Esas No: 2016/1395
Karar No: 2016/2416
Karar Tarihi: 25.04.2016
Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2016/1395 Esas 2016/2416 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Gerekçeli karar başlığında 23/10/2006 olan suç tarihinin 08/05/2007 olarak yazılması mahkemesince düzeltilmesi mümkün maddi hata kabul edilmiştir.
6545 sayılı Kanunun 81. maddesi ile değişik 5275 sayılı Kanun"un 106/3. maddesindeki “Hükümlü, tebliğ olunan ödeme emri üzerine belli süre içinde adli para cezasını ödemezse, Cumhuriyet savcısının kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarı hapis cezasına çevrilerek...” şeklindeki düzenleme gözetildiğinde, tebliğnamedeki “ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilmesine” kısmının çıkartılarak, hükmün düzeltilerek onanmasını isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
1-Sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan dolayı başka dava olup olmadığı, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra;
a) Sanık hakkında aynı suçtan açılmış başka dava yoksa veya sanık bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değilse, bu suç nedeniyle tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan sanık hakkında, hükümden sonra 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesi ve aynı Kanun"un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına",
b) Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” karar verilmesinde zorunluluk bulunmasına rağmen bu hususlar araştırılmadan karar verilmesi,
2-Kabule göre;
a-28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle, TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendinde yer alan, "kişinin, erteleme süresi zarfında; kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi hâlinde, hakkında kamu davası açılır " hükmü gereğince sanığa İzmir Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğünün 31/10/2007 tarihli uyarı davetnamesi ile 10 gün içerisinde adı geçen müdürlüğe gelmesi konusunda ihtarda bulunulduğu; ancak sanığın yasal sürede müracaat etmemesi üzerine, sanığa tekrar yeni bir süre verilerek başvuru yapması konusunda ihtarat gönderilmediğinin anlaşılması karşısında; sanığın ilk ihtarata uymamasının, kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar etmesi olarak kabul edilemeyeceği gözetilmeden mahkûmiyet kararı verilmesi,
b- Sanığın suç tarihinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel sabıkasının ve somut olayda suçun işlenmesi ile ortaya çıkan giderilmesi gerekli somut bir zarar bulunmadığı gözönüne alındığında sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak yeniden suç işleyip işlemeyeceklari hususundaki kanaat ile değerlendirme yapılması gerekirken, mahkemece "Sanık hakkında verilen tedavi ve denetimli serbestlik kararına uymadığı anlaşılmakla yeniden suç işlemeyeceği kanaatine varılarak hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına" şeklindeki yetersiz ve çelişkili gerekçe ile CMK"nın 231. maddesinde düzenlenmiş olan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 25.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.