Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2011/3611 Esas 2012/1503 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/3611
Karar No: 2012/1503
Karar Tarihi: 12.03.2012

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2011/3611 Esas 2012/1503 Karar Sayılı İlamı

15. Hukuk Dairesi         2011/3611 E.  ,  2012/1503 K.

    "İçtihat Metni"

    Davacı ... İnş.Taah.Oto.Tic.A.Ş ile davalı ... İnş.San.Tic.Ltd.Şti. arasındaki davadan dolayı ... 1.Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 28.05.2009 gün ve 2008/458-2009/377 sayılı hükmü bozan Dairemizin 23.02.2011 gün ve 2009/5941-2011/1046 sayılı ilamı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava, BK’nın 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanmış olup, iş bedeli ve kâr kaybı alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın davalı vekilince temyizi üzerine Dairemizden verilen 23.02.2011 gün 2009/5941 Esas, 2011/1046 Karar sayılı kısmen bozma ilâmına karşı yine davalı vekilince yasal süresi içinde karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
    1-Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici nedenler karşısında ve özellikle yanlar arasında imzalanan sözleşmenin 3. maddesine göre teklif birim fiyat listesinin sözleşmenin eki olmasına, bunun dava dilekçesiyle birlikte sunulmuş olup davalı yanca başka bir birim fiyat listesi ibraz edilmediği gibi kendi delil listesinde dahi davacı tarafça ibraz edilen sözleşmeye atıfta bulunulmasına, bilirkişi raporu verilinceye kadar birim fiyat listesiyle ilgili itirazının bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer karar düzeltme talepleri yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2-Davacı vekili, müvekkilinin sözleşme nedeniyle harcamalar yaparak işe başladığı ve işin bir kısmını tamamladığını, ancak davalı şirketin 15.06.2007 tarihinde işi daha ucuza yapacak başka bir taşeronla anlaştıklarını bildirip, taşeronluk sözleşmesini feshettiklerini beyan ederek işten el çektirildikleri iddiasıyla kâr kaybı ve diğer alacakların tahsilini talep etmiştir.
    Davalı yüklenici vekili cevap dilekçesi ve aşamalardaki savunmalarında diğer itirazlarının yanında sözleşmeyi feshetmediklerini, davacı taşeronun asıl iş sahibi idarenin teknik elemanları ile işverenin yetkili elemanlarının eksikleri tespit edip kendilerine bildirmesine rağmen eksikleri tamamlanmadığı gibi iş sahasında bulunan işçileri ve iş makinelerini de alarak iş sahasından ayrıldığı bunun üzerine taşeronluk sözleşmesinin 5, 6, 10 ve 16. maddeleri gereğince işi yaptırmak üzere başka bir taşeronla sözleşme yapmak zorunda kaldıklarını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
    Dosyada tarafların sözleşmeyi feshettiklerine dair yazılı fesih beyan ve ihbarları bulunmadığı gibi listelerinde iddia ve savunmalarına göre fesih, zorla çıkartma veya iş yerini terk konusunda beyanda bulunmak üzere tanık bildirmişlerdir. Ayrıca davalı vekili temyiz ve karar düzeltme dilekçesi ekinde şantiye defteri ve 10.05.2007 tarihli tutanak suretini ibraz

    etmiştir. Yüklenicinin iş ve iş yerini terki ya da zorla çıkartılması maddi vakıa olup bunların tanıkla ispatı mümkündür.
    Bu durumda mahkemece dava dışı iş sahibinden davacı taşeronun, davalının taahhüt ettiği işi hangi kısmının yapımını üstlendiğini sorup, taşeronun gerçekleştirdiği ve eksik bıraktığı imalâtlar ile işin yapımına başladığı 20.04.2007 tarihinden ayrıldığı ya da sözleşmenin sonlandırıldığı tarihe kadar yaptığı işle ilgili tüm belgelerin tutanak, ihtar, şantiye defterleri vs. getirtilerek akdî ilişkinin bitirilmesiyle ilgili taraf tanıkları da dinlenerek sözleşmenin ne şekilde sonlandırıldığı ve bunda hangi tarafın kusuru bulunduğu tesbit edildikten sonra, davacının ya da tarafların birlikte kusurlu bulunması halinde kâr kaybı istenemeyeceğinden buna yönelik talebin reddine, şimdiki gibi davalının tam kusurlu olduğunun kabul edilmesi durumunda getirtilecek belgelere göre davacının sözleşmenin sona erdiği tarih itibariyle yapamadığı sözleşme konusu işler belirlenerek ve yapılamayan sözleşme konusu işlerden dolayı davacının isteyebileceği kâr kaybı alacağının hükme esas raporu veren bilirkişi kurulundan hukukçu çıkartılıp onun yerine teknik bilirkişi ilave edilmek suretiyle oluşturulacak kurul ya da konusunda uzman teknik bilirkişilerden oluşturulacak yeni bir bilirkişi kurulundan alınacak raporla BK’nın 325. maddesi hükmünce kesinti yöntemine göre hesaplattırılıp hüküm altına alınması gerekirken, fesihle ilgili tanıklar dinlenip deliller toplanmadan yüklenici tam kusurlu kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
    Diğer yandan davadan önce usulüne uygun ihtarla davalı temerrüde düşürülmediği ve kesin vade bulunmadığından kabul edilen iş bedeli alacağına dava tarihi yerine fesih tarihi olduğu iddia edilen tarihten faiz yürütülmesi de usul ve yasaya aykırı olmuştur.
    Yerel mahkeme kararının eksik inceleme nedeniyle ve az yukarıda belirtilen gerekçeyle bozulması gerekirken fesih konusunda delillerin yeterince toplanmadığı gözden kaçırılarak kâr kaybının hesap yöntemi ve faizin başlangıç tarihi yönünden bozulduğu bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından karar düzeltme talebinin kabulü uygun bulunmuştur.
    SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer karar düzeltme taleplerinin reddine, 2. bent gereğince kabulü ile Dairemizin 23.02.2011 gün 2009/5941 Esas, 2011/1046 sayılı ilâmının 2. bendinin kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının belirtilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, ödediği karar düzeltme peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 12.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Hemen Ara