4. Hukuk Dairesi 2017/2686 E. , 2020/555 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... AŞ aleyhine 12/09/2013 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen14/07/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, idari para cezasına yönelik başlatılan takibe itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine davalı lehine kötüniyet tazminatına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, davalının İş Kanununa muhalefet ettiği gerekçesiyle idari para cezası tahakkuk ettirildiğini, ödenmemesi nedeniyle Antalya 12. İcra Müdürlüğünün 2012/11048 E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini beyan ederek, haksız itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili, aleyhine icra takibi başlatılmasının yasal dayanağının olmadığını belirterek davanın reddini ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Mahkemece; davalı tarafından dava konusu idari para cezasına yönelik Manavgat Sulh Ceza Mahkemesine yapılan itirazın kabul edilerek idari para cezasının kaldırılmasına karar verildiği gerekçesi ile davanın reddine ve asıl alacağın %20"si oranında kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir.
İİK"nın 67/2. maddesi; "Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir." hükmünü içermekte olup, takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklının diğer tarafın talebi üzerine tazminata mahkum edileceği belirtilmiştir.
Dosya kapsamından, davaya konu alacağın icra takibinden sonra Sulh Ceza Mahkemesine yapılan itiraz sonucu kaldırıldığı anlaşılmakla birlikte idari para cezası kesinleşmemiş olsa dahi takibe konu edilmesine yasal bir engel bulunmadığından davacının takipte haksız ve kötü niyetli olduğundan söz edilemez.
Şu halde, mahkemece koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı isteminin reddi gerekirken, hatalı gerekçe ile kabulü doğru görülmemiştir. Ne var ki bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438/7 maddesi gereğince düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) no’lu bentte gösterilen nedenle hüküm fıkrasının kötüniyet tazminatına ilişkin 2. bendinin hükümden çıkartılmasına; davacının diğer temyiz itirazlarının (1) no’lu bentte gösterilen nedenlerle reddiyle kararın düzeltilmiş bu biçiminin ONANMASINA 13/02/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.