Esas No: 2011/1176
Karar No: 2012/2098
Karar Tarihi: 29.03.2012
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2011/1176 Esas 2012/2098 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak ile ilgili ... 5. İcra Müdürlüğü"nün 2006/15686 E. sayılı icra dosyasında yapılan icra takibine itirazın iptâli talebine ilişkin olup mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı taşeron tarafından açılan davada imalât bedelinden kaynaklanan alacak ile ilgili yapılan icra takibine itirazın iptâli talep edilmiş, mahkemece dava kısmen kabul edilmiş, alacağın takip tarihi itibariyle muaccel olmayan kısmı ile ilgili olarak yapılan icra takibinin haksız olduğunun kabulü ile bu kısım üzerinden borçlu lehine kötüniyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmiştir.
Borçlu lehine tazminata hükmedilebilmesi için alacaklının takibinin haksız olması yeterli değildir. Borçlu tarafından, alacaklının takibe geçmede ve itirazın iptâli davasını açmakta kötüniyetli olduğunun kanıtlanması gerekir.Somut olayda icra takibi itibariyle alacak muaccel değil ise de dava tarihinde muaccel olmuş, kalan kısım davadan sonra ödenmiştir. Faiz, masraf gibi hususlar da dikkate alındığında davanın açılmasında davacı kötüniyetli sayılamaz. Bu nedenle davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekir ise de bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç göstermediğinden HUMK"nın 438/VII. maddesi gereği düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca mahkeme kararının 1 nolu hüküm fıkrasının 9, 10, 11, 12. satırlarında bulunan “takip tarihi itibariyle muaccel hale gelmemiş ve ödeme emri tebliğ ile tanınan 7 günlük yasal süre içerisinde yapılan ödeme dikkate alınmaksızın 34.000,00 TL üzerinden itirazın iptâlinin talep edilmiş olması nedeniyle haksız olduğu anlaşılan 32.689,30 TL üzerinden hesaplanan %40 kötüniyet tazminatı tutarı 13.075,72 TL"nin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine” cümlesinin karardan çıkarılmasına, yerine “davalının koşulları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine” cümlesinin yazılmasına, kararın değiştirilmiş bu haliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 900,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 29.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.