Esas No: 2021/11992
Karar No: 2022/6320
Karar Tarihi: 21.06.2022
Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2021/11992 Esas 2022/6320 Karar Sayılı İlamı
9. Ceza Dairesi 2021/11992 E. , 2022/6320 K.Özet:
Sanığın çocuklara cinsel istismar suçu işlediği ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun kanuni unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle mahkumiyetine karar verilen bir dava için yapılan temyiz başvurusu sonucu, önceki ve sonraki kanunların ilgili maddeleri olaya uygulanarak yeniden değerlendirme yapılması ve sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. 5237 sayılı TCK'nın 103/6. maddesi ve 7/2. maddesindeki düzenleme, bunu destekleyen kanuni referanslar olarak kullanılmıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (Mağdureler Edanur ile ...'e karşı)
HÜKÜM : Mahkumiyet
İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
Olay nedeniyle mağdurelerin ruh sağlığının bozulup bozulmadığı hususunda soruşturma aşamasında adli görüşmecinin beyanı ile Ordu Devlet Hastanesinden alınan tek hekim raporları da dikkate alınarak İstanbul Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulundan usulüne uygun rapor aldırılması gerektiği gözetilmeden çelişkiler de giderilmeden Hacattepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim dalı tarafından düzenlenen içeriği itibarıyla yetersiz rapora dayanılarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın103/6. maddesinin uygulanması ve hükümden sonra 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 58, 59, 60 ve 61. maddeleri ile 5237 sayılı Kanunun 102, 103, 104 ve 105. maddelerinde yer alan cinsel dokunulmazlığa karşı suçların yeniden düzenlenmesi karşısında, 5237 sayılı TCK'nın 7/2. madde-fıkrasındaki "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur" düzenlemesi gözetilerek lehe olan hükmün, önceki ve sonraki kanunların ilgili maddeleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi ve her iki kanunla ilgili uygulamanın denetime imkan verecek şekilde kararda gösterilmesi suretiyle yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Sanığın çocuğun cinsel istismarı suçu işlendiği sırada ve eylemle sınırlı süre ile mağdurelerin iradesiyle hareket edebilme imkanının ortadan kaldırılmasının kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu oluşturmayacağı ve kişinin vücudunun suçun konusu olması nedeniyle mağdurenin hareket edebilme özgürlüğü ortadan kaldırılmadan bu suçun işlenemeyeceği nazara alındığında, sanığın olay günü sahilde aynı yerde bulunan mağdureleri dizine oturtarak istismar eylemlerini gerçekleştirmesi dışında onun hürriyetini kısıtlayan başkaca bir harekette bulunmaması nedeniyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun kanuni unsurları itibarıyla oluşmadığı gözetilerek beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 21.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.