Esas No: 2016/1209
Karar No: 2016/3021
Karar Tarihi: 23.05.2016
Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2016/1209 Esas 2016/3021 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
b- 18.03.2015 (Sanıklar Thakkında)
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Temyiz incelemesi; sanıklar ... ve ... müdafilerinin isteği üzerine bu sanıklar yönünden duruşmalı, diğer sanıklar hakkında ise duruşmasız olarak yapılmıştır.
A- Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanının dosya içerisindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Gerekçeli karar başlığında, suç tarihinin sanıklar ...ve ... hakkında "17.02.2015", sanıklar..., ...ve .... hakkında "18.03.2015" yerine tüm sanıklar hakkında “17.02.2015” olarak yazılması,
2- Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanıkların durumlarının yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
3- Sanıklarca satılan uyuşturucu maddelerden tanık numune alınmadığı ve sanık ..."ın işyerinde yapılan aramada ele geçirilip ... Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü"nce uyuşturucu madde içermediği tespit edilen 3 adet tabletten, tanık numune olarak alınan 2 adet tabletin sanık ..."a iadesi yerine müsaderesine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları ile sanık ... müdafiinin duruşmadaki sözlü savunmaları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin BOZULMASINA; ancak bu durumun yeniden yargılama yapılmaksızın CMUK"nın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan;
1- Suç tarihinin gerekçeli karar başlığına, a- 17.02.2015 (Sanıklar hakkında), b- 18.03.2015 (Sanıklar...., ... ve ... hakkında) olarak yazılması,
2- TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile bölümlerin hüküm fıkralarından çıkarılması ve yerine “Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan durumuna göre, sanıklar hakkında, TCK"nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına” ibaresinin yazılması,
3- Hüküm fıkrasının müsadereye ilişkin bölümünde yer alan "Kriminal Polis Laboratuvarınca şahit numune olarak alınan uyuşturucu maddelerin 5237 sayılı TCK’nın 54. maddesi gereğince müsadersine" ibaresi hükümden çıkarılarak yerine "Sanıklarca satılan uyuşturucu maddelerden tanık numune alınmadığı ve sanık ..."ın işyerinde yapılan aramada ele geçirilip ...Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü"nce uyuşturucu madde içermediği tespit edilen 3 adet tabletten, tanık numune olarak alınan 2 adet tabletin karar kesinleştiğinde sanık ..."a iadesine" ibaresinin yazılması,
Suretiyle, hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kalınan süre dikkate alınarak tahliye talebinin reddine,
B- Sanık ... hakkında kurulan hükmün incelenmesinde;
Sanığın, diğer sanıklar .... ve ..."ın uyuşturucu madde temin etme fiiline iştirak ettiğine dair, savunmasının aksine her türlü kuşkudan uzak mahkûmiyete yeterli, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı ve mevcut şüphenin de sanık lehine değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, sanık hakkında beraat kararı verilmesi yerine delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde mahkûmiyet hükmü kurulması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sanığın SALIVERİLMESİNE, başka suçtan hükümlü veya tutuklu olmadığı takdirde serbest bırakılmasının sağlanması için Cumhuriyet Başsavcılığı"na yazı yazılmasına,
C- Sanık ... hakkında kurulan hükmün incelenmesinde;
Tekerrüre esas mahkûmiyeti bulunan sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejimine karar verilmemesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanının dosya içerisindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipinin eleştiri dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Sanık ..."la bozma nedeni ve tüm dosya kapsamına göre, sanığın yüklenen suçu sadece sanık ... ile birlikte işlemiş olması karşısında, uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun üç veya daha fazla kişi ile birlikte işlenmesi durumu söz konusu olmadığının anlaşılmasına göre, sanık hakkında hükmolunan temel cezanın TCK"nın 188/5. maddesi uyarınca arttırılmayacağının gözetilmemesi,
2-Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları ile duruşmadaki sözlü savunmaları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün oybirliğiyle BOZULMASINA,
23/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
TEFHİM TUTANAĞI: 23.05.2016 tarihinde verilen bu karar Cumhuriyet savcısı ..."in katılımıyla ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık ...
müdafii Av. ... ve sanık ... müdafii Av..."un yokluklarında 02.06.2016 tarihinde, açık olarak okunup anlatıldı.