Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2022/2197 Esas 2022/4397 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/2197
Karar No: 2022/4397
Karar Tarihi: 22.06.2022

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2022/2197 Esas 2022/4397 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, tapuda kadastral mülkiyet durumunun ihyası talebiyle davalılar aleyhine dava açmıştır. Davacı, Hazine vekili olarak 1378 (2063) parsel sayılı taşınmazın 122,33 m²' lik kısmının devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu halde Adana Büyükşehir Belediyesi adına ihdasen tescil edilerek, belediyenin yaptığı imar uygulaması sonucu kamu alanında kullanılmak üzere terkin edildiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ve tapu kayıtlarının eski hale iadesini istemiştir. Davacının talebi reddedilmiştir. Ancak davacının vekalet ücreti davalı Adana Büyükşehir Belediyesi ile dava konusu taşınmazın belediye sınırlarında meydana gelen değişiklik ile davalı belediyeye sorumlu tutulması gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri olarak, tapu kaydının iptali ve tescili isteği TMK 1025. maddesine, vekalet ücreti Asgari Ücret Tarifesi'ne dayanmaktadır.
7. Hukuk Dairesi         2022/2197 E.  ,  2022/4397 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 19.10.2010 gününde verilen dilekçe ile kadastral parselin ihyası talebi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 08.09.2020 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı Adana Büyükşehir Belediyesi vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, kadastral mülkiyet durumunun ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacı Hazine vekili, 1378 (2063) parsel sayılı, 1933 m²' lik taşınmazın 122,33 m²' lik kısmının devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu halde Adana Büyükşehir Belediyesi adına ihdasen tescil edilerek, adı geçen belediyece yapılan imar uygulaması sonucu kamu alanında kullanılmak üzere terkin edildiğini, bu ihdas parselinin anılan bölümü üzerine de 5597 ada 11 sayılı imar parselinin oluşturulduğunu; ancak, belirtilen şuyulandırma işleminin ve öncesinde aynı bölgede Seyhan Belediyesince yapılmış olan 37 No'lu imar düzenlemesinin idari yargı yerinde iptal edildiklerini ileri sürerek 5597 ada 11 parsel sayılı taşınmazın binmeli alana isabet eden 122,33 m²' lik kısmının tapu kaydının iptali ve tapu kayıtlarının eski hale iadesinin sağlanmasını istemiştir.
    Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen ilk hüküm Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 2014/6121 Esas ve 2014/12498 Karar sayılı ilamıyla noksan soruşturmayla karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmuştur.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak davanın reddine dair verilen ikinci hüküm Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 2016/9925 Esas ve 2018/8567 Karar sayılı ilamıyla bozma ilamına uyulduğu halde gerekleri yerine getirilmemiştir, gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak, yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili ve davalı Adana Büyükşehir Belediyesi vekili temyiz etmiştir.
    1) Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalı Adana Büyükşehir Belediyesi vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2) Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
    Dava konusu taşınmaz davalı ... Belediyesi ve davalı Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından imar uygulamalarına tabi tutulmuş, ancak davalı Belediyeler tarafından yapılan imar uygulamaları İdare Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir. Böylece, davacının maliki olduğu kadastral parsel üzerinde imar uygulaması ile oluşan imar parsellerinin dayanağı idari işlemin iptal edilmesi nedeniyle sicil dayanaksız kalmış ve TMK'nın 1025. maddesi hükmü uyarınca imar parselleri yolsuz tescil durumuna düşmüşlerdir. Her ne kadar mahkemece dava tarihinden sonra gerçekleşen yasa değişikliği nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakta ise de; dava, davalı ... Belediyesi ile davalı Adana Büyükşehir Belediyesinin yapmış olduğu idari işlem nedeniyle açılmış olup, davanın açıldığı tarihte kadastral parselin ihyasını talep etmekte haklı olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle, davacının davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden söz edilemeyeceğinden ve davacının dava açma tarihinde haklı olduğu göz önüne alındığında vekalet ücretinden davanın açılmasına sebebiyet veren davalılar Adana Büyükşehir Belediyesi ile dava konusu taşınmazın belediye sınırlarında meydana gelen değişiklik ile davalı ... Belediyesi sınırlarına dahil olan davalı ... Belediyesi sorumlu tutulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ne var ki; anılan bu hususlar kararın bozulmasını gerektirmekte ise de yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK'nın 438/7 maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle 1) Davacı vekilinin sair, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, 2) Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının kabulü ile, hüküm fıkrasının; 5.bendinin çıkarılarak yerine "Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 3.400.00TL vekalet ücretinin davalı Adana Büyükşehir Belediyesi ile davalı ... Belediyesinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine" ibaresinin eklenmesine, hükmün DEĞİŞTİRİLMİŞ ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, peşin harcın yatırana iadesine, 22.06.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Hemen Ara