Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2022/2649 Esas 2022/3954 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/2649
Karar No: 2022/3954
Karar Tarihi: 01.06.2022

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2022/2649 Esas 2022/3954 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Dava, 252 ada 4 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir. Davacı vekili aynen taksim veya satış suretiyle giderilmesini talep etmiştir. Yargılama sonunda, davanın kabulü ile taşınmazın satışı kararlaştırılmıştır. Ancak davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Paydaşlığın giderilmesinde, satışın nasıl yapılacağı ve bedelinin nasıl dağıtılacağı hüküm sonucunda belirtilmelidir. Oluşan yeni duruma göre tapu kayıtları araştırılacak ve paydaşların araştırılması yapılacaktır.
Kanun Maddeleri: Türk Medeni Kanunu (TMK) madde 726, TMK madde 727, TMK madde 728, Tapu Kanunu madde 22.
7. Hukuk Dairesi         2022/2649 E.  ,  2022/3954 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 03/10/2013 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 12/01/2021 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
    Davacı vekili, 252 ada 4 parsel sayılı taşınmazda yer alan 2 ve 3 katlı evler üzerindeki ortaklığın öncelikle aynen taksim, mümkün olmaması halinde satış suretiyle giderilmesini talep etmiştir.
    Davalı ..., ..., ... ortak vekili yargılamanın 21.03.2014 tarihli celsesinde, davalı ... Hazinesi ile ...’ın imar uygulaması sonucu taşınmazda hissedar olduklarını, taşınmaz üzerindeki evlerin miras bırakan ... ile hissedar ... tarafından yapıldığını, mirasçılar dışındaki davalıların bu evler üzerinde haklarının olmadığı yönünde beyanda bulunmuştur.
    Davalı ... ise yargılamanın 13.03.2014 tarihli celsesinde, taşınmaz üzerindeki yapıların miras bırakan ... ile hissedar ... tarafından yapıldığını beyan etmiş; Hazine vekili tarafından dosyaya ibraz edilen 10.11.2014 tarihli dilekçe ile idarenin muhdesatla ilgili talebi bulunmadığı bildirilmiştir.
    Mahkemece, dava konusu taşınmaz üzerindeki ortaklığının satış suretiyle giderilmesine, satış bedelinin teknik bilirkişi raporunda belirtilen hisseler oranında hissedarlara verilmesine dair verilen kararın davalı ..., ..., ... ortak vekili ile Maliye Hazinesi vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 28.03.2019 tarih 2016/5119 Esas, 2019/2886 Karar sayılı ilamı ile hükmün "davaya konu taşınmaz niteliğinin tapu kaydında iki ve üç katlı ev ile bahçe olarak tescil edildiği, taşınmazda imar uygulaması ile hissedar olan davalı ... Hazinesi ile ...’ın, muris ... ve davalı ... tarafından yapıldığı iddia edilen yapılarda muhdesat yönünden taleplerinin olmadığı, diğer davalıların tamamının ... mirasçıları olduğu tespit edilmektedir. Dosya kapsamında alınan 20.10.2015 tarihli bilirkişi ek heyet raporunda; taşınmaz üzerinde bulunan yapılar yönünden yapı değerlerinin değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenmediği, TL olarak bedel bölüştürülmesinin yapıldığı, mahkemece kurulan hükümde de atıf yapılan bilirkişi raporu tarihi belirtilmeksizin eksik inceleme sonucu tanzim edilen raporlara göre hüküm tesis edildiği anlaşılmaktadır. Ayrıca taşınmazın satışından elde edilecek bedelin muhdesat oranı doğrultusunda, öncelikle muhdesat sahibi davalılara ödenmesi, kalan bedelin payları oranında paydaşlara dağıtılmasına karar verilmesi gerekmektedir. Değinilen yönler gözetilmeden, denetime elverişli olmayan bilirkişi raporu nazara alınarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir" gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
    Bozma ilamına uyulması sonrası yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile 252 ada, 4 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiş hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
    Mahkemece paydaşlığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi halinde satışın nasıl yapılacağının ve satış bedelinin ne şekilde dağıtılacağının hüküm sonucunda gösterilmesi gerekir.
    Satışına karar verilen taşınmaz;
    a)Paylı mülkiyet hükümlerine konu ise satış bedelinin paydaşların tapudaki payları oranında,
    b)Elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olması halinde satış bedelinin mirasçılık belgesindeki paylar oranında,
    c)Hem paylı, hem de elbirliği mülkiyeti halinin bir arada bulunması halinde ise satış bedelinin tapudaki ve mirasçılık belgesindeki paylar nazara alınarak dağıtılmasına karar verilmesi gerekir.
    Somut olaya gelince; davaya konu 252 ada 4 parsel sayılı taşınmazın imar uygulaması sonucunda sayfası kapatılarak 534 ada 4 ve 5 parsellerin oluştuğu; 534 ada 4 parsel sayılı taşınmazın arsa vasfında olup elbirliği ve paylı mülkiyete tabi olduğu; 534 ada 5 parsel sayılı taşınmazın ise kat mülkiyetine tabi olduğu anlaşılmıştır. Oluşan bu yeni duruma göre tüm tapu kayıtlarının dosya arasına alınıp, tarafların paylarının bulunup bulunmadığı ve dava dışı paydaş olup olmadığı araştırılarak, yeni oluşan paylı mülkiyete tabi parseller hakkında davacı ve davalıların davaya devam edip etmeyeceklerinin tespiti, varsa yeni paydaşların da davaya dahil edilmesi ve daha sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına 01/06/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara