13. Hukuk Dairesi 2018/2312 E. , 2020/4925 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, üniversiteye bağlı ... Hastanesi"nde davalı ... personelinin ve bakmakla yükümlü bulundukları kişilerin muayene, tetkik ve tedavilerine ilişkin olarak düzenlenen fatura bedellerinin ödenmediğini, alacağın tahsiline yönelik başlatılan icra takibinin itiraz üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı, ödeme emrine itiraz dilekçesi ile borçlunun yerleşem yeri olan ... İcra Dairelerinin yetkili olduğunu ileri sürerek yetki itirazında bulunmuş, davaya cevap dilekçesinde, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, takip yapılan ... İcra Dairesinin yetkili olmaması nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, davalı ... personeline veya bakmakla yükümlü olduğu kişilere sunulduğu ileri sürülen ... hizmetleri karşılığı düzenlenen fatura bedellerinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir. Uyuşmazlık yetkili icra dairesinin belirlenmesi noktasında toplanmaktadır. İcra dairesinin yetkisini düzenleyen İcra İflas Kanunu’nun 50/1 maddesine göre “Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe salahiyetlidir.” düzenlemesi mevcuttur.
İcra takibi ve dava 1086 sayılı HUMK.’nun yürürlükte olduğu dönemde başlatılmış ve açılmıştır.
HUMK.’nun 9. maddesi gereğince bir davada genel yetkili mahkeme, davalının yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesidir. Aynı kanunun 10. maddesinde sözleşmeden doğan davalar için, sözleşmenin ifa edildiği veya davalı ya da vekilinin dava tarihinde orada bulunması kaydıyla, sözleşmenin yapıldığı yer mahkemesinin de yetkili olduğu belirtilmiştir ki bu da özel yetkiye ilişkin bir düzenlemedir. Ayrıca 818 sayılı Borçlar Kanununun 89. (yeni TBK.89) maddesi uyarınca para alacağına ilişkin davalarda aksi kararlaştırılmadıkça para borcu alacaklının yerleşim yerinde ödenmesi gerektiğinden alacaklının bulunduğu yer mahkemesi de yetkilidir. Dolayısıyla dava, davacının seçimine göre, hem genel ve hem de özel yetkili mahkemede açılabilir. Bu husus icra takibi için de geçerlidir.
818 sayılı Borçlar Kanununun 73. (yeni TBK.89) maddesi uyarınca davanın konusu para alacağına ilişkin olduğundan alacaklının bulunduğu yer ... İcra Daireleri de yetkilidir. Mahkemece, değinilen bu yönler gözetilerek işin esasına girilip hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde İcra Müdürlüğünün yektisiz olduğundan bahisle davanın usulden reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle temyiz edilen hükmün davacı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 18/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.