Esas No: 2021/3665
Karar No: 2022/2664
Karar Tarihi: 07.04.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/3665 Esas 2022/2664 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2021/3665 E. , 2022/2664 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ : Büyükçekmece 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 03.10.2018 tarihinde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; elatmanın önlenmesi istemi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil isteminin kabulüne dair verilen 11.03.2020 günlü hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davalı vekilince talep edilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava; mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir.
Davacı vekili; dava konusu ... bölüm numaralı, mesken nitelikli taşınmazın eski maliki olan ... ile davalının boşandıklarını ve ilgili boşanma kararının 02/05/2016 tarihinde kesinleştiğini, anlaşmalı boşanma ilamında dava konusu taşınmazın satılarak elde edilen gelirin taraflar arasında eşit olarak paylaşılmasına karar verildiğini, anılan mahkeme ilamı doğrultusunda satışa çıkartılan taşınmazın müvekkili tarafından 27/07/2018 tarihinde ...'tan 400.000,00 TL bedelle satın alındığını, davacı ile davalı ... arasında bir sözleşme ilişkisi bulunmadığını, davalı ...'ye 27/07/2018 tarihinde davadışı eski eşi ... tarafından gönderilen ihtarnameye rağmen, dava konusu taşınmazın tahliye edilmediğini ve davalı tarafından haksız olarak kullanılmaya devam edildiğini beyan ederek; davalının haksız müdahalesinin men'ini, taşınmazdan tahliyesini, 1.000,00 TL ecrimisilin dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili; boşanma davasından sonra değerinin çok altında bir değerle kötüniyetli olarak taşınmazın devredildiğini, davalının iyiniyetli olup müşterek konut söz konusu olduğu için ecrimisil istenemeyeceğini, muvazaa iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasının eldeki dava için bekletici mesele yapılması gerektiğini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonrasında; "...Men'i müdahale talebi yönünden dava konusuz kaldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil talebi yönünden davanın kabulüne, ıslah talebi de gözetilerek 4.950,00 TL haksız işgal tazminatının 03/10/2018 dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca 544.950,00 TL dava değeri üzerinden hesap edilen 44.297,50 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine..." karar verilmiştir.
Hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi 02/03/2021 tarih 2020/1118 Esas - 2021/362 Karar sayılı ilamı ile; davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2- Davalı vekilinin; elatmanın önlenmesi istemi kapsamında davacı yararına hükmedilen vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarına gelince; davalı ..., davadışı önceki malik/eski eşi ...'ın rızasıyla dava konusu bağımsız bölümde oturmuş olduğundan taşınmazın davacıya devredildiği tarihe kadar olan dönem için davacı haksız işgalci konumunda değildir. Dava konusu bağımsız bölüm davacıya devredildikten sonra ise, yeni malik davacı tarafından eldeki dava açılmadan önce davalıya ihtarname gönderilmeksizin elatmanın önlenmesi davası açıldığından ancak yargılama sırasında dava konusu taşınmaz davalı tarafça tahliye edilerek davacı tarafa teslim edildiğinden, elatmanın önlenmesi istemine ilişkin olarak davacı taraf yararına nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiş, hükmün açıklanan gerekçeyle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bent uyarınca davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle bölge adliye mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nin 373/1. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının yukarıda belirtilen nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, dosyanın İLK DERECE MAHKEMESİNE, kararın bir örneğinin de BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, 07.04.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.