Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2022/895 Esas 2022/3907 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/895
Karar No: 2022/3907
Karar Tarihi: 01.06.2022

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2022/895 Esas 2022/3907 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, 1340 parsel sayılı taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu ve Adana Büyükşehir Belediyesi adına ihdasen tescil edildiğini ileri sürerek, imar uygulaması nedeniyle tapu kaydının iptali ve eski haline getirilmesi talebinde bulunmuştur. Davalılar ise davanın reddini savunmuştur. İdare Mahkemesi tarafından imar uygulamalarının iptal edilmesi nedeniyle imar parselleri yolsuz tescil durumuna düşmüştür. Mahkeme, davanın açılmasına sebebiyet veren davalılar Adana Büyükşehir Belediyesi ile, dava konusu taşınmazın belediye sınırlarında meydana gelen değişiklik ile davalı ... Belediyesi sorumlu tutulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Hüküm fıkrasında düzeltmeler yapılarak davacıya yargılama giderleri ve vekalet ücreti ödenmesi kararlaştırılmıştır. 6100 sayılı HMK'nın 331. maddesine göre yapılan yargılama giderlerinden davanın açılmasına sebebiyet veren davalılar Adana Büyükşehir Belediyesi ile, dava konusu taşınmazın belediye sınırlarında meydana gelen değişiklik ile davalı ... Belediyesi sorumlu tutulması gerekmektedir. Kararda 775 sayılı Yasanın mülga 3. maddesi koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, TMK'nın 1025. maddesi uyarınca imar parselleri yolsuz tescil durumuna düşmüştür.
7. Hukuk Dairesi         2022/895 E.  ,  2022/3907 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 19/10/2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 24/09/2020 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava, imar uygulamasının iptali nedeniyle kadastral mülkiyet durumunun ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacı dava dilekçesinde, 1340 (2055) parsel sayılı taşınmazın 2.160,25 m² kısmının devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu halde, Adana Büyükşehir Belediyesi adına ihdasen tescil edilerek, adı geçen belediyece yapılan imar uygulaması sonucu kamu alanında kullanılmak üzere terkin edildiğini, bu ihdas parselinin anılan miktarı üzerine de 4996 ada 2, 3, 4 parsel sayılı imar parsellerinin oluşturulduğunu, ancak belirtilen şuyulandırma işleminin ve öncesinde aynı bölgede Seyhan Belediyesince yapılmış olan 37 nolu imar düzenlemesinin idari yargı yerinde iptal edildiklerini ileri sürerek; tapu iptali ve tescil ile tapu kayıtlarının eski hale getirilmesini istemiştir.
    Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece davanın reddine dair verilen karar Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 25.05.2017 tarih 2015/18370 Esas - 4265 Karar sayılı ilamı ile "... 775 sayılı Yasanın mülga 3. maddesi koşullarının gerçekleşip gerçeklemediğinin araştırılması gerektiği..." gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava konusu taşınmaz davalı ... Belediyesi ve davalı Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından imar uygulamalarına tabi tutulmuş, ancak davalı Belediyeler tarafından yapılan imar uygulamaları İdare Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir. Böylece, davacının maliki olduğu kadastral parsel üzerinde imar uygulaması ile oluşan imar parsellerinin dayanağı idari işlemin iptal edilmesi nedeniyle sicil dayanaksız kalmış ve TMK'nın 1025. maddesi hükmü uyarınca imar parselleri yolsuz tescil durumuna düşmüşlerdir. Her ne kadar mahkemece dava tarihinden sonra gerçekleşen yasa değişikliği nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakta ise de; dava, davalı ... Belediyesi ile davalı Adana Büyükşehir Belediyesinin yapmış olduğu idari işlem nedeniyle açılmış olup, davanın açıldığı tarihte kadastral parselin ihyasını talep etmekte haklı olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle, davacının davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden söz edilemeyeceğinden ve davacının dava açma tarihinde haklı olduğu göz önüne alındığında, 6100 sayılı HMK'nın 331. maddesi gereği yapılan yargılama giderlerinden davanın açılmasına sebebiyet veren davalılar Adana Büyükşehir Belediyesi ile, dava konusu taşınmazın belediye sınırlarında meydana gelen değişiklik ile davalı ... Belediyesi sınırlarına dahil olan davalı ... Belediyesi sorumlu tutulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    Ne var ki; anılan bu hususlar kararın bozulmasını gerektirmekte ise de yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK'nın 438/7 maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hüküm fıkrasının;
    1- Dördüncü bendinin çıkarılarak yerine "davacı tarafından yapılan 1.165,55 TL yargılama giderlerinin davalılar Adana Büyükşehir Belediyesi ile davalı ... Belediyesinden alınarak davacıya verilmesine, davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına "ibarelerinin yazılmasına,
    2- Sekizinci bendinin çıkarılarak yerine "Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 3.400.00TL vekalet ücretinin davalı Adana Büyükşehir Belediyesi ile davalı ... Belediyesinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine" ibaresinin eklenmesine, hükmün DEĞİŞTİRİLMİŞ ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.06.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Hemen Ara