Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : Mahkûmiyet

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Gerekçeli karar başlığında, suç tarihinin "06.01.2007" olarak yazılması yerine, "06.01.2006" olarak yazılması,
2- CMK"nın 307/2. maddesi hükmü gereğince, Dairemizin 22.06.2015 tarihli ve sanık lehine olan bozma ilamı sonrası sanığa duruşma günü davetiyesi tebliğ edildikten ya da sanık dinlendikten sonra hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, bulunduğu cezaevinden 31.07.2015 tarihinde tahliye edilen ve tebligat tarihinde cezaevinde bulunmayan sanığın, mernis adresi olduğu gerekçesiyle cezaevi adresine duruşma gününü içerir tebligat çıkarılmak suretiyle, duruşma gününden haberdar olamayan sanığın savunması alınmadan karar vermek suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
3- Sanığın temyize konu suçu, adli sicil kaydında kayıtlı bulunan ... Asliye Ceza Mahkemesi, 2004/48 esas, 2007/136 karar sayılı dosyasında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde belirlenmeden ve Dairemizin 22.06.2015 tarihli bozma ilamının gerekleri yerine getirilmeden yazılı şekilde mahkûmiyet hükmü kurulması,
4- Kabule göre de; 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle, TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendinde yer alan, "kişinin, erteleme süresi zarfında; kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi hâlinde, hakkında kamu davası açılır" hükmü gereğince sanığa ... Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğünün 30.01.2008 tarihli uyarı davetnamesi ile 10 gün içerisinde adı geçen müdürlüğe gelmesi konusunda ihtarda bulunulduğu; ancak sanığın yasal sürede müracaat etmemesi üzerine, sanığa tekrar yeni bir süre verilerek başvuru yapması konusunda ihtarat gönderilmediğinin anlaşılması karşısında; sanığın ilk ihtarata uymamasının, kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar etmesi olarak kabul edilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 09.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.