Esas No: 2022/1429
Karar No: 2022/5603
Karar Tarihi: 28.09.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2022/1429 Esas 2022/5603 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2022/1429 E. , 2022/5603 K."İçtihat Metni"
7. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : İstanbul 11. Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25/11/2016 tarihinde verilen dilekçeyle elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16/10/2018 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davalı vekili tarafından talep edilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak davanın kabulüne dair verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
K A R A R
Dava; elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemlerine ilişkindir.
Davacı vekili; murisinden intikal eden taşınmazda dava dışı ... 'nın murisi ile olan sözlü kira ilişkisine istinaden oturmasına rağmen, taşınmazın kullanımını davalıya devrettiğini bildirerek elatmanın önlenmesi ve ecrimisile karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı; davacının kiracısı olan ... ’nın ortağı olduğunu, haksız işgalci olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davalının elatmasının önlenmesine ve 2.501,00 TL ecrimisilin kabulüne karar verilmiş olup, davalı vekilinin istinaf yoluna başvurması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince davalı tarafın elatmanın önlenmesinin kabulüne yönelik başvurusunun esastan, ecrimisilin kabulüne yönelik başvurusunun ise istinaf kanun yoluna başvurulan ilk derece mahkemesine ait karar, karar tarihi itibariyle kesinlik sınırının altında kaldığından reddine karar verilmiş, davalı vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’nin 28.04.2021 tarihli 2019/5044 Esas 2021/3914 Karar sayılı ilamı ile "Elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istekli davalarda dava değerinin el atılan yerin değeri ve ecrimisil toplamından ibaret olmasına göre; davalı vekilinin ecrimisilin kabulüne yönelik istinaf başvurusunun bölge adliye mahkemesince hükmedilen 2.501,00 TL ecrimisilin HMK'nın 341/2. maddesi gereğince kesinlik sınırı altına kaldığı gerekçesiyle incelenmemiş olması doğru görülmemiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 371. maddesi uyarınca bu sebepten dolayı BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, HMK'nın 373/2. maddesi gereğince dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine" karar verilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince duruşma yapılarak bozma kararına uyulmuş, ardından;
"A-
1-Men'i müdahale davasının kabulüne,
Davalının ... parsel 3 nolu bağımsız bölüme kuaför olarak işletmek suretiyle gerçekleştirdiği müdahalenin önlenmesine ve daireden tahliyesine,
2-Ecrimisil davasının kabulüne, 2.501,17 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, tazminata dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
3- Meni müdahale ve ecrimisil için alınması gerekli toplam 23.268,16 TL ilam harcından peşin alınan 5.774,33 TL harcın mahsubuna, eksik kalan 17.493,83 TL karar ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
B-
7- İstinaf yönünden; Harçlar Kanununa göre meni müdahale yönünden alınması gereken 23.268,16 TL istinaf karar harcından davalı tarafından yatırılan 5.815,00 TL istinaf harcının mahsubu ile bakiye 17.453,16 TL istinaf karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, harç tahsil müzekkeresinin karar temyiz edilmeden kesinleştiği takdirde ilk derece mahkemesince yazılmasına," karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun;
1- 353/b-2 maddesinde, "Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında duruşma yapılmadan karar verilir."
2- 359/2. maddesinde, "Hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında, açık, şüphe ve terddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir." hükümlerine yer verilmiştir.
İstinaf mahkemesi, ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu kanısına varırsa, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verir (HMK. m. 353/b-1).
İstinaf mahkemesi, ilk derece mahkemesi kararındaki maddi hataların düzeltilmesi mümkün ise gerekli düzeltmeyi yaparak (HMK. m. 360, m. 183) aynı kararı verir; yani istinaf başvurusunun esastan reddine karar verir (Karş: İYUK m. 45/3, c.2).
İstinaf mahkemesi, ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulmadığı takdirde, istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verir. Bu halde, istinaf mahkemesi aşağıdaki kararları verebilir;
a) İlk derece mahkemesi kararının kaldırılması ve davanın esası hakkında yeniden karar verilmesi,
b) İlk derece mahkemesi kararının düzeltilmesi ve davanın esası hakkında karar verilmesi (Prof. Dr. Baki Kuru, İstinaf Sistemine Göre Yazılmış Medeni Usul Hukuku, Ekim 2016 s. 698).
Öte yandan, HMK’nun "Yargılama Giderlerinin Kapsamı" başlıklı 323. maddesinde, karar ve ilam harçları yargılama giderleri arasında sayılmış, "Yargılama Giderlerinden Sorumluluk" başlıklı 326. maddesinde, yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği düzenlenmiştir.
492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (I) sayılı tarifenin yargı harçları başlığını taşıyan kısmında, konusu belli bir değerle ilgili bulunan davalarda esas hakkında karar verilmesi halinde hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden tarifede gösterilen oranda nispi karar ve ilam harcı alınacağı, Bölge Adliye Mahkemelerinin tasdik veya işin esasını hüküm altına aldığı kararları içinde bu oranda karar ve ilam harcı alınacağı hükme bağlanmış ve aynı Kanunun 16. madde düzenlenmesi ile de temyize konu kararla ilgili davanın nispi harca tabi olacağı öngörülmüştür.
Bu genel açıklamalardan sonra somut olaya gelince;
Dava konusu kararda Bölge Adliye Mahkemesi, Yargıtay bozma ilamına uyarak yeniden hüküm kurmuştur. Ancak bu karar ikiye ayrılarak, ilk bölümde ilk derece mahkemesi gibi işin esası ile ilgili hüküm oluşturarak davacının davası kabul edilmiş, hüküm altına alınan miktar üzerinden nispi harcın davalıdan alınarak Hazineye ödenmesine karar verilmiştir. Hükmün ikinci bölümü ise "İstinaf Yönünden" olarak isimlendirilmiş ve hükmün birinci bölümündeki karar ve ilam harcı miktarı kadar, mükerrer olacak şekilde istinaf harcının davalıdan alınmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi, Yargıtay bozma ilamına uyarak yeniden hüküm tesis ettiğinden istinaf harcı alamaz; bu aşamada işin esası ile ilgili hüküm verdiğinden, hüküm altına alınan miktar üzerinden nispi harca hükmedilmeli ve ayrıca hükmün başka bir bölümünde istinaf yargılamasına yönelik mükerrer ve çelişkili hüküm kurulmamalıdır.
Bu açıklamalar doğrultusunda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf yargılaması başlığı altında davalıdan mükerrer harç alınmasına karar verilmesi doğru olmadığından, mükerrer harç alınmasına dair fıkranın hükümden çıkartılarak kararın bu yönde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 17/11/2021 tarih, 2021/1230 Esas, 2021/1578 Karar sayılı ilamının hüküm kısmının "B" bendi altında yer alan "harç alınmasına" ilişkin 7. maddesinin hükümden çıkartılmasına, HMK’nın 370/2. maddesi gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi hükmünün DÜZELTİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, dosyanın İLK DERECE MAHKEMESİNE, kararın bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 28/09/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.