Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2021/29011 Esas 2022/7442 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/29011
Karar No: 2022/7442
Karar Tarihi: 05.07.2022

Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2021/29011 Esas 2022/7442 Karar Sayılı İlamı

9. Ceza Dairesi         2021/29011 E.  ,  2022/7442 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
    SUÇ : Çocuğun cinsel istismarı
    HÜKÜM : Beraat

    Bölge Adliye Mahkemesince bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle başvurunun muhtevası nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
    5271 sayılı CMK'nın 288 ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler nazara alınıp, aynı Kanunun 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri ve katılan Bakanlık vekili ile katılan mağdure vekilinin temyiz dilekçelerinde belirttikleri nedenler de gözetilerek yapılan değerlendirmede, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bozma üzerine gerçekleştirilen yargılama neticesinde sanığın atılı suçtan beraatine dair kurulan hükme yönelik temyiz sebepleri yerinde görülmediğinden, katılan Bakanlık vekili ile katılan mağdure vekilinin temyiz istemlerinin 5271 sayılı CMK'nın 302/1. madde ve fıkrası gereğince esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesine gönderilmesine, 05.07.2022 tarihinde Üye ... ve Üye ...'ün karşı oyları ve oy çokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY

    Karşıyaka C. Başsavcılığı'nın 02.01.2019 tarihli iddianamesiyle sanık ... hakkında mağdure ...'e karşı 2015 yılı Ağustos ayında çocuğun cinsel istismarı suçunu işlediği iddiasıyla kamu davasının açıldığı olayda;
    Karşıyaka 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 08.05.2019 tarihli kararı ile sanığın mahkumiyetine karar verildiği, kararın istinaf edilmesi üzerine İzmir BAM 20. Ceza Dairesi'nin 19.11.2019 tarihli kararı ile sanığın eyleminin TCK 103/1-1.cümle değil 2.cümle kapsamında kaldığı tespiti ile ilk derece mahkeme kararı kaldırılarak sanığın mahkumiyetine karar verildiği anlaşılmıştır. Kararın temyiz edilmesi üzerine dairemizin çoğunluk oyu ile kararın bozulmasına karar verilmiştir.
    Çoğunluk ile ihtilaf konusu suçun sübutuna yönelik olup tek mağdure beyanına itibar edilip edilmeyeceği ve bu beyanın diğer deliller ile desteklenip desteklenmediği hususudur.
    Mağdure ... 04.04.2018 tarihli soruşturma beyanında sanığın eylemini ayrıntılı olarak tarif etmiş, olaydan bir hafta sonra sanığın eylemini annesi ...'a ayrıntıları ile anlattığı, mağdure okuldaki duygu değişim nedeniyle olayı arkadaşı tanık ...'a anlattığı, okul rehber öğretmeni tanık ... mağdurenin bir hafta ara ile aynı şeyleri anlattığı ve istikrarlı beyanda bulunduğunu beyan ettiği, katılan ... 30.04.2018 ve 29.03.2019 tarihli beyanlarında kızı mağdurenin beyanları ile aynı mahiyette beyanda bulunduğu ve sanığın kovuşturma aşamasında tevil yollu beyanda bulunmadığı anlaşılmıştır.
    Ceza Muhakemesi Hukukunun amacı insan haklarını ihlal etmeden ve hukukun öngördüğü yöntemlerle hiçbir duraksamaya yer vermeden maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasıdır. Bu araştırmada yani gerçeğe ulaşmada mantık yolunun izlenmesi gerekir. Gerçek akla uygun ve realist, olayın bütünü veya bir parçasını temsil eden kanıtlardan veya kanıtların bütünü olarak değerlendirilmesinden ortaya çıkarılmalıdır. Varsayımlara dayanılarak sonuca ulaşılması ceza yargılamasının amacına kesinlikle aykırıdır. Hukuki dayanaktan yoksun ve soyut iddialar ile ceza tesisi yoluna gidilemeyeceği hususunda duraksama bulunmamaktadır.
    Tüm dosya kapsamı nazara alındığında, sanığın mağdureye yönelik gerçekleştirdiği iddia edilen fiilin bir hafta içinde annesine intikal ettirdiği, mağdurenin annesi ...’nin “baban duymasın yoksa, babanın da başı belaya girer” demesi üzerine durumu babası olan katılan ...’a anlatamadıkları ve bu nedenle resmi makamlara intikal ettirilmediği, daha sonra okuldaki duygu değişimi nedeniyle intikalin sağlandığı, mağdurenin olayı annesine, okuldaki arkadaşı tanığa ve rehber öğretmenine anlattığı, mağdure aşamalardaki beyanlarında mahkemelerce sabit görülen eylemleri istikrarlı biribirine teyit eder nitelikte bulunduğu, olayın tek delilinin mağdurenin beyanı olduğu, bu tek delilin tanıklar ve sanığın tevilli beyanı ile desteklendiği, mağdurenin sanığa iftira atması, sanık hakkında yalan beyanda bulunmasını gerektirir herhangi bir sebebin bulunmadığı, sanığın savunmasının aksinin ispatlanmış olduğu, mağdure beyanının tanık beyanları ile desteklendiği ve bu nedenle mağdure beyanına itibar edilmesi gerektiği, çocuğun cinsel istismarı suçunun sanık tarafından işlediğinin sabit olduğu bu nedenle hükmün bozulması gerektiği görüşünde olduğumuzdan onama yönündeki çoğunluk görüşüne iştirak edilmemiştir.

    Hemen Ara