Esas No: 2021/6859
Karar No: 2022/3365
Karar Tarihi: 12.05.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/6859 Esas 2022/3365 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2021/6859 E. , 2022/3365 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 14.12.2010 gününde verilen dilekçe ile muhdesatın aidiyetinin tespiti istenmesi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 25/02/2021 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
1.DAVA
1.1. Davacılar vekili, müvekkillerinin İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesinde bulunan 2739 ada 9 parsel sayılı taşınmazda paydaş olduklarını, taşınmaza ilişkin Kadıköy 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2006/845 Esas sayılı ortaklığın giderilmesi davasının derdest olduğunu, taşınmaz üzerindeki yapının 1. kat 1. dairesinin, 2. kat 3. dairesinin ve 2. kat 4. dairesinin davacı ... tarafından; 4. kat 7. dairesinin ve 4. kat 8. dairesinin davacı ... tarafından yaptırıldığının tespitini istemiştir.
2.CEVAP
2.1. Davalı ... vekili, dava konusu yapının tarafların ortak mirasbırakanı ... tarafından yaptırıldığını belirterek davanın reddini savunmuş; davalılar ... ve ... vekili 03.12.2012 havale tarihli dilekçesiyle davayı kabul etmiş; davalı ... 20.10.2011 tarihli duruşmada davayı kabul etmiş; davalı ... 26.12.2019 tarihli duruşmada “bozma ilamına uyulmasını talep ediyorum ve binayı davacılarla birlikte yaptık, benim yönümden de karar verilmesini talep ederim” şeklinde beyanda bulunmuştur.
3. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
3.1. İstanbul Anadolu 21. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/577 Esas, 2013/382 Karar ve 08/10/2013 tarihli davanın kabulüne dair verilen karar, davacılar vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiş ve Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 2016/16343 Esas, 2016/17191 Karar ve 19.12.2016 tarihli kararı ile bozulmuş, bozma nedeni dışında kalan tarafların sair temyiz itirazları reddedilmiştir. Bozma kararına karşı davacılar vekili ve davalı ... vekili tarafından kararın düzeltme yoluna başvurulmuştur. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 2017/10978 Esas, 2019/2111 Karar ve 28.02.2019 tarihli ilamı ile karar düzeltme istemi kısmen kabul edilerek önceki bozma ilamına farklı bir gerekçe daha eklenmek sureti ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.
4. TEMYİZ
4.1. Davalı ... vekili ve davalı ... vekili kararı temyiz etmiştir.
4.2 Temyiz Nedenleri
4.2.1. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde, binayı yapanın ve yapı ruhsatı sahibinin müvekkili olduğunu, tekrar dava açıp mahkemelerin iş yükünü artırmak istemediklerini, müvekkilinin dahili davacı olarak kabul edilmesi ile müvekkili lehine de karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
4.2.2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde, müvekkilinin tapudaki payının dikkate alınması gerekirken muhdesat değerinin tamamı üzerinden hesaplanan harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti ile sorumlu tutulmasının doğru olmadığını, yetersiz araştırma ve soyut tanık beyanları ile yetinilerek davacılar lehine karar verildiğini, Kadıköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/322 Esas ve 2007/193 Esas sayılı dosyalarında mevcut belge, delil ve tanık ifadeleri dikkate alınmadan hüküm kurulduğunu, Kadıköy Belediyesi İmar Müdürlüğünün 01.02.1995 tarih 95/1305 sayılı belgeye göre yapı sahibinin Mustafa Balçık olduğunu, 1. ve 2. katların Mustafa Balçık tarafından yaptırıldığının sabit olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
5. YARGITAY KARARI
5.1. Dava, muhdesatın tespiti isteğine ilişkindir.
5.2. Bir şeye malik olan kimse, o şeyin bütünleyici parçalarına da malik olur (4721 s.lı TMK mad. 684/1). Arazi üzerindeki mülkiyet, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını kapsar. Bu mülkiyet kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer (TMK mad. 718). 22.12.1995 tarihli ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da vurgulandığı gibi Eşya Hukukunda, muhdesattan, bir arazi üzerinde yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir. Muhdesat, sahibine arazi mülkiyetinden ayrı, bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak sağlamaz. Muhdesat sahibinin hakkı, sadece şahsi bir haktır (TMK mad. 722, 724 ve 729). Taşınmaz üzerindeki bina, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez.
5.3. Muhdesatın tespiti davalarında, davanın konusu (müddeabih) muhdesat iddiasını kabul etmeyen davalıların paylarına isabet eden muhdesat değeri (zemin bedeli hariç) olup, buna göre, yargılama sonucunda hüküm altına alman nispi karar ve ilam harcından, aynı şekilde 6100 sayılı HMK’nin 326/2. maddesi uyarınca yargılama giderinden ve davacı yararına takdir edilen vekalet ücretinden davalıların tapudaki payları gözönünde bulundurulmak suretiyle sorumlu tutulmaları gerekir.
5.4. Öte yandan, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda (dahili davacı) diye bir müessese bulunmayıp, ıslah suretiyle dahi tarafın değiştirilemeyeceği genel usul kuralıdır. Bir başka anlatımla zorunlu dava arkadaşlığı hariç bir kimseye dahili dava yoluyla davacı sıfatı verilmesi olanaksızdır. Davada taraf olmayan kimse veya kişi hakkında hüküm kurulamaz. (HMK. 297. md.).
5.5. Yukarıda açıklanan nedenlerle, yapılan yargılamaya, toplanan delillere, tüm dosya içeriğine, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin yukarıda anılan ilamları ile bozma kapsamı dışında kalan ve kesinleşen hususlara göre davanın kabulüne karar verilmiş olması yerinde olup davalı ... vekili ve davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
5.6. Somut olayda, dava konusu muhdesatların üzerinde bulunduğu 2739 ada 9 parsel sayılı taşınmaz davacılar ve davalılar adlarına paylı mülkiyet şeklinde kayıtlıdır. (Kesinleşen Kadıköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/322 Esas, 2005/451 Karar sayılı hükmü ile) Davanın değeri ise muhdesatların davalıların paylarına isabet eden değeridir (zemin bedeli hariç). Buna göre, davacılar tarafından yaptırıldığının tespitine karar verilen muhdesatın toplam değerinin mahkemece 197.014TL olarak hesaplanması isabetli ise de bu değerden davacıların toplam 2/7 payına denk gelen miktarın çıkarılması ile çekişme konusu dava değeri, 140.724,30TL ile sınırlıdır. Dava değerinin 140.724,30TL olduğu dikkate alınarak nispi karar ve ilam harcı hesaplanmalıdır. Öte yandan, davalı ..., hüküm altına alınan muhdesatın toplam değerinden taşınmazda 1/7 oranında hak sahibi olması nedeniyle, aynı orana isabet eden 28.144,86TL ile sınırlı olarak sorumludur. Açıklanan nedenle davalı ...’ın, 28.144,86TL esas alınarak hesaplanacak nispi karar ve ilam harcı ile aynı şekilde 6100 sayılı HMK'nın 326/2. maddesi uyarınca yargılama giderinden ve davacı yararına takdir edilen vekalet ücretinden sorumlu tutulması gerekirken; muhdesatın bütün değeri üzerinden hesaplanan nispi karar harcı, yargılama gideri ve avukatlık ücretinden sorumlu tutulması doğru olmamıştır.
5.7. Bu hususlar, kararın bozulmasını gerektirmiş ise de yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK'nun 438/7. maddesi uyarınca hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (5.5) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekili ve davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, (5.6) numaralı bent uyarınca hüküm sonucunun 2, 3, 4 numaralı maddelerinin hüküm sonucundan çıkartılmasına, yerine "2- alınması gereken 9.612,90 TL harçtan peşin yatırılan 17,15TL harç ile ıslah harcı olarak yatırılan 3.592,25 TL harç toplamı 3.609,4 TL harcın mahsubu ile bakiye 6.003,50 TL'nin 4.080,90TL’sinin davacılardan müştereken ve müteselsilen, 1.922,60TL’sinin ise davalı ...'dan tahsili ile Hazineye gelir kaydına; 3- Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.221,80TL vekalet ücretinin davalı ...'dan tahsili ile davacılara verilmesine; 4-Davacı tarafından yapılan harç, tebliğ gideri, müzekkere giderinden oluşan toplam 4.599,95TL yargılama giderinin 1/7’sine isabet eden 657,15TL’sinin davalı ...'dan tahsili ile davacılara verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına” ibareleri eklenmek suretiyle hükmün HUMK'nun 438/7. maddesi gereğince DEĞİŞTİRİLMİŞ ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, peşin yatırılan harçların yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.