Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2022/7192 Esas 2022/8252 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesi, sanık ...'i reşit olmayan mağdurenin zorla ırzına geçmek suçundan 1 yıl 4 ay 20 gün hapis cezasına çarptırdı. Sanığın yasaklanmış hakların geri verilmesi talebiyle başvurusu kabul edildi ancak, mahkeme kararına dayanak teşkil eden kanun maddeleri dikkate alındığında, memnu hakların iadesi kararı için infazın tamamlandığı tarihten itibaren 3 yıllık bir sürenin geçmiş olması gerektiği belirtildi. Bu nedenle, yasaklanmış hakların iadesine ilişkin kararın verildiği tarih olan 29.06.2020'de 3 yıllık sürenin dolmadığı gözetilmediğinden, kararın bozulması gerektiği kararlaştırıldı. Kanun maddeleri ise şöyledir: Türk Ceza Kanunu'nun 416/3, 80, 418/2 ve 59/2. maddeleri, 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu 13/A maddesi ve Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesinin beşinci ve altıncı fıkraları.

Reşit olmayan mağdurenin zorla ırzına geçmek suçundan sanık ...'in, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 416/3, 80, 418/2 ve 59/2. maddeleri uyarınca 1 yıl 4 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 20.04.2005 tarih ve 2004/356 Esas, 2005/44 Karar sayılı hükmünün temyiz edilmeksizin kesinleşmesini müteakip, talep üzerine hükümlünün yasaklanmış hakların geri verilmesine ilişkin Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 29.06.2020 tarih ve 2021/433 Değişik İş kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 29.06.2020 tarihli kararı ile hükümlünün talebinin kabulüne ve yasaklanmış hakların geri verilmesine karar verilmiş ise de, anılan karara dayanak teşkil eden 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu 13/A maddesinde yer alan, ''5237 sayılı Türk Ceza Kanunu dışındaki kanunların belli bir suçtan dolayı veya belli bir cezaya mahkûmiyete bağladığı hak yoksunluklarının giderilebilmesi için, yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilebilir. Bunun için; Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinin beşinci ve altıncı fıkraları saklı kalmak kaydıyla, a) Mahkûm olunan cezanın infazının tamamlandığı tarihten itibaren üç yıllık bir sürenin geçmiş olması, b) Kişinin bu süre zarfında yeni bir suç işlememiş olması ve hayatını iyi halli olarak sürdürdüğü hususunda mahkemede bir kanaat oluşması gerekir.'' şeklindeki düzenleme dikkate alındığında, memnu hakların iadesi kararı verilebilmesi için infazın tamamlandığı tarihten itibaren 3 yıllık sürenin geçmiş olmasının gerektiği, ancak somut olayda mahkûm olunan 1 yıl 4 ay 20 gün hapis cezasının infazının 23.11.2019 tarihinde tamamlanmış olması karşısında, yasaklanmış hakların iadesine ilişkin kararın verildiği 29.06.2020 tarihinde 3 yıllık sürenin dolmadığı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 10.03.2022 gün ve 94660652-105-21-29167-2021-Kyb sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla, dosya incelenerek gereği görüşüldü:
Hükümlü ...'in infaz dosyasının dosya arasında bulunmadığı anlaşıldığından infaz dosyasının temininden sonra Dairemize iade edilmek üzere esası incelenmeyen dosyanın Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü Kanun Yararına Bozma Bürosuna
gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 27.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.