Esas No: 2022/3593
Karar No: 2022/8006
Karar Tarihi: 20.09.2022
Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2022/3593 Esas 2022/8006 Karar Sayılı İlamı
9. Ceza Dairesi 2022/3593 E. , 2022/8006 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : İnsan ticareti (sanık ...), çocuğun nitelikli cinsel istismarı (sanıklar)
HÜKÜM : Mahkumiyet
İlk Derece Mahkemesince verilen hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararların; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
Sanık ... müdafisinin duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:
Sanık ... hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
5271 sayılı CMK'nın 288 ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler nazara alınıp, aynı Kanunun 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri ve sanık müdafisinin temyiz dilekçesinde belirttiği nedenler de gözetilerek yapılan değerlendirmede, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından gerçekleştirilen inceleme neticesinde vaki istinaf başvurusunun esastan reddine dair kurulan hükme yönelik temyiz sebepleri yerinde görülmediğinden, sanık müdafisinin temyiz isteminin 5271 sayılı CMK'nın 302/1. madde ve fıkrası gereğince esastan reddiyle hükmün ONANMASINA,
Sanık ... hakkında insan ticareti suçundan, sanık ... hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan hükümlerin incelenmesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, ilk derece mahkemesinin soruşturma ile kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdiriyle anılan hükme ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararı nazara alındığında sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 80. maddesinde düzenlenen “İnsan ticareti” suçunun oluşabilmesi için failin zorla çalıştırmak, hizmet ettirmek, fuhuş yaptırmak veya esarete tabi kılmak ya da vücut organlarının verilmesini sağlamak maksadıyla mağdura yönelik olarak "tehdit, baskı, cebir veya şiddet uygulamak, nüfuzu kötüye kullanmak, kandırmak veya üzerindeki denetim olanaklarından veya çaresizliğinden yararlanarak rızasını elde etmek" biçiminde bir harekette bulunması ve bu hareketleri yaparken veya yaptıktan sonra mağduru ülkeye sokması, ülke dışına çıkarması, tedarik etmesi, kaçırması, bir yerden başka bir yere götürmesi, sevk etmesi veya barındırması gerekmektedir. Suçun oluşması için hem araç hareketlerden, hem de amaç hareketlerden en az birisinin bir arada bulunması gereklidir. Araç hareketler, asıl veya amaç hareketlerden önce veya en geç bu hareketlerle eş zamanlı olarak yapılmalıdır. Böylece öncelikle araç hareketler ile mağdurun iradesi kırılmalı ve görünüşte rızası elde edilmeli daha sonra da bu husustan yararlanarak suçu oluşturan asıl amaç hareketler gerçekleştirilmelidir.
Bu açıklamalar ışığında somut olaya gelince; mağdurenin aşamalardaki çelişkili beyanları, savunmalar, mobese görüntüleri, tanık beyanları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde sanık ...'in eyleminin bir bütün halinde TCK'nın 227. maddesi kapsamındaki fuhuş suçunu oluşturduğu gözetilmeden yanılgılı değerlendirmeyle insan ticareti suçundan mahkumiyetine karar verilmesi ile sanık ...'nın eyleminin geldiği aşama nazara alındığında sanığın 5237 sayılı 103/1-1.cümle maddesinde düzenlenen çocuğun cinsel istismarı suçundan mahkumiyeti yerine vasıflandırmada yanılgıya düşülerek çocuğun nitelikli cinsel istismarına teşebbüs suçundan hüküm kurulması karşısında söz konusu kararlara yönelik istinaf başvurusunun kabulü yerine esastan reddedilmesi,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinin 16.11.2021 gün ve 2021/2162 Esas, 2021/2986 Karar sayılı vaki istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik hükmünün 5271 sayılı CMK'nın 302/2-4. madde ve fıkrası gereğince sanıkların kazanılmış hakları saklı tutulmak suretiyle BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesine gönderilmesine, 20.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.