Esas No: 2021/6059
Karar No: 2022/5201
Karar Tarihi: 15.09.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/6059 Esas 2022/5201 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2021/6059 E. , 2022/5201 K.Özet:
Davacı, davalının mirasbırakanı olan bir kişinin terekesi üzerinde tasarrufta bulunduğunu ve mirası reddettiğini, ancak mirasın hükmen reddine ilişkin alınan kararın iptalini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi davacının lehine karar vermiş, davalı ise istinaf başvurusunda bulunmuştur. Bölge Adliye Mahkemesi, davacının hukuki yararının olmadığı gerekçesiyle davayı usulden reddetmiştir. Davacı vekili bu kararı temyiz etmiştir. Yargıtay, mirası hükmen reddin tespiti kararının yargılamanın iadesi yoluyla kaldırılması isteğinin göz önünde bulundurulması gerektiğini belirterek, bölge adliye mahkemesinin kararını bozmuştur. Kanun maddeleri olarak ise HMK 353/1-b-2, HMK 375, HMK 378, HMK 371, ve HMK 373/2 zikredilmiştir.
"İçtihat Metni"
7. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : İskenderun 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 12/07/2013 tarihinde verilen dilekçe ile mirası reddin iptali talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13/03/2020 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davalı vekili tarafından talep edilmiştir. Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
1.DAVA
1.1.Davacı vekili, müvekkilinin davalının mirasbırakanı olan ...’dan alacaklı olduğunu, davalının 02/08/2006 tarihinde vefat eden mirasbırakanı ...’ın terekesi üzerinde tasarrufta bulunarak terekeyi benimsemiş olmasına karşın İskenderun 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/30 Esas sayılı dosyasında alacaklılara zarar verme kastıyla mirası reddettiğini belirterek İskenderun 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/30 Esas sayılı dosyasında yaptığı mirası reddin iptalini talep etmiştir.
2.CEVAP
2.1.Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
3. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
3.1. İlk derece mahkemesi, davanın kabulüne karar vermiştir.
4. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
4.1. Hükmün istinaf yolu ile incelenmesi davalı vekilince talep edilmiştir.
4.2.Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermiştir.
5. TEMYİZ
5.1.Davacı vekili, kararı temyiz etmiştir.
5.2.Temyiz Nedenleri
5.2.1.Davacı vekili, davada hukuki yararlarının olduğunu, mirasın hükmen reddi davasında müvekkilinin davanın tarafı olmadığını, davalının terekeyi benimsediğini, mirasbırakanın terekesine ilişkin tasarruflarda bulunduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
6.YARGITAY KARARI
6.1.Talep, 17.03.2020 tarihinde kesinleşmiş İskenderun 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/28 Esas, 2020/62 Karar, 22.01.2020 tarihli mirası hükmen reddin tespiti kararının yargılamanın iadesi yoluyla kaldırılması niteliğindedir.
6.2.Her ne kadar, davacı vekili iptalini istediği mirasın hükmen reddi davasında müvekkilinin taraf olmadığını ileri sürmüş ise de, İskenderun 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/28 Esas, 2020/62 Karar sayılı dosyasında ....’nin münfesih Yapı Kredi Sigorta A.Ş. ile birleştiğinden bahisle yargılamaya katıldığı anlaşılmıştır.
6.3.Olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme hakime aittir. (HMK. m. 33) Davacı, mirasbırakandan alacaklı olduğunu, mirasçı davalının mirasbırakanın ölümünden sonra terekedeki malvarlığını kendi adına intikal ettirdiğini ve taşınmazları üçüncü kişilere sattığını, bu suretle tereke malını benimsediğini ileri sürerek, mirasçı tarafından “hasımlı” olarak açılan dava sonucunda alınan “mirasın hükmen reddine ilişkin kararın iptalini talep ettiğine göre; istek, Türk Medeni Kanununun 617. maddesinde yer alan “reddin iptali” değil, terekenin borca batık olduğunun tespitine ilişkin kesinleşmiş kararın yargılamanın iadesi yoluyla kaldırılması niteliğindedir. O halde, taraflarca gösterilen delillerin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 375. maddesinde yer alan yargılamanın iadesi sebepleri çerçevesinde değerlendirilerek, yargılamanın iadesi sebebinin mevcut olup olmadığı saptanıp hasıl olacak sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir.
6.4.Dava, İskenderun 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/28 Esas, 2020/62 Karar, 22.01.2020 tarihli ve 17.03.2020 tarihinde kesinleşen kararına karşı yapılan yargılamanın iadesi isteğine ilişkin olup Hukuk Muhakemeleri Kanununun 378. maddesi uyarınca, kararı veren mahkeme, yargılamanın iadesi davasında görevlidir. O halde, görev kamu düzeni ile ilgili dava şartı olduğundan (HMK m. 114/c) iddia ve savunma olarak ileri sürülmese bile yargılamanın her aşamasında mahkemece resen göz önünde bulundurulması (HMK m. 115/1) gerektiğinden bölge adliye mahkemesince HMK'nın 353 (1)-3 maddesi gereğince karar verilmesi gerekirken esasa yönelik istinaf itirazlarının incelenerek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK 371. maddesi gereğince temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, HMK 373/2. maddesi gereğince dosyanın Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 15.09.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.