Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2011/2715 Esas 2012/213 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/2715
Karar No: 2012/213
Karar Tarihi: 23.01.2012

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2011/2715 Esas 2012/213 Karar Sayılı İlamı

15. Hukuk Dairesi         2011/2715 E.  ,  2012/213 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Uyuşmazlık, Borçlar Kanunu’nun 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanmakta olup, davada; cezai şart ve eksik işlerin giderilme bedelinin ödetilmesi ile imalât bedelinin ödenmesi amacıyla davalıya verilen üç adet çekin bedelsiz kalmaları nedeniyle iptâli talep edilmiş, mahkemece; cezai şart ile eksik ve ayıplı işler bedelinin tazminine ilişkin taleplerin reddine, diğer istemlerin kısmen kabulüne dair verilen karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2-Taraflar arasında davacıya ait otel inşaatının paslanmaz merdiven korkuluk imalât ve montaj işlerinin yapımı konusunda 09.05.2006 tarihinde sözleşme düzenlendiği çekişmesizdir. Davacı, iş sahibi; davalı ise yüklenicidir.
    Davadaki istek kalemlerinden birisi de kararlaştırılan imalâtın eksik ve ayıplı yapıldığından, imalât bedeline mahsuben davalıya verilen 30.07.2006 tarih 6.500,00 TL, 25.10.2006 tarih 9.000,00 TL ve 15.11.2006 tarih 9.100.00 TL bedelli çeklerin bedelsiz kaldıklarından bahisle iptâl edilmelerine ilişkindir. Mahkemece, anılan çeklerin bedelsiz kalıp kalmadıklarının tesbiti amacı ile bilirkişi incelemeleri yaptırılmış, alınan 16.11.2007 havale tarihli ilk raporda; işin ayıplı olduğu ancak bu ayıpların telafi edilebilmesinin mümkün bulunmadığı, işin sözleşmeye uygun hale getirilebilmesi için imalâtın tamamının sökülerek yeniden imâl ve montajının gerektiği bildirilmesine karşın, 27.01.2009 günlü ikinci rapor ve ek raporunda; gerçekleştirilen imalâtta ayıplar olduğu tespit edilmekle beraber, bu ayıplar nedeniyle eserden %25 oranında nefaset indirimi yapılması gerektiği bildirilmiş, mahkemece ise; her iki rapora da itibar edilmeyerek resen eserde %35 oranında nefaset indirimi yapılıp, belirlenen bu oranın tespit edilen iş bedelinden indirilmesi suretiyle dava konusu çeklerden dolayı ileri sürülen bedelsizlik iddiası sonuca bağlanmıştır.
    Somut olayda, davacı yanca sözleşme feshedilmeyerek verilen imalât bedelinin tümüyle istirdadı talep edilmemiş, BK’nın 360/II. maddesi uyarınca bedelde indirim yapılması yönünde seçimlik hak kullanılarak; sadece iş bedeline mahsuben verilen bir kısım çeklerin iptâli istenmiştir. Şu halde öncelikle çözümlenmesi gereken sorun imalât bedelinden indirilmesi gereken oranın tespitine ilişkindir. Bu hususun tespitinde ise genel hukuki bilgi yeterli olmayıp teknik bilgi ve uzmanlık gerektirmektedir. O nedenle, alınan 2. raporda nefaset oranı %25 olarak belirlendiği halde uzmanlığı gerektiren bir işte mahkemece kendiliğinden %35 nefaset oranının takdir edilmesi doğru olmamıştır. Bunun yanında alınan ilk raporda ise işin yeniden yapılması gerektiği kanaati açıklanmıştır. Görüleceği üzere alınan raporlar arasında çelişki mevcuttur.
    Şu halde mahkemece yapılması gereken iş; davacının tercihi doğrultusunda eser bedelinden yapılacak indirim tutarını belirlemek için uyuşmazlık konusu hakkında uzmanlığı bulunan kişilerden yeni bir bilirkişi kurulu oluşturularak mahallinde keşif yapılması suretiyle eserde bulunan ayıpların nitelik ve niceliğine göre önceki raporlar da değerlendirilerek nefaset oranının tespit ettirilmesi, bu oranın hesaplanan toplam imalât bedelinden indirilmesi, kalan tutardan da davacı yanca davalıya yapıldığı belirlenecek tüm ödemelerin tenkis edilmesi yoluyla sonuçta bulunacak tutara göre davacının dava konusu çeklerden dolayı borçlu olup olmadığının belirlenmesinden ibarettir.
    Değinilen bu hususlar üzerinde durulmaksızın yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine 23.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara