MAHKEMESİ : Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi


Davacılar ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 30/12/2016 gününde verilen dilekçe ile trafik kazasına bağlı manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17/04/2018 günlü karara karşı davalı vekilinin istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede; istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen 24/01/2019 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dosya içeriğinden; davacı vekilinin karar tarihinden sonra 25/12/2019 tarihli dilekçesiyle tarafların kendi aralarında uzlaştıklarından bahisle verdiği dilekçe ile davadan feragat ettiği anlaşılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 307. ve devamı maddeleri uyarınca davadan feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir ve kesin hükmün sonuçlarını doğurur. Feragat, niteliği gereği karşı tarafın kabulüne bağlı olmayan tek taraflı irade beyanı ile davayı sonuçlandıran bir usul işlemidir. Hüküm henüz kesinleşmemiş olduğundan, davadan feragat edilmesi temyiz aşamasında da mümkündür. Bu aşamada feragat hakkında değerlendirme yapma yetkisi kararı veren mahkemeye aittir. Buna göre davacıların davadan feragat beyanı hakkında bir karar verilmek üzere Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması ve ilk derece mahkemesi hükmünün bozulması gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK 373/1 maddesi gereğince KALDIRILMASINA ve İlk Derece Mahkemesi kararının HMK 371 maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 13/02/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.