayda alacak likit olmayıp miktarının belirlenmesi bilirkişi incelemesi yaptırılmasını gerektirdiğinden ve yargılama sonucu icra takibine konu edilen miktarın altında belirlenen alacak üzerinden takibin devamına karar verildiğinden davacının icra inkâr tazminatı talebinin reddi yerine kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, karar bu yönden bozmayı gerektirmişse de bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 6100 Sayılı HMK"nın geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 Sayılı HUMK"nın 438/VII. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davalı-k.davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca yerel mahkeme kararının hüküm fıkrasının 2. bendinde yer alan “kabul edilen asıl alacak miktarı üzerinden hesaplanan 13.668,40 TL %40 tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine” cümlesinin hüküm fıkrasından çıkarılmasına, yerine “yasal koşulları oluşmadığından davacının icra inkâr tazminatı talebinin reddine” cümlesinin yazılmasına, hükmün değiştirilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 825,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacı-k.davalıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalı-k.davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı-k.davacıya geri verilmesine, 12.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.