15. Hukuk Dairesi 2009/5977 E. , 2011/619 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ise de davetiye masrafı bulunmadığından duruşma isteğinin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, maddi ve manevi tazminatların tahsili istemiyle açılmış; mahkemece, maddi tazminatın kısmen kabulü ile 156.121,49 TL maddi tazminatın davalı Hazine"den tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine; manevi tazminat davasının ise reddine karar verilmiş ve verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Davacıların mirasbırakanı ... tarafından, ... Özel İdare Müdürlüğü aleyhine açılan ve ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nce verilen ve 09.04.2001 tarihinde kesinleşen 1989/637 Esas ve 2000/285 sayılı kararla hükme bağlanan davada; yüklenici davacının 47.273,00 TL tutarındaki bakiye iş bedeli alacağının iş sahibi davalı ... Özel İdare Müdürlüğü"nden tahsiline karar verilmiştir. Davada ise; 47.273,00 TL alacağın icra takibi yoluyla 23.07.2001 tarihinde tahsil edilebildiği, yargılama sürecinin uzun süre devam etmesi sonucu yüklenicinin büyük oranda maddi zarara uğradığı ve bu kapsamda malvarlığını yitirdiği davacılarca ileri sürülerek 400.000,00 TL maddi ve 60.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili istenmektedir.
HUMK"nın 75 ve 76. maddeleri hükümleri ile 04.06.1958 gün ve 15/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince, maddi olayları açıklamak taraflara, ileri sürülen olayları hukuken nitelemek ve uygulanacak kanun hükmünü tespit etmek ise hakime ait görevdir. Somut olayda da mahkemece, davacı tarafça ileri sürülen maddi olayların nitelendirilmesi yapılarak, Borçlar Kanunu"nun 105. maddesi hükmünün uygulanması gerektiği tespit edilerek bu madde hükmüne dayalı olarak uyuşmazlık karara bağlanmıştır. Borçlar Kanunu"nun 105. maddesi gereğince, alacaklının uğradığı zarar, geçmiş günler faizinden fazla ise, borçlu, kendisine hiçbir kusur yüklenemeyeceğini kanıtlamadıkça bu zararı dahi tazminle yükümlüdür. O halde; Borçlar Kanunu"nun 105. maddesi hükmü gereğince gerçekleştiği ileri sürülen munzam zararın tahsiline ilişkin dava, davacının borçlusu hakkında açılabilir. Az yukarıda da açıklandığı üzere; davacının borçlusu ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 1989/637 Esas ve 2000/285 Karar sayılı hükmünde davalı olarak gösterilen ... Özel İdare Müdürlüğü"dür. Davalı Hazine ise, munzam zarardan ötürü davacının borçlusu değildir. Bir subjektif hak, kendisinden istenebilecek kimse hakkında davalı sıfatı ile dava açılabilir. Davada husumet ehliyeti, dava koşulu olup; yargılamanın her aşamasında mahkemece, doğrudan gözetilmek gerekir. Bu hukuksal sebeplerle, Hazine hakkındaki davanın “pasif husumet” ehliyetinin yokluğu sebebiyle reddi gerekirken; mahkemece yazılı gerekçelerle uyuşmazlığın esası hakkında hüküm verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte belirtilen nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itiralarının reddine, 2. bentte açıklanan sebeplerle davalı Hazine vekilinin temyiz itirazının kabulüne ve kararın davalı yararına BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalı Hazine vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek bulunmadığına, aşağıda yazılı bakiye 9,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 07.02.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.