Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2011/657 Esas 2011/1154 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/657
Karar No: 2011/1154
Karar Tarihi: 28.02.2011

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2011/657 Esas 2011/1154 Karar Sayılı İlamı

15. Hukuk Dairesi         2011/657 E.  ,  2011/1154 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Sulh Hukuk Hakimliği

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava, İİK"nın 72. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup; davacının, davalılara borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Davacı vekili, davalı şirket ile davacı arasında adi yazılı şekilde yapılan 23.07.2010 tarihli sözleşme gereğince, davacıya ait “349. Sokak No:85 ... Apt. T:3 Daire No.3 ...-...” adresindeki evinin çatısının tamiri ve izolasyonu işini üstlendiğini; toplam 5.750,00 TL iş bedeli kararlaştırıldığını; yüklenici şirkete 2.750,00 TL peşin ödendiğini ve geriye kalan iş bedelinin ise, her biri 600,00 TL tutarlı beş adet senetle ödenmesinin kararlaştırıldığını; ancak, yüklenici şirketin çatıyı kaldırma işini yaptıktan sonra kalan işi yapmadan iş yerini terk ettiğini diğer davalıya 05.09.2010 vade tarihli ve 600,00 TL tutarlı senedin ciro edildiğini, oysa bu davalının da senedin bedelsiz olduğunu bildiğini ileri sürerek toplam 3.000,00 TL tutarlı senetlerden ötürü davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili, müvekkilinin senedin iyiniyetli ve haklı hamili olduğunu savunarak müvekkili davalı hakkındaki davanın reddini istemiştir.
    Davalı şirket ile davacı arasında yapılan 23.07.2010 tarihli adi yazılı sözleşmeyi davacı iş sahibi; davalı şirket ise yüklenici sıfatlarıyla imzalamışlardır. Bu sözleşme, BK"nın 355. maddesinde tanımlandığı üzere; niteliğince, bir eser sözleşmesidir. Mahkemece, davaya katılmayan, yazılı bildirimde de bulunmayan davalı şirkete, HUMK"nın 234. maddesi gereğince, “isticvap” davetiyesi gönderilerek davaya dayanak alınan 23.07.2010 tarihli
    sözleşmenin kapsamının doğru olup olmadığı belirlenmemiştir. Öncelikle mahkemece belirtilen “isticvap” işleminin yapılması gerekmektedir. 23.07.2010 tarihli sözleşmenin kapsamının doğru olduğunun saptanması durumunda ise; yüklenici şirketin yapmadığı işin bedeline mahsuben yapılan peşin ödemeden daha az tutarda olduğundan ve iş bedelinin ödenmesi sebebiyle düzenlenmiş olduğu sözleşmede yazılı olan ve her biri 600,00 TL tutarlı beş adet senetten ötürü davacının, davalı yüklenici şirkete borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerekir.
    Mahkemece, dava konusu yapılan senetler dava dosyası kapsamına getirilmemiş ise de; sözü edilen senetler TTK 688. maddesi hükmünde öngörülen zorunlu unsurları içermesi halinde, kambiyo senetlerinden sayılan “bono” niteliğinde olacağından aynı Kanun"un 599. maddesi gereğince, bono hamillerinin, bonoyu iktisap ederken bile bile keşideci davacının zararına hareket etmiş olduğunu ve haklı hamil olmadığını keşideci davacı tanık delili dahil her türlü yasal delille kanıtlayabilir.
    Mahkemece, yukarıda açıklanan hususlar gözetilmeden ve yeterli araştırma ve inceleme yapılmadan hukuksal olmayan gerekçelerle yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış ve kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne ve hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 28.02.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara