Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2016/1683 Esas 2016/2662 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/1683
Karar No: 2016/2662
Karar Tarihi: 02.05.2016

Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2016/1683 Esas 2016/2662 Karar Sayılı İlamı

20. Ceza Dairesi         2016/1683 E.  ,  2016/2662 K.

    "İçtihat Metni"

    İtirazla İlgili Mahkeme Kararı : Ağır Ceza Mahkemesi"nin 21.05.2008 tarih 2007/187 esas ve 2008/165 karar sayılı kararı
    Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma


    İtiraz yazısı ile dava dosyası incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    A) KONUYLA İLGİLİ BİLGİLER :
    Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanıklar hakkında ... Ağır Ceza Mahkemesi"nce yapılan yargılama sonucu 21.05.2008 tarihinde 2007/187 esas ve 2008/165 karar sayı ile verilen mahkûmiyet hükümleri sanıklar müdafileri ve sanık ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Dairemizce 14.03.2016 tarihinde 2015/1627 esas ve 2016/1481 karar sayı ile sanıklar hakkındaki hükümlerin bozulmasına oybirliği ile karar verilmiştir.
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nca Dairemizin kararına itiraz edilmiştir.
    B) İTİRAZ NEDENLERİ :
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın itiraz yazısında özetle; "Nitekim bozma kararına konu somut olay irdelendiğinde; konunun (PVSK m.9, 4) Arama Yönetmeliğinin 18 vd. m. 8, 9 25. ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 24.m), kolluğun bir arama emri veya kararı gerekmeksizin arama yapabileceği Anayasa ve yasaların emredici hükümleri ile "denetim" adı altında kolluğun kendiliğinden yapacağı işlemlere dayalı olarak; polisin aldığı bir bilgide olduğu gibi sanığın bildirilen yerde, kişilere uyuşturucu madde satışı yaptığı belirlendiğinden, görevlilerin kesintisiz izleyerek eylemi gerçekleştirmekte olduğu esnada görevlileri gördüğünde kaçması sonucunda yakalandığında da tespit edilen kimliğinin sanık Uğurcan Sinler olduğunun belirlendiği, üzerinde yapılan aramada da "Üretimi, bulundurulması, kullanılması, taşınması, alım ve satımı suç oluşturan uyuşturucu maddelerin ele geçirilmesinde suçüstü halinin kesilmediğinden durumun; suçüstü haline bağlı yakalama yetkisini düzenleyen hükümler çerçevesinde değerlendirilmesi gerekirdi. Burada konunun arama kurumu yerine bu gibi halleri düzenleyen CMK"nın 90/2. maddesi gereğince herhangi bir kişi veya makamın yazılı emrine gerek bulunmamaktadır. Somut olayın koşulları dikkate alınarak incelendiğinde de uygulanan ceza muhakemesi tedbirinin sanığın özel yaşam alanını ihlal etmediğinden, ortada yasak ve hukuka aykırı bir delil de bulunmamaktadır.
    Kaldı ki; 5271 sayılı CMK"nın 2/e-j, 161 ve 2559 sayılı PVSK"nın Ek 6. maddeleri uyarınca, olayın hemen akabinde durum güvenlik görevlileri tarafından nöbetçi Cumhuriyet savcısına bildirilmiş ve onun talimatları doğrultusunda olaya el konularak soruşturmaya başlanmıştır.
    Artık suçüstü halinin bulunduğu ve şüphelinin suç delillerini yok etmesi söz konusu olabileceğinden, suç delillerinin görevliler tarafından sanığın yakalanmasından sonra, durum derhal nöbetçi Cumhuriyet savcısına bildirilerek görevli Cumhuriyet savcısının talimatları doğrultusunda hareket edilerek suçlu ve suç konusu eşyalar muhafaza altına alınmıştır. El koyma işlemi üzerine aynı gün işlem yetkili ve görevli hakim tarafından onaylanmıştır. Bu nedenle yapılan işlem hukuka uygundur. Elde edilen kanıtların hükümde değerlendirilmesinde bir engel bulunmamaktadır.
    Yukarıda arz ve izah edilen gerekçelerle sanıklardan suçüstü hükümleri uyarınca elde edilmiş olan delillerin hukuka uygun delil olarak kabul edilmesi ve sanıklar hakkında verilen mahkûmiyet hükmünün düzeltilerek onanması gerektiği kanaatindeyiz." gerekçesiyle sanıklar hakkındaki hükümlerin düzeltilerek onanması istenmiştir.
    C) CUMHURİYET BAŞSAVCISININ İTİRAZIYLA İLGİLİ YASA HÜKÜMLERİ:
    1- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 308. maddesi:
    (1) Yargıtay ceza dairelerinden birinin kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, re"sen veya istem üzerine, ilâmın kendisine verildiği tarihten itibaren otuz gün içinde Ceza Genel Kurulu"na itiraz edebilir. Sanığın lehine itirazda süre aranmaz.
    (2) (05.07.2012 tarihli Resmî Gazete"de yayımlanan 6352 sayılı Kanun"la eklenen fıkra) itiraz üzerine dosya, kararına itiraz edilen daireye gönderilir.
    (3) (05.07.2012 tarihli Resmî Gazete"de yayımlanan 6352 sayılı Kanun"la eklenen fıkra) Daire, mümkün olan en kısa sürede itirazı inceler ve yerinde görürse kararını düzeltir; görmezse dosyayı Yargıtay Ceza Genel Kurulu"na gönderir.
    2- 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un geçici 5. maddesi (05.07.2012 tarihli Resmî Gazete"de yayımlanan 6352 sayılı Kanun"la eklenen):
    (1) Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 308 inci maddesinde yapılan değişiklikler, bu Kanunun yayımı tarihinde Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nda bulunan ve henüz karara bağlanmamış dosyalar hakkında da uygulanır.
    D) İTİRAZIN VE KONUNUN İRDELENMESİ:
    Dairemizin itiraza konu kararının, itiraz yazısında ileri sürülen tüm nedenler tartışılıp değerlendirilerek verildiği ve kararda bir yanlışlık bulunmadığı anlaşıldığından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın itirazı yerinde görülmemiştir.
    İtirazın incelenmesi için dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kurulu"na gönderilmesine karar vermek gerekmektedir.
    E) KARAR : Açıklanan nedenlerle;
    1-Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın itirazının yerinde görülmediğine,
    2-5271 sayılı CMK"nın 308. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, itirazın incelenmesi için dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kurulu"na GÖNDERİLMESİNE, 02/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.













    Hemen Ara