Esas No: 2021/5277
Karar No: 2022/3026
Karar Tarihi: 20.04.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/5277 Esas 2022/3026 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2021/5277 E. , 2022/3026 K.Özet:
Davacı, davalılar ile kardeş olduğunu belirterek, babalarından intikal edecek miras hisselerini davalılardan senetlerle devraldığını ve tapuya kaydını yapılmasını istemişti. Mahkeme, dava konusu parsellerde davalılara ait hisselerin iptali ile davacının adına tesciline karar vermiş, ancak hangi hisselerin iptal edildiği açıkça belirtilmemiştir. Bu nedenle Yargıtay, hisselerin payda ve pay şeklinde hesaplanarak belirtilmesi gerektiğini belirtmiştir. Sonuç olarak, Yargıtay kararı uyarınca davalıların babalarından kalan miras hissesinin payda ve pay şeklinde hesaplanarak tespit edilen miktarının açıkça belirtilmesi gerektiği vurgulanmaktadır.
Kanun Maddeleri:
- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, \"Hüküm, hükmün verilmesi ve tefhimi\" başlıklı 294. madde
- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, \"Hükmün kapsamı\" başlıklı 297/2. madde
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 02/05/2012 gününde verilen dilekçe ile miras payının devri sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat istenmesi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30/12/2020 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, miras payının devri sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir.
Davacı; davalılar ile kardeş olduğunu, davalıların 11.07.1996 ve 20.07.1996 tarihli adi yazılı "senettir" başlıklı belgeler uyarınca muris Gültekin Kayabalı'dan intikal edecek miras hisselerini kendisine devrettiğini belirterek; 189, 278, 627, 628, 1065, 1010 parsel sayılı taşınmazların tapusunun iptali ile adına tescilini, ikinci kademede davalılara ödenen satış bedelinin iadesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar; davanın zamanaşımına uğradığını, babalarından sonra 2005 yılında annelerinin de vefat ettiğini, satış senetlerinin sadece babadan kalan hisselerin devrine ilişkin olduğunu, hile sonucu sözleşmeleri imzaladıklarını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece; davanın kabulüne dair verilen kararın davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 21.11.2016 tarihli 2016/15959 Esas ve 2016/15855 Karar sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verilmiş, davalılar vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi talebinde bulunulmuştur.
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 07.12.2019 tarihli 2017/5643 Esas ve 2019/1192 sayılı Kararı ile "davacı tarafın dayandığı senetlerin 11.07.1996 ve 20.07.1996 tarihli olduğu, baba Gültekin Kayabalı'nın 05.10.1983 tarihinde vefat ettiği, murisin ölüm tarihinde ve satış senetlerinin düzenlendiği tarihte anne Feriha Kayabalı'nın sağ olduğu ve satış senetlerinin babadan intikal edecek hisselere ilişkin düzenlendiği, bu nedenle sadece Gültekin Kayabalı'dan intikal eden hisselerin iptal ve tesciline karar verilmesi gerekirken anne Feriha Kayabalı'dan intikal eden hisseleri de kapsayacak şekilde tescil kararı verilmesinin doğru olmadığı, ayrıca davalılardan ...'in babasından kalan miras payını, kardeşi ... ile Ethem Kayabalı'ya oran belirtmeksizin devretmesi nedeniyle davacı ile dava dışı Ethem Kayabalı'nın eşit şekilde hisse satın aldığı kabul edilerek bu oran gözetilmek suretiyle davacı adına tescil hükmü kurulması gerektiği ve iptal kararı verilmeksizin doğrudan tescil hükmü kurulmasının da doğru olmadığı gerekçesiyle karar düzeltme isteminin kabulü ile onama ilamının kaldırılmasına ve hükmün bozulmasına; davalılar vekilinin sair karar düzeltme itirazlarının ise reddine" karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda "davanın kabulüne; dava konusu Kırıkkale ili, Delice ilçesi, Evliyalı Köyü 189, 627, 628, 1010 ve 1065 parsel ile Coğul Köyü (eski 278) yeni 101 ada 6 parsel sayılı taşınmazlardan davalı ...'ya muris Gültekin Kayabalı'dan intikal edecek hisselerin (davalının annesi Feriha Kayabalı'dan intikal edecek kısım dahil edilmeksizin) tapusunun iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline; yine aynı taşınmazlarda davalı ...'e muris Gültekin Kayabalı'dan intikal edecek hisselerin (davalının annesi Feriha Kayabalı'dan intikal edecek kısım dahil edilmeksizin) tapusunun 1/2 oranında iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline" karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun "Hüküm, hükmün verilmesi ve tefhimi" başlıklı 294. maddesinde açıklandığı üzere; mahkemenin, usule veya esasa ilişkin nihai kararla davayı sona erdireceği, yargılama sonunda uyuşmazlığın esası hakkında verilen nihai kararın hüküm olduğu ve yargılamanın sona erdiği duruşmada tefhim olunacağı, aynı Yasanın "Hükmün kapsamı" başlıklı 297/2. maddesi gereğince; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin gerekli olduğu hükme bağlanmıştır.
Somut olaya gelince; mahkemece, davacı ile davalılar arasında imzalanan adi yazılı 11.07.1996 ve 20.07.1996 tarihli satış senetleri uyarınca davalıların babaları Gültekin Kayabalı'dan intikal edecek miras hisselerini davacıya devrettikleri, sözleşmelerin geçerli olduğu belirtilerek davanın kabulü ile dava konusu edilen parsellerde davalılara babalarından intikal edecek hisselerin iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir. Ne var ki, davalılar ve davacı dışında murisin başka mirasçıları da bulunduğundan ve açıkça iptal edilen hisse miktarı belirtilmediğinden hükmün infazında tereddüt hasıl olacaktır. Bu nedenle davalıların babalarından kalan miras hissesi, pay ve payda şeklinde hesaplanarak tespit edilen hisse miktarı açıkça belirtilmek suretiyle davacının adına tesciline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, hükmün bu gerekçe ile bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.04.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.