Esas No: 2022/1773
Karar No: 2022/3748
Karar Tarihi: 25.05.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2022/1773 Esas 2022/3748 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2022/1773 E. , 2022/3748 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ : Konya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
Hükmün iptalini isteyen davacılar vekili tarafından, iptali istenen hükmün davalıları ve davacıları aleyhine 18/06/2018 tarihinde verilen dilekçeyle yargılamanın yenilemesi talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın aktif husumet yokluğundan reddine dair verilen 04/12/2020 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davacı (hükmün iptalini isteyen vekili) tarafından talep edilmiştir. Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
KARAR
Talep, tapu iptal ve tescil istemli davada davanın kabulüne dair verilen hükmün yargılamanın iadesi yoluyla yenilenmesi istemine ilişkindir.
Yargılamanın yenilenmesini talep eden Konya Valiliği Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü vekili, tarla vasfındaki taşınmazda davalı ...'a ait tam hissenin 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda yer alan "bölünemez büyüklük" kavramına aykırı olarak iptali ile 1/50'şer hisse şeklinde davacılar adına tesciline dair Konya 1. Asliye Hukuk Mahkemesine ait 09.02.2016 tarihli 2015/889 Esas ve 2016/66 Karar sayılı hükmün iptali ile davacılar adına yapılan devirlerin de iptalini ve ... adına yeniden tescilini talep etmiştir.
İptali istenen hükmün davacıları ve dahili davalılar, yargılamanın yenilenmesi talebinin reddini savunmuşlardır.
İlk derece mahkemesi, "6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 376. maddesinde yer alan düzenleme uyarınca, yargılamanın iadesini (hükmün iptalini) ancak davanın tarafları ile taraflardan birisinin alacaklıları, aleyhine hüküm verilen tarafın yerine geçenler, borçluları veya yerine geçmiş oldukları kimselerin isteyebileceği, davacının iş bu dosyanın tarafı ya da taraflardan birinin alacaklısı veya aleyhine hüküm verilen tarafın yerine geçen olmadığı, yine hükmün iptalini talep etme sebeplerinin de aynı kanunun 375.maddesinde tahditi olarak sayılan sebeplerden olmadığı, bu durumda hükmün iptalini isteyenin davada aktif dava ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine" karar vermiştir.
Konya Valiliği Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü vekili, istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi, istinaf talebinin esastan reddine karar vermiştir.
Hükmü, yargılamanın yenilenmesini talep eden Konya Valiliği Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü vekili temyiz etmiştir.
03.07.2005 tarihli ve 19.07.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5403 sayılı Yasasının amacı; toprağın korunması, geliştirilmesi, tarım arazilerinin sınıflandırılması, asgari tarımsal arazi ve yeter gelirli tarımsal arazi büyüklüklerinin belirlenmesi ve bölünmelerinin önlenmesi, tarımsal arazi ve yeter gelirli tarımsal arazilerin çevre öncelikli sürdürülebilir kalkınma ilkesine uygun olarak planlı kullanımını sağlayacak usul ve esasları belirlemek olup anılan yasada 30.04.2014 tarihli 6537 sayılı Kanunun 4. maddesi ile yapılan ve 15.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren değişiklikle yeniden bazı düzenlemeler yapılmıştır. (30.4.2014-6537/1. m)
Kanunun “Tarım arazilerinin sınıflandırılması, asgari tarımsal arazi büyüklüklerinin belirlenmesi” başlıklı 8. maddesi gereğince tarım arazileri; doğal özellikleri ve ülke tarımındaki önemine göre, nitelikleri mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri, dikili tarım arazileri ve marjinal tarım arazileri olarak sınıflandırılmıştır. (31.01.2007-5578/2. m)
Yapılan düzenlemelerle, asgari tarımsal arazi büyüklüğüne erişmiş tarımsal arazilerin bölünemez eşya niteliği kazanmış olacağı, asgari tarımsal arazi büyüklüğünün mutlak tarım arazileri, marjinal tarım arazileri ve özel ürün arazilerinde 2 hektar, dikili tarım arazilerinde 0,5 hektar, örtü altı tarımı yapılan arazilerde 0,3 hektardan küçük belirlenemeyeceği, ifraz edilemeyeceği, hisselendirilemeyeceği, Hazine taşınmazlarının satış işlemleri hariç olmak üzere pay ve paydaş adedinin artırılamayacağı hüküm altına alınmıştır. (30/4/2014-6537/4.m)
Kanunun 3. maddesinde; mutlak tarım arazisi, özel ürün arazisi, dikili tarım arazisi, marjinal tarım arazisi, asgari tarımsal arazi büyüklüğü ve yeter gelirli tarımsal arazi büyüklüğü ayrı ayrı tanımlanmıştır. (30.4.2014-6537/3.m)
Asgari tarımsal arazi büyüklüklerinin üzerinde olan tarım arazileri yukarıda belirtilen miktarların altında ifraz edilmemek şartıyla oranına bakılmaksızın hisseli olarak satılabilir.
Tarımsal açıdan gelişmiş ülkelerde yıllara göre tarımsal işletmelerin sayısı azalıp büyüklükleri artarken, ülkemizdeki süreç bunun tam tersi bir şekilde işlemekte, tarımsal işletme sayısı artarken büyüklükleri azalmaktadır. Modern ülkelerde olduğu üzere tarımsal işletmelerin büyümesinin sağlanması yolunda düzenleme yapılmasının kamu yararına aykırı bir yönü olmadığı gibi Anayasanın 44. maddesiyle Devlete yüklenen ödevle de uyumlu bulunmaktadır.
Öte yandan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 376.maddesi uyarınca "Davanın taraflarından birisinin alacaklıları veya aleyhine hüküm verilen tarafın yerine geçenler, borçluları veya yerine geçmiş oldukları kimselerin aralarında anlaşarak, kendilerine karşı hile yapmaları nedeniyle hükmün iptalini isteyebilirler". Bu hükümle kanun koyucu, hükmün taraflarının muvazaa yaparak üçüncü kişiler aleyhine kesin hüküm elde etmelerini önlemeyi amaçlamıştır.
Somut olaya gelince; iptali istenen hükme esas dava dosyasında 50 kişiden oluşan davacılar, ... 27852 ada 69 parsel sayılı taşınmazı, davalı ...'tan satın aldıklarını, bedelini ödediklerini ancak resmi devrin yapılmadığını belirterek davalı adına olan tapu kaydının iptali ile adlarına 1/50 hisse oranında tescilini talep etmişlerdir.
Dava konusu taşınmaz, 25.018,10m2 büyüklüğünde tarla vasfında olup ... adına tam hisse ile kayıtlıdır. Davalı ... davayı kabul ettiğini bildirmiş, mahkemece davalının da kabulü göz önüne alınarak davanın kabulüne; davalı ... adına kayıtlı dava konusu taşınmazın 1/50'şer hisse oranında davacılar adına ayrı ayrı tesciline karar verilmiştir.
Hüküm, davacılar vekili ve davalının temyiz hakkından feragat etmesi üzerine kesinleşmiştir.
Hükmün kesinleşmesi üzerine davalı adına olan hisse, davacılar adına tapuda intikal etmiş; Konya Valiliği Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü vekili, bölünemez büyüklük kuralına aykırı olarak dava konusu tarım arazisinin davacılar adına tesciline dair hükmün iptali ile davalı ilk kayıt maliki ... adına tescilini talep etmiştir.
Yargılamanın yenilenmesi talebini inceleyen ilk derece mahkemesince keşif yapılmış; taşınmazın 1/25000 ölçekli nazım imar planında tarım alanına isabet ettiği, en yakın imar parselinin 750 metre mesafede olduğu, parselin etrafının tarla vasfında taşınmazlar ile çevrili olduğu, 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun ilgili maddeleri ve eki 1 sayılı listeye göre dava konusu taşınmazın sulu tarım arazisi olarak 65 dekar ve kuru tarım arazisi olarak 10 dekardan daha küçük olacak şekilde ifraz edilemeyeceği, hisselendirilemeyeceği, pay ve paydaş adedinin arttırılamayacağı belirtilmiştir.
Anayasa, kanun koyucuya, toplumsal ihtiyaçlar doğrultusunda tarımsal alanlarda düzenleme yapma yetkisi verdiğinden kanun koyucu tarafından tarım alanlarının korunması ve amacına uygun olarak kullanılmasını sağlamak için 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu çıkarılmış bulunmaktadır. Mevcut kurallar tarım arazilerinin miras veya diğer sebeplerden dolayı bölünmesinin ve tarımsal yapının bozulmasının önlenmesi, tarım alanlarında meydana gelen kayıpların engellenmesi, parçalı araziler için harcanan emek, zaman ve masrafların azaltılması, tarım yapılmasının kolaylaştırılması ve tarımsal işletmelerin ekonomiye kazandırılması için kamu yararı amacıyla getirilmektedir.
Bu amaç doğrultusunda asgari tarımsal arazi büyüklüğüne erişmiş tarım arazilerinin bölünemez eşya niteliği kazanmış olacağı, asgari tarımsal arazi büyüklüğünün mutlak tarım arazileri, marjinal tarım arazileri ve özel ürün arazilerinde 2 hektar, dikili tarım arazilerinde 0,5 hektar, örtü altı tarımı yapılan arazilerde 0,3 hektardan küçük belirlenemeyeceği, ifraz edilemeyeceği, hisselendirilemeyeceği, Hazine taşınmazlarının satış işlemleri hariç olmak üzere pay ve paydaş adedinin artırılamayacağına dair hüküm, kamu düzenine ilişkin olup mahkemelerce res'en dikkate alınması gerekmektedir.
Hal böyle olunca mahkemece 5403 sayılı Kanunun ilgili maddeleri üzerinde durulmaksızın davalının davayı kabulü hükme esas alınarak tapu iptali ve tescil talebinin kabulü ile 1/50'şer hisse oranında davacılar adına tescile karar verilmesi halinde kamu yararı amacıyla getirilen ve kamu düzenine ilişkin olan "bölünemez büyüklük" kuralı ihlal edilmiş olmakta, davacılar ve davalı iyiniyet kuralına aykırı olarak kanun maddesini dolanmak suretiyle tarım arazilerinin bölünmesine sebebiyet vermektedir.
Her ne kadar davalının davayı kabulü ve temyizden feragati ile hüküm kesinleştirilmiş olsa da; davacılar ve davalı arasında bu danışıklı durumu yasanın koruması söz konusu olmayacağından Konya Valiliği Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğünün yargılamanın yenilenmesini kamu yararı adına talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekmektedir.
Bu nedenle ilk derece mahkemesinin Konya Valiliği Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğünün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 376.maddesinde yer alan "aleyhine hüküm verilen tarafın yerine geçen" olmadığı gerekçesiyle yargılamanın yenilenmesini isteme hakkı bulunmadığından aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar vermesi doğru görülmemiş, ilk derece mahkemesi hükmünün bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle yargılamanın yenilenmesini talep eden Konya Valiliği Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 373/1. maddesi gereğince temyiz olunan Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1.Hukuk Dairesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi hükmünün BOZULMASINA, karardan bir örneğin Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1.Hukuk Dairesine, dosyanın İLK DERECE MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 25.05.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.