Esas No: 2010/858
Karar No: 2010/2293
Karar Tarihi: 20.04.2010
Eser Sözleşmesi - İspat Yükü - Yazılı Delil - Yemin - Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2010/858 Esas 2010/2293 Karar Sayılı İlamı
15. Hukuk Dairesi 2010/858 E., 2010/2293 K.
15. Hukuk Dairesi 2010/858 E., 2010/2293 K.
- ESER SÖZLEŞMESİ
- İSPAT YÜKÜ
- YAZILI DELİL
- YEMİN
- 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 366 ]
- 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 288 ]
- 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 289 ]
- 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 292 ]
"İçtihat Metni"
Mahalli mahkemece verilen hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış Olmakla, dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
Dava, bakiye iş bedelinin tahsili istemiyle açılmış; mahkemece, davanın reddine karar verilmiş ve verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, taraflar arasında 250 KVA trafo imali ve montajı hususunda "sözlü" olarak anlaşma yapıldığını ve davacının imalatı gerçekleştirerek davalının işyerine montajını yaptığını, (18.500 TL + KDV) tutarındaki iş bedelini gösterir 21.830,00 TL tutarlı ve 08.03.2006 tarihli faturanın tebligine karşın davalının, 18.000,00 TL tutarında ödemede bulunduğunu ileri sürerek; ödenmeyen 3.830,00 TL alacağın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Dava dosyası kapsamındaki bilgi ve belgelere göre davada, yazılı sözleşmeye dayanılmadıgı gibi; ""yazılı delil başlangıcı" niteliğindeki bir belgeye de dayanamamıştır. Dava değeri itibariyle, yanlar arasında yapıldığı ileri sürülen "eser" sözleşmesinin yapılmış olduğunun HUMK"nın 288. maddesi hükmü gereğince, davacı tarafından yasal ve yazılı delillerle kanıtlanması zorunludur. Yanlar arasındaki akdi ilişkinin kanıtlanabilmesi için, yazılı delil başlangıcı niteliğindeki belgeye dayanılmadığından HUMK"nın 292. maddesi; karşı tarafın onayının bulunmaması halinde de aynı Kanun"un 289. maddesi gereğince, tanık deliline dayanılamaz. Ancak, davacı taraf "her türlü yasal delil" kapsamında "yemin" deliline dayanmıştır. Bu sebeple, mahkemece, akdi ilişkinin kurulmuş olduğuna yönelik iddiasının kanıtlanabilmesi için davalıya yemin önerme hakkının bulunduğunun davacıya hatırlatılması gerektiği halde; bu husus gözetilmemiştir. Açıklanan nedenle, davacı tarafın davalıya yemin önermesi ve yeminle ilgili yargılama işlemi sonucu taraflar arasında bedeli istenen işin yapımına yönelik olarak "sözlü" eser sözleşmesinin yapıldığının kanıtlanmış olması durumunda, işin imal edilerek iş sahibi davalıya teslim edildiğinin ve iş bedelinin hak edildiğinin ve istenebilir olduğunun davacı tarafından yasal delillerle kanıtlanması gerekmektedir. İşin teslimi "maddi olay" niteliğinde olduğundan davacı yanca her türlü yasal delille ve bu kapsamda tanık delili ile kanıtlanabilir.
Davacı tarafından, akdi ilişkinin kurulmuş ve ayrıca iş bedelinin istenebilir olduğunun yasal delillerle kanıtlanmış olması halinde de; iş bedeli tutarında yanlar arasında uyuşmazlık bulunduğunun ortaya çıkması durumunda da iş bedeli tutarının, BK"nın 366. maddesi hükmünde öngörülen yasal yöntemle ve bilirkişi aracılığıyla yerinde keşif ve inceleme yapılarak işin yapıldığı zamanlardaki serbest piyasa rayiç fiyatlarına göre mahkemece belirlenmesi gerekir. Davalı tarafından yapılan ödemelerin kanıtlanması halinde ve ayrıca davacı tarafından 18.000,00 TL tutarında ödeme yapıldığı ikrarı da gözetilerek yapılacak mahsup işlemi sonucu davacının alacaklı olduğunun saptanması durumunda tahsiline karar verilmelidir.
Eksik soruşturma ve araştırma ile mahkemece karar verilemez. Açıklanan nedenlerle karar bozulmalıdır.
Sonuç: Yukarıda açıklanan sebeplerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne ve kararın davacı yararına (BOZULMASINA), fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 20.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.