Esas No: 2021/8506
Karar No: 2022/3720
Karar Tarihi: 25.05.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/8506 Esas 2022/3720 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2021/8506 E. , 2022/3720 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 04.10.2013 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, eski hale getirme ve alacak talebi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 03.06.2021 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR
DAVA
Davacı vekili, imzalanan 10/03/2012 tarihli sözleşme gereğince 7 parsel sayılı taşınmazda bulunan, davalı şirket tarafından inşa edilen iki bloktan B blokta bulunan 1 no’lu iş yerinin kendisine satışının kararlaştırıldığını, sözleşmenin 18. maddesine göre site arsasında kalan ve site duvarının çevrelemediği alanın çevre düzeni yapıldıktan sonra dükkan önü olarak sözleşmeye ekli çizimde görüldüğü üzere dükkanın kullanıma terk edileceğini, ödemelerin tamamlanmasının ardından işyerinin doğu cephesine işyerinin cephesini kapatacak ve ticari potansiyeline zarar verecek şekilde 3 m. yüksekliğinde site duvarı yapıldığını, iş yerinin ticari potansiyeline ciddi zarar geldiğini ileri sürerek davalının müdahalesinin men’ine, murazaanın önlenmesi ile site duvarının sözleşmenin 18. maddesine uygun hale getirilmesine ve eski hale getirmek için gerekli bütün masrafların tespit edilerek davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
2. CEVAP
Davalı Şirket vekili, süresinden sonra verdiği cevapta site duvarının projeye uygun yapıldığını, davaya konu alanın ortak alan olduğunu, sadece davacının kullanımına terk edilemeyeceğini, site duvarının ilk önce inşaat aşamasında davacının isteğine uygun yapıldığını, ancak iskan alma sırasında bu duvarın sorun olması nedeniyle yıkılarak projeye uygun olması için bu hale getirildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
3. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
3.1. Samsun 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/272 Esas, 2015/27 Karar sayılı ve 26.01.2015 tarihli kararı ile, davacının davalıya karşı duvarın eski hale getirilmesini talep edemeyeceği, ancak ortak alanın kendisine veya kamuya ait olduğuna dair iddiası var ise bu davayı kat maliklerine karşı yöneltmesi gerektiği gerekçesiyle davanın husumetten reddine karar verilmiştir.
3.2. Bozma
İlk derece mahkemesinin 26.01.2015 tarihli kararını davacı vekilinin temyiz etmesi üzerine, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 2018/2640 Esas, 2018/9971 Karar sayılı ve 26.03.2018 tarihli ilamı ile, "Dava; elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme istemine ilişkindir.
1)-Dosya muhtevasına göre davacı ile davalı şirket arasında imzalanan 10/03/2012 tarihli sözleşme tarafları bağlamaktadır, yapılacak inceleme ve araştırma sonunda davacının iddia ettiği üzere bir tecavüzün olup olmadığına göre davalının pasif husumet ehliyeti bulunmaktadır. Bu nedenle mahkemece verilen karar yerinde değildir.
2)-Ayrıca; davacı iddiasının sabit olması halinde ortak kullanım alanı daralacağından diğer kat maliklerinin hakkı etkilenecektir. Bu bahisle şekli anlamda zorunlu dava arkadaşı olduklarından davanın diğer tüm kat maliklerine yöneltilmesi, toplanacak delilere ve yapılacak araştırmaya göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir." gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
3.3. Bozma Sonrası Karar Düzeltme
Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin bozma ilamı üzerine, davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuş, Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/12462 Esas, 2019/2326 Karar sayılı ve 06.03.2019 tarihli ilamı ile karar düzeltme isteminin reddine karar vermiştir.
3.4. Bozma Sonrası İlk Derece Mahkemesi Kararı
Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilerek, davanın kabulü ile davalı şirket tarafından 9633 ada 7 parsel sayılı taşınmazda B blok 1 nolu bağımsız bölüm yanına inşa edilen ve fen bilirkişisi ...'in 01.12.2020 havale tarihli raporunda kırmızı çizgi ile gösterilen beton duvar nedeniyle yapılan el atmanın önlenmesine, eski hale getirme talebinin de kabulü ile eski hale getirme bedeli olan 10.000,00 TL'nin davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
4. TEMYİZ
4.1. Temyiz İsteminde Bulunan
İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... Yapı İnşaat San. Tic. Ltd. Şti. vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
4.2. Temyiz Nedenleri
Davacının davasını hak düşürücü süre içerisinde açmadığını, site duvarının ilk önce inşaat aşamasında davacının isteğine uygun yapıldığını ancak iskan alma sırasında bu duvarın sorun olması nedeniyle yıkılarak projeye uygun olması için bu hale getirildiğini, Belediyenin 07.04.2014 tarihli yazı cevabına göre duvarın yüksekliği dışında herhangi bir uygunsuzluk bulunmadığını, yapı kullanma izin belgesinin duvarın şu anki mevcut haliyle alındığını, duvarın parsel sınırında kalmış olsaydı mantıken davacının taşınmazının daha çok kapanacağını, duvarın parsel sınırından projesine uygun olarak ileriye çekilmiş olması ile davacının daha fazla yararlandığını, duvarın imar aykırılığının söz konusu olması halinde davacının Belediyeden de yıkım kararı aldırabileceğini, davaya dahil edilen kat maliklerinin de duvarın projeye uygun olarak yapıldığını belirterek davanın reddini istediklerini, taşınmazın değerinin yüksek belirlendiğini, kararın bozulmasını istemiştir.
5. GEREKÇE
5.1. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava; elatmanın önlenmesi, eski hale getirme ve eski hale getirmek için gerekli bütün masrafların tahsili istemlerine ilişkindir.
5.2. İlgili Hukuk
İlk derece mahkemesi, bozma kararından sonra ya kararında direnir ya da bu bozma kararına iradi ve kanuni şekilde uyabilir. Bozmaya uyma kararı verilmesi halinde mahkeme, bozma kararı kapsamında inceleme yapmak ve hüküm kurmak zorundadır. Her ne kadar hakimin ara kararından dönebilmesi mümkün ise de bozmaya ilişkin karar bu kuralın istisnasıdır. İlk derece mahkemesi, bozma kararına iradi ve kanuni şekilde uyma kararı verdikten sonra, bozma kararında gösterilen şekilde inceleme, araştırma yapmak ve hüküm vermek zorundadır.
Taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında re’sen göz önünde bulundurulması gerekir. Savunma hakkı Anayasanın 36. maddesi ile güvence altına alınmış olup, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 27. maddesinde de "Hukuki dinlenilme hakkı" başlığı altında ayrıca düzenlenmiştir. Hakim, tarafları dinlemeden veya iddia ve savunmalarını bildirmeleri için kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremez. Buna göre hakim iddia ve savunma haklarını kullanabilmeleri için tarafları duruşmaya çağırmak zorundadır.
5.3. DEĞERLENDİRME
Somut olaya gelince, her ne kadar mahkemece, bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş ise de, bozma gereklerinin tam olarak yerine getirildiğini söyleyebilme olanağı bulunmamaktadır. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 2018/2640 Esas, 2018/9971 Karar sayılı ve 26.03.2018 tarihli ilamında, şekli anlamda zorunlu dava arkadaşı olduklarından davanın diğer bütün kat maliklerine yöneltilmesi gerektiği belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiş, mahkemece bozma ilamına uyularak kat malikleri davaya dahil edilmiş ancak kat maliklerinden A blok 1 no'lu bağımsız bölüm maliki ... Yapı İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi ve B blok 15 no'lu bağımsız bölüm maliki ...'nun davaya dahil edilmediği tespit edilmiştir.
Yukarıda ismi geçen bağımsız bölüm maliklerinin de davaya dahil edilmesi gerekirken, dahil edilmemesi ve bozma gereğinin eksik yerine getirilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
6. SONUÇ: Yukarıda (5.3.) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... Yapı İnşaat San. Tic. Ltd. Şti. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, davalı ... Yapı İnşaat San. Tic. Ltd. Şti. vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.05.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.