Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2011/1746 Esas 2012/262 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/1746
Karar No: 2012/262
Karar Tarihi: 24.01.2012

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2011/1746 Esas 2012/262 Karar Sayılı İlamı

15. Hukuk Dairesi         2011/1746 E.  ,  2012/262 K.

    "İçtihat Metni"

    Davacılar 1-... 2-... 3-... 4-... 5-... ile davalı ... arasındaki davadan dolayı ... 3. Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 15.02.2010 gün ve 2009/45-2010/154 sayılı hükmü onayan Dairemizin 23.12.2010 gün ve 2010/4662-2010/7183 sayılı ilamı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı gecikme tazminatı istemine ilişkin olup, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne dair verilen karar davalı yüklenici vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 23.12.2010 gün 2010/4662 Esas-2010/7183 Karar sayılı ilâmıyla onanmış, bu defa davalı yüklenici vekili tarafından karar düzeltme yoluna başvurulmuştur.
    Karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde borçlunun (yüklenicinin) temerrüde düşmesi halinde alacaklının (arsa sahiplerinin) 3 seçimlik hakkı vardır. BK’nın 106/II. maddesine göre bu seçimlik haklar a) aynen ifa ve gecikme tazminatı, b) gecikmiş ifayı ret, bunun yerine tazminat (müspet zararları talep hakkı), c) sözleşmeden dönme ve tazminat (menfi zararları talep hakkı)’dır.
    Sözleşme konusu ... mevkii 3 pafta 1413 parsel sayılı taşınmazın hissedarlarından ..., ..., ...22.12.2003 tarihinde seçimlik hakkı “aynen ifa ve gecikme tazminatı” olarak kullanıp eldeki davayı açmışlarsa da, aynı parselin diğer hissedarları olan ...seçimlik hakkı “sözleşmeden dönme ve tazminat” olarak kullanıp, 21.06.2006 tarihinde ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2006/548 Esas sayılı dosyası ile sözleşmenin feshi ve tazminat istemli davayı açmışlardır. Dava halen derdesttir. TMK’nun 692. maddesi uyarınca paylı malın özgülendiği amacın değiştirilmesi, korumanın veya olağan şekilde kullanmanın gerekli kıldığı ölçüyü aşan yapı işlerine girişilmesi veya paylı malın tamamı üzerinde tasarruf işlemlerinin yapılması, oybirliğiyle aksi kararlaştırılmış olmadıkça bütün paydaşların kabulüne bağlıdır. Bu hüküm uyarınca sözleşmenin feshini istemek bütün paydaşların muvafakatına bağlı olağanüstü tasarruf işlemidir. Bu nedenle bütün paydaşların davacı ya da davalı olarak davada yer almaları gerekir. Gecikme tazminatı müspet zarar olup sözleşmenin geriye etkili feshine karar verilmesi halinde istenemeyeceğinden akıbeti fesih davasının sonucuna bağlıdır. Davaların aynı parsele yapılan inşaatla ilgili olması ve birisi hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması nedeniyle davalar arasında bağlantı bulunmaktadır. 6100 Sayılı HMK’nın 166/1. maddesi uyarınca aynı yargı çevresinde
    yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar diğer mahkemeyi bağlar. Bu durumda mahkemece sonradan açılan fesih ve tazminat davasının ilk açılan gecikme tazminatı davasıyla birleştirilmesinin sağlanarak varılacak sonuca göre davaların karara bağlanması gerekir. Mahkemece fesih davasının davacılarının aynı parselin diğer hissedarları olduğu ve davalar arasında bağlantı bulunduğu gözden kaçırılarak davaların birleştirilmesi yoluna gidilmeden sanki fesih davası reddedilip kesinleşmiş gibi gecikme tazminatı isteminin kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır. Kararın açıklanan nedenlerle bozulması gerekirken sehven onandığı bu defa yapılan inceleme ile anlaşıldığından davalı yüklenici vekilinin karar düzeltme istemi yerinde görülmüş, onama kararı kaldırılarak kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 23.10.2010 gün 2010/4662 Esas-2010/7183 Karar sayılı onama ilâmının kaldırılmasına, yerel mahkeme kararının davalı ... yararına BOZULMASINA, 825,00 TL vekâlet ücretinin davacılardan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalıya verilmesine, ödediği temyiz ve karar düzeltme peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı ...’a geri verilmesine, 24.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara