Esas No: 2022/2163
Karar No: 2022/4627
Karar Tarihi: 29.06.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2022/2163 Esas 2022/4627 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2022/2163 E. , 2022/4627 K.Özet:
- Sulh Hukuk Mahkemesi'nde bir ortaklığın giderilmesi davası görülmüş ve verilen karar bir kısım davalıların temyiz başvurusuna konu olmuştur.
- 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 2011 yılında yapılan değişiklikleri sonrası, gerçek kişilere yapılacak tebligatlar için iki aşamalı bir yol benimsenmiştir.
- İlk aşamada, muhatabın adres kayıt sistemindeki son bilinen adresine normal bir şekilde tebligat yapılması gerekmektedir. Eğer muhatabın bu adreste bulunmaması durumunda, tebliğ memuru tarafından araştırmalar yapılarak tebligatın kendisine ulaşması sağlanmalıdır.
- İkinci aşamada, muhatabın yeni adresi tespit edilemediği durumlarda, tebliğ evrakları çıkaran mercie geri gönderilerek, açık mavi renkli zarfla tebligat yapılması gerekmektedir.
- Kararda, davalıların savunma haklarını kısıtlayabileceği için, muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine doğrudan tebligat yapılmasının kanun hükümlerine aykırı olduğu vurgulanmıştır.
- Karar gereği, davanın bir davalı hakkında olan bölümü doğrudan kendisine tebliğ edilmediği için, bu tebliğin usule uygun şekilde vasisine yapılması ve kanun yoluna başvuru süresinin beklendikten sonra dosyanın Daireye gönderilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Kanun Maddelerinin Detaylı Açıklamaları:
- 7201 sayılı Tebligat Kanunu
- 6099 sayılı Kanun'un 21/2. maddesi: Adres kayıt sistemine kaydedilmiş adresler kullanılarak doğrudan tebligat yapılamayacağını belirtir.
- Kanun'un 10. maddesi: Tebligatların ilk aşamasında muhatabın son bilinen adresine normal bir şekilde yapılması gerektiğini düzenler.
- Kanun'un 20. ve 21. maddeleri: Muhatabın bulunamaması durumunda tebliğ memurunun yapması gereken işlemleri belirler.
- Tebligat Yönetmeliği'nin 29. maddesi: Tebligat memurunun yapması gereken araştırmaları ve bilgilendirme işlemlerini detaylandırır.
- Kanun'un 10/2. maddesi: Muhatabın yeni adresi tespit edilemediği durumlarda tebliğ evraklarının çıkaran mercie geri gönderilmesi gerektiğini düzenler.
- Yönetmeliğin 16/2. maddesi: Açık mavi renkli zarfla tebligat yapılması gerektiğini belirtir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki ortaklığın giderilmesi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
7201 sayılı Tebligat Kanunu, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunla değiştirildikten sonra, gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir.
I) Bu kanun değişikliğine göre, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine, Kanunun 21/2. maddesi uyarınca doğrudan tebligat yapılması mümkün değildir. Muhataba çıkarılan ilk tebligat, öncelikle bilinen veya gösterilen en son adresine, mavi renkli zarf kullanılmaksızın ve adres kayıt sistemindeki adres olduğuna ilişkin şerh verilmeksizin Kanunun 10. maddesine göre normal bir şekilde çıkarılmalıdır. Muhatabın bu adreste bulunmaması durumunda, tebliğ memurunca Kanunun 20 ve 21. maddesinin birinci fıkrası ile Tebligat Yönetmeliğinin 29. maddesi uyarınca, muhatap lehine olan araştırmalar yapılarak tebligatın kendisine ulaşması ve bilgilendirme işlemlerinin yerine getirilmesi gerekir.
II) Muhatabın gösterilen adresten sürekli olarak ayrılması ve yeni adresinin de tebliğ memurunca tespit edilememesi durumunda, tebliğ evrakının tebligatı çıkaran mercie geri gönderilmesi gerekir. Ancak bu aşamadan sonra, Kanunun 10/2 ve Yönetmeliğin 16/2. maddeleri nazara alınarak, tebliğ evrakının açık mavi renkli zarfla, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek, Kanunun 21/2. maddesine göre tebliği mümkün olabilecektir.
Tebligat Kanununun 10/2 ve 21/2. maddeleri farklı şekilde yorumlanarak, başka adresi bilinmediği gerekçesiyle muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine doğrudan doğruya 21/2. maddesine göre tebligat çıkartılması ve bu hükme göre tebliğ edilmesi, yukarıda belirtilen hükümlere aykırı olduğundan ve muhatabın savunma hakkını kısıtlayacağından usulüne uygun değildir.
Yukarıda açıklanan ilkeler gereğince; davalı ... 'in vesayet altına alınması nedeniyle bu davada kendisini vasisinin temsil etmesine rağmen gerekçeli karar doğrudan davalı ... 'e tebliğ edilmiştir. Gerekçeli kararın 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde davalı ... vasisine tebliğinin sağlanması ve kanun yoluna başvuru süresinin beklenilmesinden sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHKEMESİNE İADESİNE, 29.06.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.