15. Hukuk Dairesi 2010/7573 E. , 2012/888 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi:Asliye Hukuk Hakimliği
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan hakediş alacağının zamanında ödenmemesinden kaynaklanan faiz alacağı ve teminat mektubu masraflarının tahsili talebine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davacı yüklenici davasında davalıya ait ... Hastanesi Ek Poliklinik İnşaatı ve ... Hastanesi Lojman Merkezi İnşaatı işini üstlendiğini, Eskişehir işinden 38, 39, 40 nolu hakediş ile kesin hakedişten kalan toplam; 221.434,16 TL alacağının ... işindeki fazla ödeme iddiası ile ödenmediğini, alacağı karşılığında davalıya teminat mektubu verdiğini, bundan sonra 16.06.2004 tarihinde tahsil edebildiğini, ... işiyle ilgili olarak da herhangi bir fazla ödemenin tespit edilemediğini belirterek, 221.434,16 TL alacağının temerrüt tarihi 31.05.2002 ile ödeme tarihi 16.06.2004 arasındaki faiz alacağı ile teminat mektubu masrafından alacağının tahsilini istemiştir. Mahkemece ıslah da dikkate alınarak dava 319.793,96 TL üzerinden kabul edilmiştir. Davacının teminat mektupları dışındaki alacak talebi munzam zarara ilişkin olmayıp faiz alacağıdır. 3065 Sayılı KDV Kanunu"nun 1. maddesinde KDV"nin konusunu oluşturan işlemler sayılmış olup, mal ve hizmet alımları içerisinde faiz geliri sayılmadığından faiz alacağına KDV uygulanması mümkün olmadığı gibi, hüküm altına alınacak faiz alacağına faiz uygulanması da BK"nın 104/son maddesine aykırıdır. Mahkemece hüküm altına alınan faiz alacağına açıklanan ilkelere aykırı olarak KDV uygulanması ayrıca faize hükmedilmesi doğru olmamıştır.Yapılması gereken iş, davacının ödenmeyen alacağına temerrüt tarihi olan 31.05.2002 tarihi ile 16.06.2004 tarihi arasındaki faizi hesaplamak üzere bilirkişilerden ek rapor almak, belirlenen alacağa faiz ve KDV uygulanmaksızın tahsil kararı vermek, talebe konu edilen teminat mektupları masrafları ile ilgili olarak da daha önce temerrüt gerçekleşmediğinden dava tarihinden itibaren faiz uygulanmak suretiyle karar verilmesinden ibarettir.Kararın açıklanan sebeplerle davalı yararına bozulması uygun bulunmuştur.SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 900,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalıya verilmesine, 16.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.