15. Hukuk Dairesi 2010/7503 E. , 2012/838 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde taraf vekilleri yapılan tebligata rağmen gelmediklerinden incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan sonra dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, iş bedelinin tahsili için başlatılan icra takibinin davalı iş sahibi şirketin itirazı üzerine durması nedeniyle itirazın iptâli, icra takibinin devamı ve %40 icra inkâr tazminatının tahsili istemiyle açılmış, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-İcra İflas Kanunu"nun 67/II. maddesi uyarınca icra inkâr tazminatının karar altına alınabilmesi için davalı borçlunun icra takibine itirazında haksız olması gerekir. Uyuşmazlığın çözümünün yargılamayı gerektirmesi, bilirkişi raporuyla sonuca varılması ve likid bir alacağın bulunmaması durumunda davalı icra takibine itirazında haksız sayılamaz
Somut olayda likid bir alacak sözkonusu olmayıp, bilirkişi raporuyla sonuca varıldığından ve uyuşmazlığın çözümü yargılama yapılmasını gerektirdiğinden; davalı icra takibine itirazında haksız sayılamayacağına göre, davacı tarafın icra inkâr tazminatı isteminin reddine karar verilmesi gerekirken icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesi doğru olmamıştır. Kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 Sayılı HMK"nın geçici 3. maddesinin yollamasıyla HUMK"nın 438/VII. maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kararın hüküm fıkrasının ikinci bendinde yer alan “alacak belirli ve likid bulunmakla takdiren %40 icra inkâr tazminatı tutarı 43.953,76 TL"nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine” cümlesinin karardan çıkarılmasına, yerine “davacının şartları oluşmayan icra inkâr tazminatı isteminin reddine” cümlesinin yazılmasına, kararın değiştirilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, Yargıtay"daki duruşmada vekille temsil olunmadığından davalı yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 16.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.