Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/8276 Esas 2022/3855 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/8276
Karar No: 2022/3855
Karar Tarihi: 30.05.2022

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/8276 Esas 2022/3855 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı Hazine vekili, kök parsel olan 216 parsel sayılı taşınmazın imar uygulamasından sonra 693 ada 2 parsel, 908 ada 1 parsel ve 914 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar olarak ayrıldığını ve bu taşınmazlarda malik olarak görünen şahısların gaiplikleri ile dava konusu taşınmazlardaki hisselerinin iptali ile Hazine adına tescilini talep etmiştir. Ayrıca, 892 ada 2 parsel sayılı taşınmaz ve 914 ada 1 parsel sayılı taşınmazda paydaş olan kişiler için de aynı talepte bulunulmuştur. Mahkeme asıl davanın kabulüne ve birleştirilen davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar vermiştir. Ancak Yargıtay 1. Hukuk Dairesi bu hükmü bozarak, 914 ada 1 parsel sayılı taşınmaz yönünden açılmış olan davada taleplerin usulden reddedilmesinin doğru olmadığına karar vermiştir. Kararda, Türk Medeni Kanunu'nun 588. maddesi ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. ve 114/1-1 maddelerine atıfta bulunulmuştur.
7. Hukuk Dairesi         2021/8276 E.  ,  2022/3855 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Asıl ve birleştirilen davada davacı vekili tarafından, davalı aleyhine asıl davada 06/05/2014, birleştirilen davada 17/07/2018 günlerinde verilen dilekçelerle gaiplik ve tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen 18/03/2021 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava; TMK’nın 588. maddesinden kaynaklanan gaiplik ve tapu iptali ve tescil isteklerine ilişkindir.
    Davacı Hazine vekili asıl davada, 216 parsel sayılı taşınmazın imar uygulamasından sonra 693 ada 2 parsel, 908 ada 1 parsel ve 914 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar olarak ayrıldığını, Mersin 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 10.10.2002 tarihli 2001/916 Esas - 2002/1389 sayılı Kararı ile tapu kaydından kim olduğu anlaşılmayan ve meçhul sayılan maliklere 3561 sayılı Yasanın 2. maddesi ve TMK'nun 427/1. maddesi gereği malların idaresi için Mersin Defterdarının kayyum tayin edildiğini, kayyum tayininden itibaren dava konusu taşınmazların idaresinin ... tarafından yapıldığını ve karar tarihinden itibaren 10 yıldan fazla zaman geçtiğini, dava konusu taşınmazlarda malik olarak görülen ... oğlu ..., ... oğlu ..., ... kızı ..., ... kızı ..., ... kızı ...'nın ve mirasçılarının kim olduğunun anlaşılamadığını belirterek, bu kişilerin gaiplikleri ile dava konusu taşınmazlardaki hisselerinin iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Birleştirilen davada ise davacı Hazine vekili, 216 parsel sayılı taşınmazın imar uygulmasından sonra 693 ada 2 parsel, 908 ada 1 parsel, 914 ada 1 parsel ve 892 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar olarak ayrıldığını, kayyum tayininden itibaren dava konusu taşınmazların idaresinin ... tarafından yapıldığını, karar tarihinden itibaren 10 yıldan fazla zaman geçtiğini belirterek, 914 ada 1 parsel sayılı taşınmaz yönünden malikleri, ... oğlu ... mirasçıları, ... mirasçıları, ... mirasçıları ile ... oğlu ... 'in; 892 ada 2 parsel sayılı taşınmaz yönünden malikleri ... mirasçıları, ... oğlu ... , ... mirasçıları, ... kızı ..., ... oğlu ... ve ... mirasçılarının; 693 ada 2 parsel sayılı taşınmaz maliki ... oğlu ...'in ve 908 ada 1 parsel sayılı taşınmaz yönünden malik bulunan ... oğlu ...'in ve mirasçılarının kim olduğu anlaşılamadığından bu kişilerin gaiplikleri ile dava konusu taşınmazlardaki miras hisselerinin iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Kararın, davacı ve davalı vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 28.10.2020 tarihli 2019/4608 Esas, 2020/5514 Karar sayılı ilamı ile “Asıl dava ile birleştirilen dosya yönünden hüküm kurulmadığı anlaşıldığından HMK'nun 297. maddesi gözetilerek asıl ve birleşen davalar hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerekir” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; 1- Asıl davada 2021/2 Esas sayılı davasında davanın kabulü ile 693 ada 2 parsel, 908 ada 1 parsel, 914 ada 1 parsel sayılı taşınmazlarda ... mirasçıları (...), ... (... oğlu), ... mirasçıları (...), ... (... kızı), ... (... oğlu), ... mirasçıları (...)'nın gaipliklerine, bu şahıslar adına kayıtlı hisselerin iptali ile Hazine adına tesciline, 2-Bu dava ile birleştirilen Mersin 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/675 Esas sayılı davasında 892 ada 2 parsel sayılı taşınmazda malikler ... mirasçıları (... oğlu), ... (... oğlu), ... mirasçıları (... kızı), ... (... kızı), ... (... oğlu), ... mirasçıları (... kızı)'nın gaipliklerine, bu şahıslar adına kayıtlı hisselerin iptali ile Hazine adına tesciline, 3-Birleştirilen 2018/675 Esas sayılı davada diğer parseller 914 ada 1 parsel, 693 ada 2 parsel, 908 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki taleplerin 2021/2 Esas sayılı asıl davada talep edildiği görüldüğünden bu parseller için açılan davanın HMK' nun 114/1-1 maddesi gereğince usulden reddine, karar verilmiştir.
    Hükmü, Hazine vekili temyiz etmiştir.
    Somut olaya gelince; davacı Hazine vekili asıl davada, kök parsel olan 216 parsel sayılı taşınmazın imar uygulaması sonucu 693 ada 2 parsel, 908 ada 1 parsel ve 914 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar olarak ayrıldığını belirterek bu taşınmazda pay sahibi olarak yeralan ... oğlu ..., ... oğlu ..., ... kızı ..., ... kızı ..., ... oğlu ... ve ... kızı ...'nın gaiplikleri ile birlikte adlarına olan tapu kayıtlarının iptali ile Hazine adına tescilini talep etmiştir. Asıl davada ileri sürülmeyen talepler yönünden ise Mersin 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/675 Esas sayılı davası açılmış; asıl davada yer alan taşınmazlardan farklı olarak kök parselden gelen 892 ada 2 parsel sayılı taşınmaz ile yine asıl davada yer almayan ve fakat haklarında Mersin Defterdarının kayyum tayin edildiği 914 ada 1 parsel sayılı taşınmazda paydaş olan ... oğlu ... mirasçıları, ... oğlu ... mirasçıları, ... oğlu ... mirasçıları yönünden de talepte bulunulmuştur. Mahkemece birleştirilen davada 914 ada 1 parsel sayılı taşınmazda paydaş olan ... oğlu ... mirasçıları, ... oğlu ... mirasçıları, ... oğlu ... mirasçıları yönünden kabul kararı verilmesi gerekirken, 914 ada 1 parsel sayılı taşınmaz hakkında hem asıl hem birleştirilen davada davacı Hazine talebinin aynı olduğu gerekçesiyle HMK'nun 114/1- ı maddesi uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davacı Hazine vekili temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara