20. Ceza Dairesi 2015/1839 E. , 2016/2970 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A)Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkındaki mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesi:
Karar başlığında suç tarihinin 12.09.2007 ve 13.09.2007 yerine yalnızca 13.09.2007 olarak gösterilmesi mahallinde giderilebilir eksiklik olarak kabul edilmiştir.
Tüm dosya kapsamına göre koşulları oluşmadığı halde sanık ... hakkında TCK’nın 192. maddesinin uygulanması suretiyle eksik ceza tayini, karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamış, TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların eleştiri ve aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Adli para cezasının belirlenmesi sırasında ilgili Kanun maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK’nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,
2-Hükmolunan adli para cezası ile yargılama giderlerinin, 5083 sayılı Kanun"un 1. maddesi ile hükümden sonra 01.01.2009 tarihinde yürürlüğe giren Bakanlar Kurulu"nun 04.04.2007 tarih ve 2007/11963 sayılı kararının 1. maddesi uyarınca Türk Lirası (TL) olarak belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan, hükümlerin CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak bu aykırılıkların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan;
1- Hüküm fıkralarında adli para cezasının belirlenmesine ilişkin bölümde yer alan “beher günü takdiren 20 YTL üzerinden” ibaresinden önce “5237 sayılı TCK’nın 52. maddesinin 2. fıkrası uyarınca” ibaresinin yazılması,
2-YTL olarak hükmolunan adli para cezası ile yargılama giderlerinin TL"ye dönüştürülmesi suretiyle, hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B)Sanıklar Abdullah ve Mustafa hakkındaki mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesi:
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Sanık ... yönüyle suç konusu 1005,4 gram esrar, sanık ... yönüyle 1730,4 gram esrarın miktarına bağlı olarak önem ve değeri ile oluşturduğu tehlikenin ağırlığına göre, TCK"nın 61. maddesi uyarınca temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak saptanması yerinde ise de, aynı Kanun"un 3. maddesindeki orantılılık ilkesine aykırı şekilde temel hapis cezasının sanık ... için 10 yıl, sanık ... için 9 yıl olarak fazla belirlenmesi,
2-Tüm dosya kapsamına göre koşulları oluşmadığı halde sanık ... hakkında TCK’nın 192. maddesinin uygulanması suretiyle eksik ceza tayini
3-Adli para cezasının belirlenmesi sırasında ilgili Kanun maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK’nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,
4-Hükmolunan adli para cezası ile yargılama giderlerinin, 5083 sayılı Kanun"un 1. maddesi ile hükümden sonra 01.01.2009 tarihinde yürürlüğe giren Bakanlar Kurulu"nun 04.04.2007 tarih ve 2007/11963 sayılı kararının 1. maddesi uyarınca Türk Lirası (TL) olarak belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
5-Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan, ceza miktarı bakımından sanık ...’ın kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydıyla hükümlerin BOZULMASINA, 12.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.