Esas No: 2022/1914
Karar No: 2022/6378
Karar Tarihi: 27.10.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2022/1914 Esas 2022/6378 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2022/1914 E. , 2022/6378 K.Özet:
Mahkeme, ortaklığın giderilmesi davası için verilen hükmün temyiz edildiği dosyayı inceledi. Tebligat Kanunu'nun 2011 yılında değiştirilmesiyle, gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir. İlk olarak, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine doğrudan tebligat yapılamaz ve öncelikle bilinen veya gösterilen en son adrese normal bir şekilde çıkarılmalıdır. Gerekirse araştırmalar yapılarak tebligatın kendisine ulaşması ve bilgilendirme işlemlerinin yerine getirilmesi gerekir. İkinci aşamada, muhatabın yeni adresi tespit edilemezse tebligat çıkartılan merciye geri gönderilir ve tebligat ilanen yapılır. Mahkeme, davalılardan birinin adres kayıt sistemindeki adresinin tespit edilemediğini belirterek, yukarıdaki ilkelere göre adı geçen davalının adresi meçhul sayılacağından bu davalıya gerekçeli karar tebliğinin ilanen yapılması gerektiğine hükmetti. Kararda belirtilen Kanun maddeleri şunlardır: 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/2, 20, 21/2, ve 28. maddeleri ile Tebligat Yönetmeliğinin 16/2 ve 29. maddeleri.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki ortaklığın giderilmesi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
7201 sayılı Tebligat Kanunu, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunla değiştirildikten sonra, gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir.
1) Bu kanun değişikliğine göre, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine, Kanunun 21/2. maddesi uyarınca doğrudan tebligat yapılması mümkün değildir. Muhataba çıkarılan ilk tebligat, öncelikle bilinen veya gösterilen en son adresine, mavi renkli zarf kullanılmaksızın ve adres kayıt sistemindeki adres olduğuna ilişkin şerh verilmeksizin Kanunun 10. maddesine göre normal bir şekilde çıkarılmalıdır. Muhatabın bu adreste bulunmaması durumunda, tebliğ memurunca Kanunun 20 ve 21. maddelerinin birinci fıkrası ile Tebligat Yönetmeliğinin 29. maddesi uyarınca, muhatap lehine olan araştırmalar yapılarak tebligatın kendisine ulaşması ve bilgilendirme işlemlerinin yerine getirilmesi gerekir.
2) Muhatabın gösterilen adresten sürekli olarak ayrılması ve yeni adresinin de tebliğ memurunca tespit edilememesi durumunda, tebliğ evrakının tebligatı çıkaran merciye geri gönderilmesi gerekir. Ancak bu aşamadan sonra, Kanunun 10/2 ve Yönetmeliğin 16/2. maddeleri nazara alınarak, tebliğ evrakının açık mavi renkli zarfla, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek, Kanunun 21/2. maddesine göre tebliği mümkün olabilecektir.
Tebligat Kanununun 10/2 ve 21/2. maddeleri farklı şekilde yorumlanarak, başka adresi bilinmediği gerekçesiyle muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine doğrudan doğruya 21/2. maddesine göre tebligat çıkartılması ve bu hükme göre tebliğ edilmesi, yukarıda belirtilen hükümlere aykırı olduğundan ve muhatabın savunma hakkını kısıtlayacağından usulüne uygun değildir.
1- Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında, gerekçeli kararın davalılardan ...’a tebliğ edildiğine dair tebligat evrakının dosyada bulunmadığı anlaşılmış olup, adı geçen davalıya gerekçeli karar tebligatı çıkarılmışsa tebliğ evrakının dosya arasına konulması, aksi halde davalıya yeni bir tebliğin yapılması,
2- UYAP sisteminde yer alan nüfus kayıt bilgilerine göre; davalılardan ...’ın adres kayıt sistemindeki adresi, “Novato, Amerika Birleşik Devletleri” olarak görülmekte olup adı geçen davalıya gerekçeli karar, konsolosluk aracılığıyla “...” adresine tebliğ edilmiş olmasına rağmen konsolosluk yazısına göre ilgilinin tebliğ evrakından haberdar olmadığı belirtilmiştir.
7201 sayılı Tebligat Kanununun; "İlanen tebligat" kenar başlıklı 28. maddesinde, "Adresi meçhul olanlara tebligat ilanen yapılır. Yukarıdaki maddeler mucibinde tebligat yapılamayan ve ikametgahı, meskeni veya işyeri de bulunmayan kimsenin adresi meçhul sayılır. Adresin meçhul olması halinde keyfiyet tebliğ memuru tarafından mahalle veya köy muhtarına şerh verdirilmek suretiyle tesbit edilir (Değişik ikinci cümle: 19/3/2003-4829/9 md.). Bununla beraber tebliği çıkaran merci, muhatabın adresini resmî veya hususi müessese ve dairelerden gerekli gördüklerine sorar ve zabıta vasıtasıyla tahkik ve tespit ettirir. Yabancı memleketlerde oturanlara ilanen tebligat yapılmasını icabettiren ahvalde tebliği çıkaran merci, tebliğ olunacak evrak ile ilan suretlerini yabancı memlekette bulunan kimsenin malum adresine ayrıca iadeli taahhütlü mektupla gönderir ve posta makbuzunu dosyasına koyar." hükmüne yer verilmiştir. Bu nedenlerle mahkemece, davalılardan ...’a ulaşılabilecek geçerli bir adresin araştırılması, araştırma sonucunda mevcut bir adresinin tespit edilememesi halinde yukarıda açıklanan ilkelere göre adı geçen davalının adresi meçhul sayılacağından bu davalıya gerekçeli karar tebliğinin ilanen yapılması gerekmektedir.
Belirtilen eksiklikler giderildikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHKEMESİNE İADESİNE, 27.10.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.