Esas No: 2015/16014
Karar No: 2016/4158
Karar Tarihi: 22.06.2016
Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2015/16014 Esas 2016/4158 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : 1-Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında temyiz talebi bulunmadığından, temyiz incelemesi, münhasıran, sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında verilen beraat hükümleri ile sanıklar ... ile ... hakkında verilen mahkûmiyet hükümlerine yönelik yapılmıştır.
1-Sanık ... müdafiinin sanık hakkında verilen beraat hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Hükmün temyiz edilmesinden sonra, sanık ..."in 27.01.2014 tarihli temyizden feragat dilekçesi ve sanık müdafiinin 30/01/2014 tarihli temyizden feragat dilekçesinin temyiz isteğinden vazgeçme niteliğinde olduğu anlaşıldığından, sanık müdafiinin temyizinden kaynaklanan sanık hakkındaki temyiz isteğinden vazgeçmesi nedeniyle, hükmün İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında verilen beraat hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
3-Sanık ... hakkında verilen mahkûmiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde;
TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanık müdafiinin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
4-Sanık ... hakkında verilen mahkûmiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde;
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak;
1-Sanıkta yakalanan esrarın kişisel kullanım miktarı sınırlarında kalması, başka anlamlara gelebilecek telefon konuşma içerikleri nazara alındığında, sanık ..."la birbirlerinin uyuşturucu ihtiyacını karşıladıklarını söylemek suretiyle kendisinin ve sanık ..."ın üzerine atılı suçun ortaya çıkmasına yardım ettiği anlaşıldığından sanık hakkında TCK"nın 192/3. maddesinde öngörülen etkin pişmanlık hükmünün uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
2-İzmir Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü"nce suç konusu uyuşturucu maddelerden alınan tanık numunelerinin de müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün
3-Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının Resmi Gazetenin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı sayısında yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, CMUK"nın 321. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA,
22/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.