Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2012/80 Esas 2012/1284 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/80
Karar No: 2012/1284
Karar Tarihi: 05.03.2012

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2012/80 Esas 2012/1284 Karar Sayılı İlamı

15. Hukuk Dairesi         2012/80 E.  ,  2012/1284 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmal edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, bakiye imalât bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine vâki itiraz üzerine, itirazın iptâli, takibin devamı istenmiş, mahkemece kısmen kabule dair verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    Davacı, davalıya ait taşınmaz üzerine inşaat yaptığını, anlaşma gereği gerçekleştirilen inşaatı teslim ettiğini ileri sürerek ... İcra Müdürlüğü"nün 2008/809 Esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatmıştır. 08.09.2008 günü başlatılan icra takibinde, önce bakiye imalât bedeli olarak 39.751,69 TL alacak istenmişse de daha sonra bu bedelin sehven yazıldığı bildirilerek takipte istenilen alacağın 8.001,69 TL olduğu beyan edilmiştir.
    Davalı vekili ise aşamalarda yaptığı itiraz ve savunmalarda, davacı ile herhangi bir akdî ilişkisi bulunmadığını beyanla davanın reddini istemiştir.
    Bilindiği üzere HMK"nın 200 (HUMK 288 md) ve devamı maddeleri uyarınca davacının ileri sürdüğü alacağını davalı yandan talep edebilmesi için öncelikle akdî ilişkiyi ispatlaması zorunlu bulunmaktadır. Davalı, tanık dinlenmesine muvafakatı olmadığını bildirdiğinden davacının akdî ilişkiyi tanık delili ile ispatı da mümkün değildir. Ne var ki, davacı vekili dosyaya ibraz ettiği dava dilekçesi ekindeki hakedişini gösterir imzasız listede, yapılan imalâta karşılık ödendiği ileri sürülen bedele mahsuben 14.01.2008 tarihinde ... Bankası"ndan, 08.03.2008 tarihinde ise Ziraat Bankası"ndan verilen çekleri aldığını bildirmiştir. Davacı bunun yanında ayrıca yemin deliline de dayanmış bulunmaktadır.
    Bu durumda mahkemece yapılacak iş; dava dilekçesi ekinde ödemeleri gösterir listede yer alan çekler konusunda taraflardan bilgi alınarak ait olduğu bankalardan getirtilmesi, bilahare akdî ilişkinin tespiti yönünden belirtilen çeklerden dolayı davalının isticvap edilmesi, isticvap sonucu akdî ilişkinin kanıtlanamadığı sonucuna varılırsa davacının davalıya bu hususta yemin teklifine hakkı olduğunun hatırlatılması, bu halde dahi yine akdî ilişki kanıtlanamadığı takdirde davanın reddine, yukarıda belirtilen iki ayrı işlemin sonucuna göre akdî ilişkinin kanıtlanması halinde ise, davacı yanca yapıldığı kanıtlanacak işlerin BK"nın 366. maddesi uyarınca yapıldığı tarihteki bedelinin mahalli rayiçler üzerinden bilirkişiden alınacak ek raporla hesaplattırılması ve sonucuna uygun bir karar verilmesinden ibarettir.
    Davalı yanca akdî ilişkinin inkâr edildiği hususu dikkate alınmaksızın ve kabule göre de taraflar arasında iş bedelinin ... birim fiyatlarıyla hesaplanacağına dair bir anlaşma ileri sürülüp ispatlanamadığı halde anılan birim fiyatlar üzerinden hesap yapan bilirkişi raporuna itibar edilmesi ve ayrıca davacı alacaklı vekilinin takipteki alacağını 8.001,69 TL olduğu açıklamasına rağmen bu beyan nazara alınmaksızın takip talebindeki miktar üzerinden takibin devamına yol açacak şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 05.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara