Esas No: 2022/3350
Karar No: 2022/4642
Karar Tarihi: 29.06.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2022/3350 Esas 2022/4642 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2022/3350 E. , 2022/4642 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 18/01/2012 gününde verilen dilekçe ile mirasçılık belgesinin iptali ve yeni mirasçılık belgesi verilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 06/06/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ..., ..., ..., ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR
Dava, mirasçılık belgesinin iptali ve yeni mirasçılık belgesi istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, 13/10/1985 tarihinde vefat eden muris ...'in .... Noterliğinin 09 Nisan 2001 tarih ve 3041 yevmiye numaralı vasiyetnamesi ile mirasçılarından ölü ...'i mirasından mahrum bıraktığını, ...’in vasiyetnamenin iptali için Keskin Asliye Hukuk Mahkemesinde 1989/300 Esas, 1989/330 Karar sayılı dosyasında açtığı davanın reddedildiğini, buna karşın Keskin Sulh Hukuk Mahkemesinin 02/04/2009 Tarihli, 2009/60 Esas, 2009/69 sayılı Kararı ile düzenlenen mirasçılık belgesinde mirastan çıkarmanın gösterilmediğini belirterek mirasçılık belgesinin iptalini ve mirastan çıkarma dikkate alınarak yeni mirasçılık belgesi verilmesini istemiştir.
Bir kısım davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar ..., ..., ..., ... vekili temyiz etmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 598. maddesinin birinci fıkrası hükmünde, başvuru üzerine yasal mirasçı oldukları belirlenenlere Sulh Mahkemesince mirasçılık sıfatlarını gösteren bir belge verileceği açıklanmıştır.
Mirasçılık belgesi istemek, maddi bir olayın varlığını ikrar ile kişiler arasındaki soybağı ilişkisini tespit ettirmekten ibarettir. Hakkında mirastan çıkarma ve yoksunluk sebepleri gerçekleşen veya mirası reddeden ya da mirastan feragat eden mirasçının tereke ile ilişkisi tümden kesilmiş sayılmaz. Mirastan çıkarma ve yoksunluk sebeplerinin gerçekleşmesi ya da mirasın reddi veya mirastan feragat edilmiş olması, ilgili kişinin mirasçılık belgesi istemesine engel bir neden olmadığı gibi, ilgili kişinin mirasçılık sıfatını da ortadan kaldırmaz. Bu nedenle mirasçılardan biri veya birkaçı yönünden mirastan çıkarma ve yoksunluk sebeplerinin gerçekleşmesi ya da mirasın reddi veya mirastan feragat edilmiş olması durumunda bu olgular yok sayılarak miras bırakanın tüm mirasçılarını ve miras paylarını gösterir şekilde mirasçılık belgesinin düzenlenmesi, hüküm yerinde ilgili mirasçı veya mirasçılar yönünden mirastan çıkarma ve yoksunluk sebeplerinin gerçekleştiği ya da mirası red veya mirastan feragat ettikleri açıklanarak red, feragat, mirasçılıktan çıkarma, mirastan yoksunluk hukuki sonuçlarının terekenin bölüştürülmesi sırasında gözetileceğine işaret edilmek suretiyle mirasçılık sıfatını yitiren kişinin payının kime veya kimlere kaldığını gösterir mirasçılık belgesi verilmelidir.
Mirasçılık ve mirasın geçişi miras bırakanın ölüm tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirlenir (4722 sayılı Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 17. maddesi). Miras bırakan 01.01.2002 tarihinden önce ölmüşse 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi hükümlerinin, 01.01.2002 tarihinden sonra ölmüşse 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun ilgili hükümleri uygulanır.
743 sayılı Türk Kanunu Medenisi’nin 457. maddesine göre, “…1-Murisine veya yakınlarından birine karşı ağır bir cürüm ika ederse, 2-Murisine veya ailesine karşı kanunen mükellef olduğu vazifeleri ifada büyük bir kusur irtikap eylerse…” mirasçı, mirastan ıskat edilebilir.
743 Sayılı Türk Kanunu Medenisinin 458. maddesine göre, miras hakkından iskat olunan kimse, terekeden hisse talep edemiyeceği gibi tenkis davası dahi açamaz. Müteveffa tarafından diğer suretle tasarruf vaki olmamış ise; iskat edilen kimse, müteveffadan evvel ölmüş gibi, hissesi müteveffanın kanuni mirasçıları arasında taksim olunur. Miras hakkından iskat edilen kimsenin füruları o kimse müteveffadan evvel ölmüş gibi mahfuz hisselerini isteyebilirler.
Somut olayda, mirasbırakan ..., 13/10/1985 tarihinde vefat ettiği için mirasçılık ve mirasın geçişi miras bırakanın ölüm tarihinde yürürlükte olan 743 sayılı Medeni Kanun hükümlerine göre belirlenmelidir. Mirasbırakan ..., .... Noterliğinin 07.06.1971 tarih ve 5321 yevmiye numaralı vasiyetnamesi ile oğlu ... ile karısı ve çocuklarını Medeni Kanunun 457. maddesine göre mirasından ıskat ettiğini ve mirasını diğer çocukları ..., ..., ..., ..., ..., ... ve karısı ....’ye bıraktığını belirtmiştir. Her ne kadar temyiz eden bir kısım davalılar vekili, mirastan çıkarmanın iptaline yönelik Keskin Asliye Hukuk Mahkemesinin 1989/300 Esas, 1989/330 Karar sayılı davasının sonucu araştırılmadan karar verildiğinden bahisle kararın bozulmasını istemiş ise de yapılan araştırmada Keskin Asliye Hukuk Mahkemesinin 1989/300 Esas, 1989/330 Karar sayılı hükmü ile davanın reddine karar verildiği anlaşılmış ve dosya kapsamında mirastan çıkarmanın iptal edildiği ispat edilememiştir. Bu nedenle mahkemece, mirastan çıkarma olgusunu içermeyen Keskin Sulh Hukuk Mahkemesinin 02/04/2009 tarihli, 2009/60 Esas, 2009/69 Karar sayılı mirasçılık belgesinin iptaline karar verilmiş olması yerindedir.
Yeni mirasçılık belgesi düzenlenirken mirasçılıktan çıkarmanın hukuki sonuçlarının terekenin bölüştürülmesi sırasında gözetileceğine işaret edilmek suretiyle hüküm yerinde ilgili mirasçılar yönünden çıkarma sebeplerinin gerçekleştiği, mirasçılıktan çıkarılan kişilerin mirasbırakanla aralarındaki soybağı ve mirasçılık sıfatları belirtilerek mirasçılık sıfatını yitiren kişilerin payının kime veya kimlere kaldığının gösterilmesi gerekmektedir. Ancak mahkemece yeni mirasçılık belgesi düzenlenirken belirtilen gerekliliğe uyulmaksızın karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Öte yandan, mirasbırakanın oğulları ..., ... ve ...’in nüfus kayıtlarında ana adları ... olarak gözükmekte ise de ...’in ve ...’in anne hanesinde ... Türkiye Cumhuriyeti Kimlik numaralı ... bulunmaktadır. Ayrıca nüfus kaydına göre mirasbırakanın eşinin ... Türkiye Cumhuriyeti Kimlik numaralı ... olmasına karşın mirasbırakan, ilgili vasiyetnamesinde karısından ... olarak bahsetmektedir. Mahkemece ... ile ...’nın aynı kişi olup olmadığı tespit edilmeksizin ve belirtilen çelişkiler giderilmeksizin mirasbırakanın oğulları ..., ... ve ...’e, anneleri ... olduğu kabul edilerek mirasbırakanın diğer çocuklarından daha az miktarda miras payı verilmiş olması doğru görülmemiştir. ...’in annesinin mirasbırakanın eşi olan ... Türkiye Cumhuriyeti Kimlik numaralı ... olduğunun tespit edilmesi halinde annesinden gelen miras payı nedeniyle hak sahibi olacağı da gözetilerek karar verilmelidir.
Belirtilen eksiklikler nedeniyle hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.06.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.