Esas No: 2022/957
Karar No: 2022/2406
Karar Tarihi: 29.03.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2022/957 Esas 2022/2406 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2022/957 E. , 2022/2406 K."İçtihat Metni"
7. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki temliken tescil, ikinci kademede tazminat istemli davadan dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 11.11.2021 gün ve 2021/2804 Esas, 2021/2949 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu 394 ada, 3 parsel sayılı taşınmaz üzerinde kendi mülkiyeti zannı ile yapmış olduğu bina nedeniyle taşınmazın davacı adına tescilini, mümkün olmadığı taktirde bina malzeme değerinin tazminini talep etmiştir.
Mahkemece; "...davanın kısmen kabulü ile, ...,... ada, 3 parsel sayılı taşınmaz üzerinde yer alan haksız inşaat niteliğindeki betonarme binanın malzeme değeri olan 74.283,48 TL'nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, binanın davalıya tahsisine, fazlaya ilişkin talebin reddine..." karar verilmiştir.
Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Temyiz incelemesi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 13/11/2019 tarih, 2019/2918 Esas, 2019/7688 Karar ilamı ile; "...Davanın, davalı ...'a velayeten ...'a karşı açıldığı, ancak yargılama sırasında ...'ın reşit olduğu, velisi sıfatıyla temsil eden ...'ın taraf sıfatının kalmadığı, ...'ın davalı gösterilerek bu kişi aleyhine infazda karışıklığa neden olacak şekilde hüküm kurulmasının doğru görülmediği..." gerekçeleriyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uyan mahkemece yapılan yargılama neticesinde; ..."davanın kısmen kabulü ile ...,... 3 parsel sayılı taşınmazın üzerindeki haksız inşaat niteliğindeki betonarme binanın malzeme değeri olan 74.283,48 TL'nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, binanın davalıya tahsisine, fazlaya ilişkin talebin reddine..." karar verilmiştir.
İncelenen dosya kapsamına göre; usûle uygun olarak taraflara tebliğ edilmiş olan hüküm sadece davacılar vekilince; "davacının kötüniyetinin ispatlanamadığı" ve "ödenecek tazminatın hesaplanmasında dava tarihindeki inşaat maliyetlerinin dikkate alınması gerektiği" hususlarına münhasıran temyiz edilmiş, "dava dilekçesinde belirtilen faiz talebi hakkında mahkemece hüküm kurulmaması" hususu temyiz sebebi yapılmamıştır. Temyiz aşamasında temyiz sebebi yapılmayan hususların, karar düzeltme aşamasında ileri sürülmesi mümkün değildir. Bu durumda ilk derece mahkemesi kararının temyize konu yapılmayan yönlerinin davalı taraf için kesinleşmiş olduğunun kabulü gerekir; bu durum taraflar yönünden usuli kazanılmış hak oluşturur.
Özetle; Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere ve özellikle temyiz sebebi yapılmayan hususların karar düzeltme aşamasında ileri sürülemeyeceğinin anlaşılmasına göre, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan davacı vekilinin karar düzeltme isteminin reddine, karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin HUMK'nun 440. maddesinde yazılı hallerden hiçbirine uymayan karar düzeltme dilekçesinin REDDİNE, aynı yasanın 442/son ve 4421 sayılı Kanunun 2 ve 4/b-1 maddeleri delaletiyle takdiren 660,00TL para cezasının düzeltme isteyenden tahsiline, ret harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 29/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi