Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2012/5877 Esas 2012/8223 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/5877
Karar No: 2012/8223
Karar Tarihi: 27.12.2012

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2012/5877 Esas 2012/8223 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı, davacının ortağı olduğu bir şirketle düzenlenen sözleşmeye göre taşeronluk işi yaptığını ancak eksik iş yaptığı için verilen çeklerin bir kısmının bedelsiz kaldığını belirtti. Davacı, borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etti. Mahkeme, davacının dava dışı şirket ile davalı arasındaki sözleşmeden doğan aktif dava açma ehliyeti olmadığından davanın reddine karar verdi. Ancak TTK'nın 590. maddesi gereğince yetkisi olmadığı halde kambiyo senedini imzalayan kişinin şahsi sorumluluğuna gidilebileceği belirtilerek davacının aktif davacı sıfatının kabulü zorunluluğu vurgulandı. Bu nedenle kararın bozulması gerekti. Kararda geçen kanun maddeleri; TTK'nın 590. ve 730. maddeleridir.
15. Hukuk Dairesi         2012/5877 E.  ,  2012/8223 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit talebine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı davasında, ortağı olduğu dava dışı ... İnşaat Ltd. Şti. ile davalı arasında düzenlenen sözleşmelere göre davalının taşeronluk işlerini üstlendiğini, bu nedenle davalıya şirket tarafından düzenlenen çeklerin verildiğini, ancak davalının işleri tamamlamadığını, yapılan kısımlarda da eksik ve kusurların bulunduğunu, bu nedenle verilen çeklerin bir kısmının bedelsiz kaldığını, buna rağmen davalının elindeki çekleri üçüncü kişilere ciro ettiğini, şirketle birlikte aleyhine icra takiplerine geçildiğini belirterek borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiş, davalı savunmasında kendilerinin davacıdan alacaklı olduklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece davacının dava dışı şirketle davalı arasında düzenlenen sözleşmeye göre dava açtığı, sözleşmede taraf olmadığından aktif dava açma ehliyeti bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. TTK"nın 730. maddesi yollaması ile 590. maddesi "Temsile Salahiyetli olmadığı halde bir şahsın temsilcisi sıfatıyla bir poliçeye imzasını koyan kimse, o poliçeden dolayı bizzat mesul olur ve poliçeyi ödediği takdirde temsil olunan haiz olabileceği haklara sahip olur. Salahiyetini aşan temsilci için dahi hüküm böyledir" hükmünü içermektedir. Bu hükme göre yetkisi olmadığı halde dahi kambiyo senedini imzalayan şahsın koşulların bulunması halinde şahsi sorumluluğuna gidilebileceği açıktır. Somut olayda her ne kadar davacı sözleşmenin tarafı değil ise de aleyhine geçilen icra takipleri nedeniyle eldeki davayı açmakta aktif davacı sıfatının varlığının kabulü zorunludur. Mahkemece yapılması
    gereken iş, davanın esasına girilmek suretiyle sözleşme hükümleri ile dava dışı şirket tarafından açıldığı anlaşılan ... 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/154 Esas sayılı dosyasının da değerlendirilip derdest olması halinde her iki dosyanın birleştirilerek sonuca varılmasından ibaret iken hukuki değerlendirmede yanılgıya düşülerek davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, bu nedenle kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 27.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Hemen Ara