Esas No: 2012/4439
Karar No: 2012/6771
Karar Tarihi: 02.11.2012
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2012/4439 Esas 2012/6771 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacılar vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacılar vekili Avukat ..., Avukat ... ile davalı vekili Avukat ... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Taraflar arasındaki uyuşmazlık Borçlar Kanunu"nun 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmıştır. Davacılar yüklenici, davalı iş sahibidir. Yanlar arasında düzenlenen 06.11.2003 tarihli “Ataşehir 2446 Ada 1 parsel konut ve işyeri inşaatı işinin gelir paylaşımı esasına göre yapılmasına ait sözleşme” uyuşmazlık konusu değildir. Davada bu sözleşmenin 7. maddesi uyarınca davalı idare adına bankada açılan hesaptaki toplam gelirden davacı payına isabet eden faiz alacağının tahsili istenilmiş, mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşmenin “Toplam gelirin paylaşılması ve idare payı toplam gelirinin ödenmesi” başlıklı 3. maddesinde; sözleşme konusu iş karşılığında elde edilecek gelirin paylaşım şekli gösterilmiş, bağımsız bölümlerin satışından sağlanacak toplam gelirin 31.525.824,00 TL olduğu, bu miktardan idareye (davalıya) ödenecek “idare payı toplam gelir miktarının (İ.P.T.G)” 10.255.000,00 TL (toplam gelirin %32,53"ü) olduğu, bu miktarın artması durumunda sözleşmenin 8. maddesi hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir. “Bağımsız bölümlerin satışından sağlanacak toplam gelirin sözleşmede belirlenenden fazla
gerçekleşmesi durumu” başlığını taşıyan 8. maddede ise, hesaplanan toplam gelirin sözleşmede yüklenici tarafından taahhüt edilen bedelin üstünde olması durumunda, artan miktarın taraflara sözleşmede belirtilen toplam satış gelirinden ayrılan gelir oranlarına göre (idare payı gelir oranı İ.P.G.O ve yüklenici payı gelir oranı Y.P.G.O) dağıtılacağı, bu uygulamanın kesin kabul bitim tarihinden 30 gün önce yapılacağı kararlaştırılmıştır.
Davacı yüklenici şirketlerce davalı idareye yazılan 25.04.2005 ve 12.08.2005 tarihli yazılarda; sözleşme uyarınca üstlenilen projenin değerinin %60 oranında arttığı, aylık tesbit tutanaklarındaki yüklenici payı toplam gelir hesabının, ihale sözleşmesinde belirtilmiş olan “satış toplam geliri (STG)” bedeli 31.525.824,00 TL üzerinden yapılarak serbest bırakılacak yüklenici bedelinin belirlendiği, ancak 8. satış dönemi kampanyasının kapandığı 15.04.2005 tarihindeki STG bedelinin 49.888.343,00 TL"ye çıktığı, bu nedenle sözleşmedeki toplam satış geliri üzerinden yüklenici payının serbest bırakılmasının davacıların oluşturduğu ortak girişimin mağduriyetine sebep olduğu belirtilmiş, davacıların, bu mağduriyetin giderilmesi amacıyla idarenin yapılan sözleşmeden doğan haklarının telafisi için (nema vs.) işi 30.11.2005 tarihinde bitirip geçici kabul için müracaat edecekleri, bu tarih itibariyle idarenin mahrum kalacağı nema karşılığını sözleşmede yazılı “idare payı toplam geliri oranını” artırmak suretiyle karşılayacakları taahhüdünde bulunularak, “gerçekleşen” toplam satış geliri üzerinden yüklenici payının serbest bırakılması talep edilmiştir.
Davacıların bu talep yazıları üzerine davacılar ile davalı arasında 16.08.2005 tarihli “...2446 Ada 1 parsel konut ve işyeri inşaatı işinin gelir paylaşımı esasına göre yapılmasına ait sözleşme ve ek protokol ile ilgili mutabakat metni” imzalanmıştır. Bu mutabakat metni ile, davalı idarenin sözleşmede kararlaştırılan toplam satış geliri payı %32,53 oranından %36,37 oranına yükseltilmiştir. Gerek taraflar arasındaki sözleşmede gerekse mutabakat metninde, bankada toplanan toplam satış gelirinin paylaştırılması sırasında o tarihe kadar oluşan faiz tutarının davacıya ödenmeyeceğine ilişkin bir hükme yer verilmeden toplam gelir üzerinden paylaşım kararlaştırılmıştır. Toplam satış gelirinin bankadaki ortak hesapta tutulmasının doğal sonucu olarak bankaca uygulanacak faiz de ortak gelir kapsamında kabul edilmelidir. Davacıların az yukarıda içeriği belirtilen 12.08.2005 tarihli talep yazısındaki “nema” ifadesi sözleşmede yer alan serbest bırakılma tarihinin önceki tarihe çekilmesi nedeniyle oluşacak gelir kaybı olarak anlaşılmalıdır. Nitekim bu kayıp da davalı idarenin pay oranı arttırılmak suretiyle karşılanmıştır.
O halde tüm bu nedenlerle, uyuşmazlığın esasının incelenerek davacıların faiz alacağı olup olmadığı bilirkişi incelemesi ile saptanmalı, taraf itirazları olduğunda ek rapor alınarak cevaplandırılmalı ve sonucuna uygun hüküm kurulmalıdır.
Bu hususlar üzerinde durulmadan sözleşme hükümlerine yanlış anlam verilerek davanın tümüyle reddine karar verilmesi doğru olmadığından kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacıların temyiz itirazlarının kabulüyle kararın BOZULMASINA, 900,00 TL duruşma vekillik ücretinin davalıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacılara verilmesine, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, 02.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.