Aktif Husumet - Eser Sözleşmesi - Geriye Etkili Fesih - İmalat Bedeli - Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2007/1020 Esas 2007/2825 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2007/1020
Karar No: 2007/2825
Karar Tarihi: 30.04.2007

Aktif Husumet - Eser Sözleşmesi - Geriye Etkili Fesih - İmalat Bedeli - Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2007/1020 Esas 2007/2825 Karar Sayılı İlamı

 

 

15. Hukuk Dairesi 2007/1020 E., 2007/2825 K.

15. Hukuk Dairesi 2007/1020 E., 2007/2825 K.

  • AKTİF HUSUMET
  • ESER SÖZLEŞMESİ
  • GERİYE ETKİLİ FESİH
  • İMALAT BEDELİ

 

  • 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 355 ]
  • 6762 S. TÜRK TİCARET KANUNU [ Madde 552 ]
  • 6762 S. TÜRK TİCARET KANUNU [ Madde 446 ]

"İçtihat Metni"

Mahalli mahkemece verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalılar vekili tarafından istenmiş olmakla, temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan sonra dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği konuşulup düşünüldü:

Dava, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin feshi nedeniyle imalat bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davalılar vekilince temyiz edilmiştir.

19.12.1995 tarihli düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi davalı arsa sahipleri Şadıman ve Rıfat ile dava dışı K... İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi arasında imzalanmıştır. Geri çevirme kararı üzerine dosyaya giren belgelerden adıgeçen şirketin İstanbul Asliye Onuncu Ticaret Mahkemesi"nin 27.06.2002 gün 2002/410-566 Ek. sayılı ilamı ile fesih ve tasfiyesine, tasfiye memuru olarak Mehmet"in atanmasına karar verildiği, kararın temyiz edilmeksizin 24.01.2003 tarihinde kesinleştiği ve tasfiyenin henüz sona ermediği anlaşılmaktadır.

Dava tarihi itibariyle sözleşmenin tarafı olan şirketin tüzel kişiliği mevcut olduğu gibi, halen de tasfiye işlemleri sona ermediğinden tüzel kişiliği devam etmektedir.

Bu durumda davacı ve davalılardan Erhan"ın ortak bulundukları dava dışı şirketin tüzel kişiliğinin devam etmesi karşısında, şirketin imzaladığı sözleşmeden doğan imalat bedelinin şirket veya fesih halinde TTK"nın 552. maddesi yollamasıyla 446. maddesi uyarınca tasfiye memurunca talep edilmesi mümkün olup, davacının şirketten alacağı temlik aldığı iddiasına dayanmamış, ortaklıktan ayrılmamış ve davayı da ayrılma isteği ile birlikte açmamış olmasına göre şirket malvarlığına girmesi gereken bedelin tahsili istemiyle açtığı davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken (Yargıtay Onbirinci H.D. 23.05.2002 gün E. 3144/K. 5806 sayılı kararı) mahkemece işin esasının incelenerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.

Öte yandan, yüklenicinin iş bedeline veya somut olayda olduğu gibi geriye etkili fesih halinde imalat bedeline hak kazanabilmesi için yaptığı imalatın ekonomik değeri haiz olması yani, sözleşme ve ekleri ile tasdikli projesine, imar mevzuatına uygun olması zorunludur. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda yapının imara aykırı olduğu açıklandığından inşaat ruhsatı, tasdikli projesi ve ekleri getirtilip inşaatın tamamen veya kısmen ruhsat, proje ve imara aykırı olup olmadığı, kısmen aykırılık varsa aykırı olmayan kısımların fesih tarihi itibariyle bedeli konusunda ek rapor alınarak davanın sonuçlandırılması gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi kabul şekli itibariyle de usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.

Belirtilen nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Yukarıda yazılı sebeplerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalılar yararına (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine, 30.04.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.
 

 

 

Hemen Ara