Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2022/509 Esas 2022/5123 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/509
Karar No: 2022/5123
Karar Tarihi: 31.05.2022

Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2022/509 Esas 2022/5123 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, çocuğun cinsel istismarı suçundan mahkum olmuş ve istinaf başvurusunun esastan reddiyle ilgili karar temyiz edilmiştir. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen mahkumiyet kararı bozulmuş, ancak bu karara direnildiği için Yargıtay Ceza Dairesi tarafından incelenmek üzere gönderilmiştir. Karşı oyda mağdurenin babası sanığın suçlu olduğu ve verilen mahkumiyet kararının yerinde olduğu görüşü belirtilmiştir.
5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 10. maddenin ikinci ve üçüncü bentleri ile 6763 sayılı Kanunun 38. maddesi gereği dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından incelenmesi gerekmektedir.
Kanun Maddelerinin Açıklaması:
- 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 10. madde: Ceza Kanunlarının Uygulanmasına İlişkin Kanun Hükümlerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un geçici maddelerinden biridir ve mahkumiyet hükümlerinin yeniden yargılama yapılmaksızın değerlendirilmesiyle ilgilidir.
- 6763 sayılı Kanun'un 38. maddesi: Yargıtay'ın görev ve yetkilerini düzenleyen maddedir ve Yargıtay'ın kararlarına karşı yapılan temyiz başvurularını değerlendirme yetkisi vermektedir.
9. Ceza Dairesi         2022/509 E.  ,  2022/5123 K.

    "İçtihat Metni"

    Sanık ... hakkında çocuğun cinsel istismarı suçundan gerçekleştirilen yargılama sonucunda atılı suçtan mahkumiyetine ilişkin İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 16.09.2019 gün ve 2018/233 Esas, 2019/297 Karar sayılı hükme yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine dair İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 15. Ceza Dairesinin 10.01.2020 gün ve 2019/3052 Esas, 2020/25 Karar sayılı hükmünün sanık müdafisi, katılan mağdure vekili ile katılan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay kapatılan 14. Ceza Dairesinin 15.06.2021 gün ve 2020/4137 Esas, 2021/4296 sayılı bozma yönündeki kararına ilk derece mahkemesince direnilerek kurulan 17.11.2021 gün ve 2021/416 Esas, 2021/439 Karar sayılı ilamın sanık müdafileri, O Yer Cumhuriyet Savcısı ile katılan Bakanlık vekili tarafından temyiz edilmesi nedeniyle Dairemize gönderilen dosya 02.12.2016 günlü, 29906 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 24.11.2016 günlü, 6763 sayılı kanunun 38. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 10. maddenin iki ve üçüncü bentlerine istinaden tetkik edildi, gereği görüşüldü:
    Yargıtay kapatılan 14. Ceza Dairesinin 15.06.2021 gün ve 2020/4137 Esas, 2021/4296 sayılı bozma kararı usul ve kanuna uygun olup, ilk derece mahkemesince anılan ilama yönelik kurulan 17.11.2021 gün ve 2021/416 Esas, 2021/439 Karar sayılı direnme ilamında belirtilen gerekçeler yerinde görülmediğinden Reddiyle, 6763 sayılı Kanunun 38. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 10. maddenin üçüncü bendine istinaden anılan direnme kararıyla ilgili hüküm kurulmak üzere dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kurulunca incelenmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 31.05.2022 tarihinde üyeler ... ile ...’ın karşı oyları ve oy çokluğuyla karar verildi.


    KARŞI OY

    Yargıtay kapatılan 14. Ceza Dairesinin 15.06.2021 gün ve 2020/4137 Esas, 2021/4296 sayılı ilamında yer alan karşı oyumuzda da belirtildiği üzere;
    Mağdurenin babası olan sanık ... hakkında çocuğun cinsel istismarı suçundan dolayı İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesince gerçekleştirilen yargılama sonucunda atılı suçtan mahkumiyetine yönelik 16.09.2019 gün ve 2018/233 Esas, 2019/297 sayılı karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 15. Ceza Dairesince verilen 10.01.2020 gün ve 2019/3052 Esas, 2020/25 Karar sayılı hükmünün temyiz edilmesi üzerine gerçekleştirilen inceleme neticesinde; verilen hükümlerin onanmasına karar verilmesi gerektiği görüşüyle hükmün bozulmasına yönünde oluşan sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyoruz.
    Sayın daire çoğunluğu ile aramızdaki görüş ayrılığı çocuğun cinsel istismarı suçunun subut bulup bulmadığı konusunda toplanmaktadır. Suç tarihinde 15 yaşından küçük mağdurenin 2015 yılı yaz aylarından başlayıp intikalin gerçekleştiği 29/05/2017 tarihine kadar öz babası olan sanık ... tarafından özellikle gece saatlerinde odasına gelerek istismarda bulunduğu,
    Mağdurenin annesi ...'in de eşi olan sanığın bir kısım hareketlerinden şüphelenmesi üzerine mağdureye babasının geceleri odasına gelip gelmediğini sorması üzerine mağdurenin olayları anlatabildiği ve intikalin bu şekilde sağlandığı,
    Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı Adli Kurulunun 22/05/2018 günlü raporuna göre mağdureye travma sonrası stres bozukluğu, depresif bozukluk ve major depresyon tanıları konulduğu, ayrıca maruz kaldığı cinsel istismar eylemi nedeniyle ruh sağlığının bozulduğunun belirtildiği,
    Mağdurenin eylemlerin devam ettiği süreçte babası ile yalnız kalmak istemediği, buna ilişkin olarak annesine kardeşini kursa kendisinin değil babasının götürmesini istediği, yine 2017 yılı şubat ayında tatil için geldikleri Ankara'da babası ile aynı evde kaldığında eylemlerin sürmesi üzerine sonraki gecelerde babaannesinin evinde değil halasının evinde kalmak istediğini söylediği,
    Mağdurenin okuduğu okullarda başarılı bir öğrenci olup, maruz kaldığı istismar nedeniyle geleceğe yönelik ideallerini değiştirerek hukuk fakültesinde okumaya başladığı, 15/08/2018 günü yapılan duruşmadaki ifadesinde ve yapılan gözleminden de belirlendiği üzere olayın ciddiyetinin bilincinde olduğu,
    Mağdur beyanlarının tüm aşamalarda özü itibariyle tutarlı ve istikrarlı olduğu hususları birlikte değerlendirildiğinde kurulan mahkumiyet hükmünün yerinde olduğu düşünce ve kanaati ile sayın çoğunluğun kararına iştirak etmiyoruz.

    Hemen Ara