Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/2855 Esas 2022/2453 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/2855
Karar No: 2022/2453
Karar Tarihi: 30.03.2022

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/2855 Esas 2022/2453 Karar Sayılı İlamı

7. Hukuk Dairesi         2021/2855 E.  ,  2022/2453 K.

    "İçtihat Metni"

    7. Hukuk Dairesi
    MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
    ...
    ...

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 10/06/2016 tarihinde verilen dilekçeyle ipoteğin fekki talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın reddine dair verilen 11/12/2018 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından talep edilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince davalı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen kararın davalılar vekilleri tarafından ayrı ayrı temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.

    K A R A R

    I.DAVA
    Davacı vekili, davacı şirket ile davalı ... arasında ...'in de hissedarı olduğu ...,... ilçesinde kain ... Apartmanın yıkılarak yerine yenisinin yapılması amacıyla 10.06.2014 tarihli taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, dava konusu taşınmazda davalı ...'e ait hisse üzerinde diğer davalı ... Alüminyum Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi lehine süresiz 150.000,00 TL bedelli ipotek şerhi bulunduğunu, ayrı ayrı davalılara çekilen ihtarnameler ile bu ipoteğin kaldırılmasının talep edildiğini, ancak bir sonuç alınamadığını, ipotek şerhleri nedeniyle dava konusu taşınmazda kat irtifakı kurulamadığını belirterek davanın kabulü ile ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    II.CEVAP
    Davalı ... Alüminyum Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi vekili; ipoteğin kaldırılması için davacı şirket tarafından hiçbir neden öne sürülmediğini, ipotek hakkının devamının kanun gereği olduğunu, huzurdaki davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Davalı ... vekili; davalının kentsel dönüşüm nedeniyle davacı şirketle kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaptığını, bu sözleşmenin iptali için dava açtıklarını, kat karşılığı inşaat sözleşmesi içeriğinde ipoteğin kaldırılacağına dair bir yükümlülük bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    III.İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk derece mahkemesi; "davalı ...'in ipotek ile yüklü hissesinin yarısını davacı şirkete 28.03.2016 tarihinde devrettiği, davacı şirketin ipotek ile yükümlü olarak dava konusu hisseyi satın aldığı gerekçesiyle ipotek şerhinin terkini isteminin reddine" karar vermiştir.
    IV. İSTİNAF
    1.İstinaf Yoluna Başvuranlar
    Davacı vekili ve davalı ... vekili, istinaf kanun yoluna başvurmuşlardır.
    2.İstinaf Sebepleri
    Davacı vekili, davacının davalıya ait hisseyi ipotek şerhi ile birlikte devralmaya muvafakati olmadığı halde tapu müdürlüğü tarafından sehven ipotek yüküyle davacıya devredildiğini, ilgili tapu müdürlüğüne bu durumun düzeltilmesi için müracaat edilmiş ise de dava açılarak mahkeme kararıyla düzeltme yapılacağı yönünde bilgi verildiğini, ilk derece mahkemesince haksız ve hukuka aykırı olarak davanın reddine karar verildiğini, ipoteğin davalının hissesine kaydırılması hususunda davalıya iki kez ihtar çekildiğini, davacı şirketin davalılar arasındaki ipotek işleminin tarafı ve borçlusu olmadığını belirterek davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini dile getirmiştir.
    Davalı ... vekili; dava değerinin 75.000,00TL olarak belirlendiğini ve bu değer üzerinden davanın ikame edildiğini, davanın reddi nedeniyle lehlerine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek hükmün bu kısmının düzeltilerek onanmasını istediklerini dile getirmiştir.
    3.Gerekçe ve Sonuç
    Bölge Adliye Mahkemesi; "davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine; davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile; dava konusu ipotek şerhinin kaldırıldığı ve davanın konusuz kaldığına ilişkin davacıya ait dilekçe ile Maltepe Tapu Müdürlüğünün cevabi yazısı ve eklerinden yargılama sona erdikten sonra istinaf kanun yolu incelemesi sırasında 16 numaralı bağımsız bölümün tapu kaydındaki dava konusu ipoteğin kaldırıldığı ve davacı tarafından dava açılmadan önce dava konusu ipoteğin kaldırılması için davalı ipotek alacaklısı ve ipotek borçlusuna noter ihtarnamesi keşide edildiği ancak ipoteğin kaldırılmadığı, istinaf yargılaması sırasında dava konusu ipoteğin Tapu Müdürlüğünün işlemi üzerine kaldırılması nedeniyle davanın konusuz kaldığı ancak davacının dava tarihi itibariyle dava açmakta haklı olduğu, davalıların hal ve durumları ile davanın açılmasına sebebiyet verdikleri gerekçesiyle davalıların yargılama harç ve giderlerinden sorumlu tutulması gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalılar aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine" karar verilmiştir.
    V.TEMYİZ
    1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı ... vekili ve davalı ... Alüminyum Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi vekili temyiz kanun yoluna başvurmuşlardır.
    2.Temyiz Sebepleri
    Davalı ... Alüminyum Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi vekili, tapu müdürlüğünce yapılan bir işlem nedeniyle davalıların yargılama giderlerinden sorumlu tutulmaması gerektiğini belirtmiştir.
    Davalı ... vekili, tapu müdürlüğünce tevhit işlemi yapılması esnasında hatalı olarak davalı hissesi üzerindeki ipoteğin, hisseyi devralan davacı payına aktarılması ve davacının da itirazda bulunmaksızın bu ipoteği kabul etmesi nedeniyle söz konusu davanın açıldığını, yargılama gideri ve vekalet ücretine davalının sebep olmadığını dile getirmiştir.
    3.Gerekçe
    3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Dava, ipotek şerhinin terkini istemine ilişkindir.
    3.2.Hukuki Sebep
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 326. maddesinde, kanunda yazılı haller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği belirtilmiştir. Bu yargılama giderleri, hem davayı kazanan tarafça daha önce peşin olarak ödenen hem de dava sonunda ödenmesi gereken harç ve masraflar ile yargılama gideri olan vekalet ücretidir.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 331/1. maddesine göre de, davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde hakim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.
    Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6. maddesine göre “Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul, sulh veya herhangi bir nedenle; ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur. Bu madde yargı mercileri tarafından hesaplanan akdi avukatlık ücreti sözleşmelerinde uygulanmaz.” hükmü yer almaktadır.
    İstinaf mahkemesi, ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu kanısına varırsa, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verir. (HMK. m. 353/b-1).
    İstinaf mahkemesi, ilk derece mahkemesi kararındaki maddi hataların düzeltilmesi mümkün ise gerekli düzeltmeyi yaparak (HMK. m. 360, m. 183) aynı kararı verir; yani istinaf başvurusunun esastan reddine karar verir (Karş: İYUK m. 45/3, c.2).
    İstinaf mahkemesi, ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulmadığı takdirde, istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verir. Bu halde, istinaf mahkemesi aşağıdaki kararları verebilir;
    a) İlk derece mahkemesi kararının kaldırılması ve davanın esası hakkında yeniden karar verilmesi,
    b) İlk derece mahkemesi kararının düzeltilmesi ve davanın esası hakkında karar verilmesi (Prof. Dr. Baki Kuru, İstinaf Sistemine Göre Yazılmış Medeni Usul Hukuku, Ekim 2016 s. 698).
    492 sayılı Harçlar Kanununa ekli (I) sayılı tarifenin yargı harçları başlığını taşıyan kısmında, konusu belli bir değerle ilgili bulunan davalarda esas hakkında karar verilmesi halinde hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden tarifede gösterilen oranda nispi karar ve ilam harcı alınacağı, Bölge Adliye Mahkemelerinin tasdik veya işin esasasını hüküm altına aldığı kararları içinde bu oranda karar ve ilam harcı alınacağı hükme bağlanmış ve aynı kanunun 16. madde düzenlenmesi ile de temyize konu kararla ilgili davanın nispi harca tabi olacağı öngörülmüştür.
    Bu durumda; konusu belli bir değerle ilgili bulunan davada esas hakkında karar verilmesi halinde nispi harç alınacağı; usule ilişkin nihai kararlarla, davanın konusuz kalması halinde verilecek kararlarda ise maktu harç alınacağı kuşkusuzdur.
    Harç kamu düzenine ilişkin olup, taraflarca bu konu temyiz nedeni olarak ileri sürülmemiş olsa bile, temyiz incelemesi sırasında harç alınması gerekip gerekmediği Yargıtay'ca resen incelenir.
    3.3.Değerlendirme
    Somut olaya gelince; davalı ...'e ait 100 ada 1 parsel zemin kat 4 nolu dükkanın tamamı ... adına kayıtlı iken ... Alüminyum Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketinden aldığı 150.000,00TL bedel mukabilinde teminat ipoteği için ... Alüminyum Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi lehine adı geçen taşınmaz üzerinde 1.derecede ipotek tesis edilmiştir.
    29.04.2014 tarihinde dava konusu taşınmazdaki kat irtifakının terkin edilmesi üzerine ... 100 ada 1 parselde 1/20 hissedar olmuştur. Sonra tevhit ile 15194 ada 34 parsel numarasını alan taşınmazda ...'in 116127/2434340 hissesi olmuş, bu hissesinin yarısını da 28.03.2016 tarihinde tapuda davacı şirkete temlik etmiş, bu temlik ile birlikte ipotek şerhi de davacı şirketin hissesi üzerine geçmiştir. 08.04.2016 tarihinde kat irtifakı tesis edilmesi üzerine 15 nolu bağımsız bölüm davalı adına, 16 nolu bağımsız bölüm ise davacı davacı adına tescil edilmiş, her iki bağımsız bölümde de ipotek şerhi devam etmiştir.
    Yargılama sırasında Maltepe Tapu Müdürlüğü, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun Uygulama Yönetmeliği 15.maddesinin 10.fıkrasında yer alan "Kanun kapsamındaki yapıların yıktırılmasından sonra bu taşınmazların sicilinde bulunan ayni ve şahsi haklar ile temlik hakkını kısıtlayan veya yasaklayan her türlü şerh, hisseler üzerinde devam eder. Bu haklar ve şerhler, tapuda, tevhit, ifraz, taksim, terk, tescil, kat irtifakı ve kat mülkiyeti tesisine ilişkin işlemlerin yapılmasına engel teşkil etmez ve bu işlemlerde muvafakat aranmaz. Yeni kat irtifakı ve kat mülkiyeti tesisi safhasında belirtilen haklar ve şerhler, muvafakat aranmaksızın sadece sözkonusu haklar ve şerhlerden yükümlü olan malike düşecek bağımsız bölümler üzerinde devam ettirilir." hükmünü gerekçe göstererek ipoteğin terkini işlemi herhangi bir talebe bağlı işlem olmadığından yüklenici ... Yapı İnşaat Orman Ürünleri Otomotiv Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine ait bağımsız bölümlerde kat irtifakı tesis safhasında ... Alüminyum Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi lehine olan ipotekleri terkin etmiştir.
    Tapu Müdürlüğünün bu işlemi üzerine dosya istinaf aşamasındayken dava konusuz kalmıştır. Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Davacının taşınmazı üzerindeki ipoteğin Tapu Müdürlüğünce res'en yapılan bir işlem üzerine kaldırılması, bu dava yönünden davacının haklı olduğunu göstermez. Çünkü davacı, davalı ...'e ait hissenin yarısını tüm hak ve yükümlülükleriyle birlikte devralmış, ipotek taşınmaza bağlı bir hak olduğundan yasa gereği davacının devraldığı hisse, ipotekli olarak davacı adına tapuya tescil edilmiştir.
    Hal böyle olunca davacı, dava açma tarihi itibariyle dava açmakta haklı olmadığından yargılama giderlerinden davalıların sorumlu tutulması doğru değildir.
    Kabule göre de; Bölge Adliye Mahkemesi, ilk derece mahkemesi kararını kaldırıp geçersiz hale getirdikten sonra yeniden hüküm tesis ettiğinden tasdik etmediği bir karar için istinaf harcı alamaz.
    Taraflardan birisinin istinaf talebinin kabulü ve yeniden hüküm kurulması işlemi, başlı başına bir istinaf yargılaması işlemi olup Bölge Adliye Mahkemesi bu aşamada işin esası ile ilgili hüküm verdiğinden, konusuz kalan dava hakkında tek bir maktu karar ve ilam harcına hükmetmesi gerekirken ayrıca hükmün beşinci bendinde istinaf yargılamasına yönelik maktu karar ve ilam harcına hükmetmesi mükerrer ve çelişkili hüküm kurulmasına neden olduğundan doğru değildir.
    VI.SONUÇ
    Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekili ve davalı ... Alüminyum Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 371. maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi kararının BOZULMASINA, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 373/2. maddesi gereğince dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 30/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.










    Hemen Ara