Esas No: 2020/3465
Karar No: 2021/4171
Karar Tarihi: 21.06.2021
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2020/3465 Esas 2021/4171 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18/05/2015 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, 2. kadamede tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14/06/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, tapu iptali ve tescil, 2. kademede tazminat isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, tarafların 32 yıllık evlilikten sonra anlaşmalı olarak boşandıklarını, davalının boşanma öncesi müvekkiline hitaben "ben daha önce 3. çocuğumuz üzerine senden boşanacağıma yemin ettim, yeminimi tutmam lazım, boşanalım sonra yeniden evlenelim" diyerek davacıyı boşanmaya ikna ettiğini, tarafların anlaşmalı boşanmalarından sonra davalının "benim hiç güvencem yok, hesabıma para yatır, bana ev al" şeklinde davacıyı ikna çalışmalarına başladığını, davacının yeniden davalı ile evleneceklerini düşünerek davalı adına 280.000,00TL para yatırdığını, dava konusu bağımsız bölümü davalı adına satın aldığını, ancak davalının para hesabına yattıktan sonra tarafların küçük oğlu ile birlikte annesinin evinde kalmaya başladığını, bu sırada şüpheli davranışlar sergilemesi nedeniyle, tarafların ortak çocuklarının anneleri olan davalıyı takip etmeleri sonucunda, tarafların birlikte yaşadıkları sitenin güvenlik görevlisi ile davalının bir süredir yasak ilişki yaşadığını öğrendiklerini, davalının cep telefonu ile dava dışı güvenlik görevlisinin cep telefonu görüşmeleri incelendiğinde durumun ortaya çıkacağını, davalının hile ile davacıyı boşanmaya ikna ettiğini, boşanma gerçekleşmemiş olsa davalının kusurlu ve sadakatsiz davranışlarının ortaya çıkmış olacağını, nitekim davalının kısa bir süre sonra anılan 3. kişi ile evlendiğini, davalının yaptığı hilelerin amacının evleneceği 2. eşi ile kuracağı yeni hayatında eski eş olan davacının maddi imkanlarından yararlanmak olduğunu, davalının ev hanımı olduğunu, dava konusu bağımsız bölümü satın almasının imkansız olduğunu belirterek Bursa ili, Nilüfer ilçesi, 1196 ada 5 parsel sayılı taşınmazda kain 5 numaralı bağımsız bölümün davalı adına olan tapusunun iptali ile davacı adına tescilini, bunun mümkün olmaması halinde ise sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı olarak davacı lehine tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, aile mahkemesinin görevli olduğunu, davacının iddialarının müvekkilinin kişisel haklarına saldırı niteliğinde olduğunu, davalının şiddetli geçimsizliğe dayalı boşanma davası açmaya hazırlanırken tarafların anlaşmalı boşanmaya karar verdiklerini, davacının vergi hususunda sorunlar yaşanabileceği kaygısı ile davalı lehine olan mali unsurları boşanma protokolünde göstermek istemediğini, davalının bunu kabul ettiğini, böylece boşanma prokolünde tarafların birbirlerinden hiçbir talebinin olmadığı şeklinde düzenleme yapıldığını, davalının uzun yıllar süren evliliğini hiçbir mali hak almadan sonlandırmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının tazminatın bir kısmının boşanma öncesi, bir kısmının ise boşanma sonrası davalıya ödediğini, davalının dava konusu bağımsız bölümü davacının ödediği tazminat ile satın aldığını, davacının 02.01.2015 tarihinde müvekkiline 200.000,00TL havale ettiğini, davacının iddiaları gerçek olsaydı davacının taraflar yeniden evlendikten sonra ev alıp para vereceğini teklif etmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; tarafların 24.11.2014 tarihinde anlaşmalı boşanma prokokolü yaptıkları, anılan protokole göre tarafların birbirlerinden hiçbir mali talepte bulunmadıkları ve Bursa 5. Aile Mahkemesinin 28.11.2014 günlü ve 2014/1046 Esas - 2014/972 sayılı Kararı ile tarafların boşanmalarına karar verildiği, boşanma kararının 10.12.2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Dava konusu 5 numaralı bağımsız bölüm ile ilgili dava dışı Koştular Dayanıklı Tüketim Malları San. Paz. ve Kuyumculuk Ltd. Şti. ve davalı arasında 21.11.2014 tarihli harici satım sözleşmesi yapılmış, harici satım sözleşmesinde göre dava konusu bağımsız bölümün satış bedeli 244.000,00TL olarak belirtilmiş, tapuda devir işleminin en geç 15.12.2014 tarihinde yapılacağı kararlaştırılmıştır. Anılan sözleşmede taşınmaz satış bedelinin ödendiğine dair herhangi bir kayıt bulunmamaktadır. Konut teslim tutanağından dava konusu taşınmazın 16.12.2014 tarihinde davalıya teslim edildiği, 16.12.2014 tarihli, 879596 sıra numaralı 102.000,00TL tutarlı fatura satıcı şirket tarafından davalı adına tanzim edildiği, satılan malın 5 numaralı bağımsız bölüm olduğu belirtilmiş ve aynı gün 39671 yevmiye sayılı resmi akit ile 102.000,00TL bedel mukabili satış suretiyle davalıya devir edilmiştir.
Davacının, 14.05.2015 tarihinde 5 numaralı dairenin satış bedeli açıklaması ile satıcı şirketin hesabına 102.000,00TL tutarında banka havalesi gerçekleştirdiği görülmüştür. 02.01.2015 tarihinde davacının davalıya 200.000,00TL ödeme yaptığı tarafların kabulündedir. Davalı bu ödemenin boşanma tazminatının geri kalan bakiye ödemesi, davacı ise tarafların yeniden evlenecekleri inancıyla davalıya yapılan ödeme olduğu iddiasındadır. Davacı, bu bedelin iadesi için davalı aleyhine icra takibi yapmış, davalının borca itirazı üzerine davacı tarafından Bursa 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/252 Esas sayılı dosyası ile açılan itirazın iptali istemli davanın reddine karar verilmiş, karar Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 18.02.2019 günlü 2016/13896 Esas, 2019/2052 sayılı Kararı ile onanarak 18.07.2019 tarihinde kesinleşmiştir.
Dava, hile hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Dosyada mevcut bilgi ve belgeler ile tanık beyanlarından davacının boşandığı eşi olan davalı ile yeniden evlenecekleri düşüncesi ile davalıya bir miktar ödeme yaptığı ve davalı adına dava konusu bağımsız bölümü satın aldığı anlaşılmaktadır. Davacının, davalı ile yeniden evlenecekleri düşüncesi ve amacıyla davalıya satın aldığı dava konusu bağımsız bölümün tapusunun iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmesinde yasal olanak bulunmamaktadır. Açıklanan nedenle, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.06.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.