Esas No: 2011/978
Karar No: 2012/2321
Karar Tarihi: 09.04.2012
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2011/978 Esas 2012/2321 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davalı vekili tarafından duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacılar vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ... geldi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine uygun inşaat yapılmadığı gibi gecikme olduğundan uğranılan zararların tahsiline karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
Davalı, sözleşmeden farklı değişikliklerin tarafların birlikte aldıkları kararlara göre yapıldığını, davacıların bağımsız bölümlerinin teslim edildiğini, bir kısmını da kiraya verdiklerini, davacılara ait bağımsız bölümlerde de genişleme yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, proje ve teknik şartnameye aykırılıklar nedeniyle oluşan zarar ile yüzme havuzu, bahçe düzenlemesi yapılmaması, dairelerdeki eksikler karşılığı olmak üzere toplam 24.000,00 TL"nin tahsiline, fazla istemin reddine karar verilmiş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Biçimine uygun düzenlenen 31.01.2005 tarihli sözleşmede davalının, plan ve projesine uygun inşaat yapması ve taraflar arasında bağımsız bölümlerin paylaşımı kararlaştırılmıştır. İnşaat temel ruhsatının alımından itibaren 18 ayda bitirilecek olup, bu süre sonunda yüklenici iskân belgesini alacaktır. Sözleşmenin 5. maddesinde, müteahhit firmanın çatı dublekslerinde ve diğer bağımsız bölümlerde yasal, gayri yasal büyümeler, ilâveler yapmakta serbest olduğu belirtilmiştir. Yine taraflar arasında düzenlenen 18.04.2008 tarihli ek sözleşmede, çatı aralarına yapılan ilâve yükseklikler ve eğimlerden kazanılan büyüklüklerle vs. genişlemelerin tarafların bilgi ve onaylarıyla yapıldığı, ileride hiçbir hak ve talepte bulunmayacakları belirtilmiştir.
3194 Sayılı İmar Kanunu"nun 26 ve 27. maddelerinde belirtilen ayrıcaklıklar dışında inşaata başlanmadan önce tüm yapılar için ruhsat alınması zorunludur. Yapıya ruhsat alınmadan başlanmışsa veya ruhsat alınmakla birlikte yapı ruhsat ve eklerine aykırı olarak yapılmışsa, ruhsata uygun hale getirilmediği durumda kaçak yapı kabul edilerek belediyesince anılan Yasa"nın 32/son maddesince yıkılır. Başka anlatımla, yasal olmayan inşaat veya ilâvelerden herhangi nam altında olursa olsun istemde bulunulamaz. Bu husus kamu düzeniyle ilgili olup mahkemesince re"sen incelenir. Ancak ruhsata aykırılığın belediyenin onayıyla düzeltilmesi ve yasaya uygun hale getirilmesi durumunda inşaatın varlığı kabul edilebilir. Somut olayda, mahallinde yapılan incelemeye göre çatı katında ve bodrum katında projeye aykırı olarak daire yapılması nedeniyle iskân ruhsatı alamadığı, havuz yapılmadığı, 3 ve 4 nolu dairelerin ebeveyn banyolarına klozet takılmadığı bilirkişi raporlarıyla sabit olmuştur. Bu haliyle arsa sahibi davacılar, projeye aykırı imalât nedeniyle zarar isteyemezler ise de aykırılıkların yasal hale getirilmesi durumunda sözleşmeye aykırılıktan kaynaklanan zararları var ise bunu talebe hakları olduğu kabul edilmelidir. O halde mahkemece yapılması gereken iş, inşaatın tadilat projesiyle yasaya uygun hale getirilip getirilemeyeceğini belediyesinden sormak, yasal hale getirilebilecekse yükleniciye iskân belgesi alması konusunda uygun süre ve yetki vermek, yasal hale getirelemeyeceğinin anlaşılması durumunda, davacıların projeye aykırı imalât ve büyümeden kaynaklanan zarar istemlerinin reddine, sözleşmeye göre eksik bırakılan imalât bedelinin davalıdan tahsiline karar vermekten ibarettir. Bu hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ve hukuki değerlendirmede yanılgıya düşülerek davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunduklarından taraflardan 900,00"er TL duruşma vekâlet ücreti alınarak karşılıklı birbirlerine verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, 09.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.